Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/113 E. 2023/488 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/113 Esas
KARAR NO : 2023/488

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2022
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında otopark sözleşmesi akdedildiğini, davacı doğrudan zilyedi olduğu 2014 model yıllı, … Plaka sayılı … Markalı aracın … İlçesi Siyasal Sınırları içerisinde bulunan … Mahallesi, … Sokak üzerinde bulunan davalıya ait … otoparkında muhafazası için aylık abonelik şeklinde davalıyla otopark sözleşmesi akdedildiğini, mezkur aracın iki kez hırsızlığa uğraması sebebiyle davacının zarara uğradığını, davacı mezkur aracı 15/06/2022 tarihinde saat 17.30 sıralarında davalıya ait otoparka park ettikten sonra 16/06/2022 tarih saat 13.00 sıralarında aracı almak için gittiğinde aracın sağ ve sol dikiz aynalarının içerisinde olan fabrika çıkışlı karartmalı cam aynalarının olmadığı fark ettiğini, mezkur aracı 20.06.2022 tarihinde davalıya ait otoparka park ettikten sonra, 22.06.2022 tarih 06.00 saatlerinde aracı almak için gittiğinde aracın tamamı fabrika çıkışlı; sol şoför camının kırık olduğunu, şoför kapısı direği zedelendiği, şoför kapısı tutamacı çizildiği, ön konsolun sökülüp dağıtılıp paralandığını, gösterge panelinin olmadığını, panelin alt bağlantısının olduğu yerin kırıldığını, far açma-kapama düğme yerlerinin kırık olduğunu, ön panelin yerinden söküldüğünü, panele bağlı tüm kabloların kesildiğini farkettiğini, beyanla davacının zarara uğradığını, davalı oluşan tüm zararlardan sorumlu olduğunu, zararın giderilmesi için parça/onarım bedelinin taraflarına ödenmesini, zararın tespit edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen hırsızlık olayları sebebiyle davalının sorumluluğu kabul edilmemekle birlikte davacı dava konusu aracın zilyeti olup, dava açma ehliyeti bulunmadığını, dava konusu aracın maliki … olduğunu, zarara uğrayan zilyet davacı değil dava konusu aracın maliki olduğunu, davacının iddiaları açısından Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğunu, davacının iddia edildiği üzere aslında müvekkil ile davacı arasında bir saklama sözleşmesi bulunmamakla birlikte, davacı … taleplerini Türk Borçlar Kanunu’nun 561 md.sindeki ” Saklama Sözleşmesi’nin hükümlerine dayandırmış olup, ticaret mahkemeleri görevli olduğunu, davanın … Belediye Başkanlığına ihbarını talep ettiklerini, dava konusu aracın kasko sigortası mevcut ise davanın kasko sigortasına da ihbarı gerektiğini, davalı tarafından sadece davacıya alan tahsisi sağlanmış olup, davalı tarafından sunulan bir otopark hizmeti bulunmadığını, aracın davalı ya da davalı şirketin bir çalışanının fiili hakimiyetine bırakılması söz konusu olmadığını, taraflar arasında bir saklama sözleşmesinin varlığından söz edilemeyeceğini, sadece alan tahsisi sağlayan davalının dava konusu aracın hırsızlığı sonucunda oluşan maddi zarardan sorumluluğu bulunmadığını, taraflar arasında akdedilen abone talep formundan da görüleceği üzere davacı … yaşanacak bir hırsızlık yada gasp olayı sebebiyle davalı şirketi sorumlu olmadığını ve tazminatı talebinde de bulunmayacağını kabul ettiğini, davacının ilk yaşadığı hırsızlık olayından bir kaç gün sonra yine davacının aracına meçhul kişilerce zarar verdiğini, o tarihlerde iddia edilen otoparkta davacının aracından başka hiç bir araçla ilgili bir hırsızlık yada araca zarar verme olayı yaşanmadığını, davacının tüm bu hususlara rağmen bile bile aracını ilgili alana yenide park etmesi nedeniyle tüm sorumluluk kendisine ait olduğunu, davacının iddia ve talepleri fahiş olup, herhangi bir zarar faturası da olmadığını, davalı ile davacı arasında saklama sözleşmesi bulunmadığını, davalı şirket alan tahsisi sebebiyle davacının aracının saklanması yönünde bir taahhütte bulunmamış yada aracı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlenmediğini, beyanla davanın husumet yokluğundan reddine, görevsizlik kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, saklama sözleşmesinden kaynaklı zararın tazmini istemine ilişkindir.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uyguygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Yine 6502 sayılı kanunun 83. maddesinde, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 03/11/2022 tarihli … Esas,… Karar sayılı ilamında; “Dosya kapsamına göre yapılan incelemede, dosya kapsamındaki belgelerden dava ve saklama sözleşmesine konu aracın kullanım amacının ”hususi araç” mahiyetinde olduğu, davacının aracı kişisel ihtiyaçları nedeniyle kullandığı ve bu şekilde, davalının da otelin otopark işletmesi işi ile uğraşan şirket olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu davada 6502 sayılı Yasa’nın 3/1-k maddesi gereğince davacının tüketici sıfatına haiz olduğu, davalının ise sağlayıcı sıfatına haiz olduğu, bu nedenle davacı ile davalı arasındaki saklama sözleşmesinin aynı Yasa’nın 3/1-l maddesi gereğince tüketici işlemi niteliğinde olduğundan uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir,” gerekçesiyle hususi nitelikteki aracın otoparkta uğradığı zarara ilişkin uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dosya kapsamından; gerçek kişiye ait hususi aracın aylık abonelik şeklinde davalıya ait otoparkta saklanmasına ilişkin sözleşme ilişkisinin olduğu, aracın otoparkta bulunduğu esnada hasar gördüğünün ileri sürüldüğü, davacının tüketici, davalının da sağlayıcı olduğu anlaşılmakla mahkememizin karşı görevsizliği ile görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA;
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren olumsuz görev uyuşmazlığının halli için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’ne re’sen gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,

Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usülen anlatıldı 03/05/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.