Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/15 E. 2023/3 K. 06.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/15 Esas
KARAR NO : 2023/3

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 04/01/2023
KARAR TARİHİ : 06/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin keşidecisi olduğu, ….. bank ….. Şubesi, Keşide Yeri İstanbul, 18.01.2019 Tarih, 20.000 TL bedelli, …. Seri Nolu, …. Malz. Ve İnş. Ltd. Şti.’nin Lehtar olduğu çek, …… bank …. Şubesi, Keşide Yeri İstanbul, 25.03.2019 Tarih, 30.000 TL Bedelli, ….. Seri Nolu, Hamiline yazılı çek, …. bank …. Şubesi, Keşide Yeri İstanbul, 15.04.2019 Tarih, 25.000 TL Bedelli, …. Seri Nolu, Hamiline yazılı çeklerin keşide edildiğini ancak kullanılmadığını, -…. Bankası … Şubesi, ……. Çek Nolu,- …. Bankası …. Şubesi, …. Çek Nolu,- …. Bankası …. Şubesi, …. Çek Nolu, çeklerin de 2019 yılına ait olduğunu kullanılmadığını, çeklerin ödemelerinin yapıldığını ancak çeklerin müvekkilinin uhdesinde iken kaybolduğunu, müvekkilinin yeni çek koçanı alabilmesi için davaya konu edilen çeklerin bankaya tesliminin akabinde verilebileceğini beyan ederek bahisle çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava çekin iptali talebinden ibarettir.
TTK’nun 818. maddesi yollaması ile aynı yasanın 680 inci madde uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması hâlinde tedaüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup böyle bir çek için TTK’nun 757,758,759 ve devamı maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkı sadece hamile aittir. Böyle bir iddiaya sahip keşideci yani imzasını içeren fakat kaybettiği çekin bedelinin kendisinden istenmesi hâlinde aynı kanunun 792 inci maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak hakkına sahiptir. Çek iptali davası ile amaçlanan hamilin belgesi olarak borçludan çek bedeli tahsil hakkı sağlamaktır. Keşidecinin böyle bir alacağı da söz konusu değildir. Çek keşidecisi bu hâli le ancak rızası dışında elinden çıktığını söylediği çek bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde TTK’nun 790-792 inci maddeleri uyarınca çeki elinde bulunduran kişiyi hasım gösterip davasını açmak ve mahkemeden o aşamadan sonra tedbirleri istemek hakkına sahiptir.
HMK’nun “Dava Şartlarının İncelenmesi” başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
Tüm dosya kapsamı ve davacının iddiası ile dava konusu çeklerin davacının çek hesabına ait olduğu ve davacının işbu davayı keşideci (hesap sahibi) sıfatı ile açtığı anlaşılmıştır (hamil sıfatı ile açmadığı anlaşılmıştır).
Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, çek hesabı sahibi olduğundan kendi çeki hakkında zayi nedeniyle iptal davası açamayacağından, HMK nun 114/1-d (tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartıdır) ve HMK nun 115/2. maddeleri gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın, keşideci olan davacının dava açma hakkının bulunmaması karşısında aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere HMK. 320/1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi. 06/01/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır