Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/159 E. 2023/671 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/159 Esas
KARAR NO : 2023/671

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2023
KARAR TARİHİ : 12/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari işler konusunda protokol ve ek protokol yapıldığını, Yapılmış olan protokoller doğrultusunda müvekkilinin davalıya … bankası tarafından düzenlenmiş 01.07.2016 tarih ve … Referans numaralı 50.000.00 TL Miktarlı, 01.07.2017 tarihine kadar geçerli teminat mektubu verdiğini, Verilmiş olan teminat mektubunun süresi bitince aynı teminat mektubunun süresi 01.07.2022 tarihinde 30.11.2022 tarihine kadar uzatıldığını, Yapılmış olan protokollerin süresi bittiğinden ve müvekkil şirketin ticari koşulları protokolü sona erdirmeyi gerektirdiğinden Davalıya protokollerin sona erdiği yeniden protokol yapılmayacağı ve verilmiş olan teminat mektubunun iadesi konusunda Bingöl …. Noterliğinin 27.10.2022 tarih … sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini, Müvekkilinin davalı ile yapmış olduğu ticareti fiilen sona erdirdiğini, davalıya da borcu kalmadığını, Davalı müvekkilden hiç bir alacağı olmadığı halde, kötü niyetli olarak, müvekkilinin kendisine vermiş olduğu teminat mektubunu paraya çevirdiğini, Davalıya borcunun olmadığı halde davalının 50.000,00 TL lik teminat mektubunu paraya çevirmesi nedeniyle davalıya karşı bakırköy … icra dairesinin … esas numaralı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının takibe, borca, faize ve ferilerine 28.11.2022 tarihinde itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, Taraflar arasında çekişmenin çözümü konusunda zorunlu arabuluculuk yoluna gidildiğini, davalının anlaşmaya yaklaşmaması nedeniyle taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, arabulucu tarafından anlaşamama tutanağı tutulduğunu, Arabuluculuk için … numarası ile başvuru yapılmış anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, Davalı tarafın müvekkiline fatura kesmiş olsa da kesilen fatura KDV’si olmaksızın, haksız cezai şartın resmileştirilmesi maksatlı olduğunu, Bu nedenle de müvekkilinin bankada ki teminat mektubunun paraya çevrilmesinden sonra kesilmesi haksız olup müvekkil tarafından da iade faturası kesildiğini, Davalı taraf müvekkili tehdit ve baskı neticesinde bayilik sözleşmesini uzatma gayretine girdiğini, Bunun neticesinde ise haksız bir fiilde bulunmak suretiyle de müvekkiline zarar vermiş olup müvekkilinin banka sicilini de bozduğunu, Davalının aradaki ticari ilişkiyi ve verilmiş olan teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrilmesi olayını inkar etmeden haksız ve kötü niyetli olarak takibe ve borca itiraz ettiğinden borçlu olan davalının takip miktarının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereği huzurdaki davaya bakmaya İstanbul (Çağlayan) mahkemeleri yetkili olup, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, davacı … kesilen kısmı cezai şart faturasının dayanağı davacı tarafından gerçekleştirilen satış taahhüdüne aykırılıklar olup, taraflar arasındaki sözleşmeler ve ekleri uyarınca davacı yan eksik sattığı ürün bedellerinden sorumlu olduğunu, icra inkar tazminatının yasal koşulları oluşmadığı gibi haksız ve kötüniyetli şekilde icra takibi başlatan davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Ayriyeten, eğer alacak likid değilse, borçlu itiraz etmekte haklıdır ve itirazın iptali davasını kaybetse dahi inkâr tazminatına mahkûm edilemeyeceğini, Müvekkilinin uyuşmazlığa konu somut olayda haklı olduğunu, müvekkilinin icra takibine yönelik itirazı kötüniyetli olduğunu ve aynı zamanda dava konusu alacak likid olmadığını, Bu kapsamda, davacı yanın mesnetsiz icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, Davacı tarafın haksız iddiaları doğrultusunda öncelikle icra takibi başlatması ve devamında huzurdaki davayı ikame etmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olup, dosyada mübrez deliller değerlendirildiğinde, ayrıca kötüniyetinin açık bir göstergesi olduğunu, Hal böyleyken, davacının davasının reddi ile birlikte takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. Maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir.
Eldeki davada, davalı cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisine itiraz ederek yetkili mahkemenin İstanbul(Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyan etmiş olup yapılan incelemede, taraflar arasında imzalanan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’nin 51. maddesinde ”İşbu sözleşmenin tatbikatından doğacak ihtilaflarda İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” hükmü düzenlendiği, tarafların tacir olduğu, HMK’nın 17 maddesinin “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”şeklinde düzenlediği, davalının mahkememizin yetkisine yaptığı itirazda itirazda haklı olduğu ve davalının usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu anlaşıldığından mahkememizin yetkisizliğine verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin yetkilili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(ç) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE;
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup,usulen anlatıldı. 12/06/2023

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)