Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/958 E. 2023/364 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/958 Esas
KARAR NO : 2023/364

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davanın haksız haciz işlemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasına ilişkin olduğu, Yargıtay HGK … Esas, … Karar sayılı ilamında görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunun belirtildiği, Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından alınan talimat ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasıyla müvekkili şirketin sicil adresine hacze gelindiğini, vergi levhası, imza sirküleri, menkullerin faturaları ve adresin şirkete ait olduğuna ilişkin belgeler sunulmuş olmasına rağmen şirkete ve şirketin müşterilerine ait menkullerin istihkaklı olarak haczedildiğini, müşteri kumaşlarının tüm itiraz ve ısrarlarına rağmen kötü niyetli olarak haczedildiğini, bu nedenle müvekkili şirketin sözleşmelerinin feshedildiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 150.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, haksız haciz sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili ve her iki tarafın tacir olması gerekir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi… E. …K. Sayılı; “Mahkemece, uyuşmazlığın bonodan kaynaklandığı, davanın ticari dava sayılması gerektiği, uyuşmazlığın çözümünün Asliye Ticaret Mahkemesinin görevinde olduğu belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından; dava konusu 03/09/2013 keşide, 03/11/2013 vade tarihli, 35.000,00 TL bedelli, keşidecisi davacı …, lehtarı … olan bonoya istinaden davalı tarafından, İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2014 gün ve … D. İş Es.-Kar. sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı alındığı, ardından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Es. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, İstanbul … İcra Mahkemesinin … E.-K. sayılı dosyasındaki 04/06/2014 tarihli kararıyla davacının borca ve imzaya itirazı kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava, haksız haciz nedenine dayalı olarak açılmış olan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup davaya bakmakla genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.” şeklindeki ilamında; haksız hacize dayalı tazminat davalarında haciz işleminin yapıldığı icra takibinin konusu bono olsa bile görevli mahkemenin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermiştir.
Aynı konuya ilişkin olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … E. … K. Sayılı; “Somut olayda, haksız hacze dayanak teşkil edilen Bakırköy İcra Müdürlüğü’ nün … takip sayılı dosyasında çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla gerçekleştirildiği, davacının tacir olduğu hususunda bir tartışma bulunmadığı, ancak davalınının ticari işletme veya şirket kaydı bulunmadığı dolayısıyla tacir olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre..” şeklindeki ilamında, haciz işlemine konu icra takibinin kambiyo senetlerine mahsus takip olması, takip konusunun kambiyo senedi olması hallerinde bile görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu yönünde karar vermiştir.
Somut olayda; davalının tüzel kişi ortaklığının bulunduğu ancak tacir olmadığı, icra takibinin de davalı gerçek kişi tarafından davacı şirket eski ortağı gerçek kişiye karşı yapıldığı, haksız fiilden kaynaklanan eldeki davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/04/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır