Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/950 Esas
KARAR NO : 2023/189
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ : 24/02/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 04.09.2015 tarihinde mal alım satım sözleşmesi düzenlediğini, işbu
sözleşmeye istinaden favalı tarafa 3.063,000 TL tutarında muhtelif çekler verdiğini, davalı tarafa avans
olarak 3.063,000 TL toplam tutarında çekler verilmiş olmasına rağmen davalı tarafın sözleşme gereği
vermesi gereken hurda mal teslimini gerçekleştirmediğini, davalı tarafın sözleşme şartlarını yerine
getirmediğini, bunun üzerine müvekkilinin 350.000 TL tutarında ödenmesi gereken çekleri ödemediğini
ve bu çeklerin arkasının yazıldığını, arkası yazılan çeklerin davalı şirket tarafından 3. şahıslara ciro
edildiğini, ancak henüz ödeme tarihi gelmeyen çeklerin davalı yedinde olduğunu düşündüklerini, davalı
tarafından 3. kişilere ciro edilen ve arkası yazılan çeklerin,
21.06.2016 tarihli, …… çek numaralı, 30.06.2016 tarihli, ….
çek numaralı, 05.07.2016 tarihli, ……
çek numaralı, 12.07.2016 tarihli, …….
çek numaralı, 06.07.2016 tarihli, ……
çek numaralı iade edilen çek düşüldükten sonra toplamda 355.000 TL’lik çekin arkasının yazıldığını, davalı tarafın müvekkiline mal vermeyerek çeklerin arkasının yazılmasına neden olduğunu ve müvekkilini zarara
uğrattığından davalıdan 355.000 TL’nin tahsilini talep ettikleri, ayrıca davalı elinde bulunan ve henüz ödeme tarihi gelmemiş çeklerin mevcut olduğunu, işbu çeklerin iadesini talep ettikleri,
davalıya Eyüp …… Noterliğinin 13.07.2016 keşide tarihli, …… yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide
edildiğini ve 430.000 TL ile elinde bulunan diğer çeklerin iadesinin talep edildiğini, davalının ihtarnamenin tebliğinden sonra 2 adet çeki iade ettiğini, kalan çeklerin iade edilmediğini, davalı tarafın
müvekkilini 355.000 TL zarara uğratmış ve bunun dışında 26 adet çeki sebepsiz yere elinde bulunduran ve işbu nedenle arkası yazılmış çek bedeli olan 355.000 TL ile davalı elinde bulunan 26 adet çekin taraflarına iadesi ile bunun mümkün olmadığı taktirde 26 çek bedelinin taraflarına ödenmesini
yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı … vekili tarafından sunulan 18.04.2018 tarihli dilekçede, 21.06.2016 keşide tarihli ….. Bankas …… nolu 95.000 TL tutarındaki çeki,
25.08.2016 keşide tarihli ….. bank ….. nolu 75.000 TL tutarındaki çeki, 15.09.2016 keşide
tarihli ….. bank ….. nolu 180.000 TL tutarındaki çeki, 15.10.2016 keşide tarihli ….. bank
….. nolu 180.000 TL tutarındaki çeki, davalı şirket tarafından 3. Şahıslardan bedeli
ödenerek alındığını ve müvekkiline teslim ettiğini beyan etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı şirket ile sözleşme yapıldığının doğru olduğunu alınan çeklerinde doğru olduğunu davacıya bir
kısım sözleşme kapsamına göre hurda teslim edildiğini, davacının almaya devam ettiği sürece müvekkil
şirketinde sözleşme kapsamında hurda vermeye devam edeceğini, Müvekkili şirketin hurda vermedeki gecikmesinin nedeninin fabrikanın taşınması ve üretime ara verilmesinden kaynaklandığını, davacı şirketin sözleşme yapılırken ne miktar hurda alabileceğini bilecek konumda olduğunu, müvekkil şirketin çıkan tüm hurdayı davacı tarafa verdiğini, davacının hurda almaya devam etmesi durumunda da çok rahatlıkla keşide ettiği çeklerin karşılığında hurda alımını
gerçekleştireceğini, tüm çeklerin müvekkil şirket tarafından ciro edilerek teslim edildiğini, davacının
hurda alımına devam ettiği takdirde çek bedelleri karşılığında mal almış olacağını, müvekkil şirketin
çıkan hurdaları 3. Kişilere vermediğini, davacının çıkan tüm hurdaları öncelikli alma hakkına haiz
olduğunu, ancak davacının ödeme güçlüğüne düşmesi nedeni ile bu yola başvurduğunu, çeklerin
ödenmemesi nedeni ile sözleşmeden caydığını, mal alımını durdurduğunu haksız olarak işbu davayı
açtığını, arz edildiği üzere müvekkil şirketin yeni fabrikasında üretimini arttırdığını davacıya daha fazla
hurda verebilme aşamasına geldiğini,
Müvekkil şirkete davacının rücu edebilmesi için öncelikle çek bedellerinin ödemiş olması gerektiğini bu
şekilde rücuen tazminat davası açmasının mümkün olacağını, dava tarihine kadar arkası yazıldığını
beyan ettiği 355.000 TL çekler için davacının ödeme yaptığına dair bir belgenin dava dosyasına
sunmadığı bu sebeple davanın bu yönüyle reddinin gerektiğini,
davacının bu yönde ileri sürdüğü davasının dinlenmesinin mümkün olmadığını davacının mal alımına devam etmesi durumunda bu çekler karşılığı mal alımının gerçekleştirmesinin mümkün olacağını ve
müvekkil şirketin de mal vermeye devam edeceğini sözleşme yapılırken sözleşmede belirtilen süre
içerisinde bu miktarda hurda oluşmayacağının davacı tarafından da bilindiğini, bu durumu bilerek
sözleşme imzaladığını, davacının bu talebinin dinlenemeyeceğini çünkü davacının çek bedelinin
kendisine ödenmesini talep edebilmesi için öncelikle o çek bedelinin kendisi tarafından ödenmiş olması koşulunun gerektiğini buna ait delil sunulmadığından davanın reddinin gerektiğini, Haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıya verilen çek bedelinin tahsili ile iadesi istemlerinden ibarettir.
Taraflar arasında davalı şirket imalatlarından hurdaya çıkan hurda demir alım ve satımı hakkında 04.09.2015 tarihinde taraflarca sözleşme imzalandığı anlaşılmıştır.
İşbu dava mahkememizin …… esas sayılı dosyası ile tefrik edilmiştir.
Mahkememizin …. esas sayılı dosyasının 21/10/2022 tarihli ara kararı ile,
“…-Davacılar vekili tarafından atiye bırakılan:-18.07.2016 tarihli, …. bank …… nolu 100.000,00 TL.meblağlı çek,
-20,07.2016 tarihli, …. bank …… nolu 120.000,00 TL.meblağlı çek
-27.07.2016 tarihli, ….. Bankası …. nolu 95.000,00 TL.meblağlı çek
-03.08.2016 tarihli, …. bank …… nolu 80.000,00 TL.meblağlı çek
-04.08.2016 tarihli, ….. bank ….. nolu 125.000,00 TL.meblağlı çek
-10,08.2016 tarihli, …… bank ….. nolu 100.000,00 TL.meblağlı çek
-31.08.2016 tarihli, …. Bankası ….. nolu 75.000,00 TL.meblağlı çek
-25,08.2016 tarihli, ….. bank ….. nolu 75.000,00 TL.meblağlı çek
-15.09.2016 tarihli, …… bank ….. nolu 180.000,00 TL.meblağlı çek
-22.09.2016 tarihli, …. Bankası ….. nolu 80.000,00 TL.meblağlı çek
-15.10.2016 tarihli, ….. bank …… nolu 180.000,00 TL.meblağlı çek
-20.10.2016 tarihli, ….. Bankası …. nolu 50.000,00 TL.meblağlı çek
-27.10.2016 tarihli, …. Bankası ….. nolu 90.000,00 TL.meblağlı çek
-28.11.2016 tarihli, ….. Bankası ….. nolu 112.000,00 TL.meblağlı çek
-09.12.2016 tarihli, ….. Bankası ….. nolu 97.000,00 TL.meblağlı çek
-20,12,2016 tarihli, ….. bank …… nolu 100.000,00 TL.meblağlı çek
-22.12.2016 tarihli, ….. Bankası ….. nolu 85.000,00 TL.meblağlı çek
-27.12.2016 tarihli,…. bank …… nolu 100.000,00 TL.meblağlı çek
-15.02.2017 tarihli, ….. Bankası ….. nolu 95.000,00 TL.meblağlı çek
-20,08.2016 tarihli, …. Bankası …..nolu 90.000,00 TL.meblağlı çek
-15.09.2016 tarihli,…. Bankası ….. nolu 90.000,00 TL.meblağlı çek
-30.09.2016 tarihli, ….. Bankası …. nolu 90.000,00 TL.meblağlı çekler yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, harç ve masraf eksikliğine ilişkin hususların tefrik edilen dosya üzerinden değerlendirilmesine, karar verildiği görülmüştür.
Davacılar vekilinin 13/07/2022 tarihli dilekçesi ile davaya konu edilen çeklerden …. Bankası, 19.10.2016 keşide tarihli, ….. numaralı, 75.000,00 TL.meblağlı çek, …. bank, 26.09.2016 keşide tarihli, ….. numaralı, 80.000,00 TL.meblağlı, lehdarı davalı olan çek, …. Bankası, 07.12.2016 keşide tarihli, ….. numaralı, 98.000,00 TL meblağlı çek, ….. Bankası, 19.12.2016 keşide tarihli, ….. numaralı, 96.000,00 TL meblağlı çekler yönünden davayı takip ettiklerini, diğer çekler ile ilgili taleplerini atiye bıraktıklarını, talep ettikleri çeklerin toplam bedelinin 349.000,00 TL olduğunu, dava açılırken 355.000,00 TL dava değeri üzerinden harç yatırıldığını, diğer çekler ile ilgili taleplerini atiye bıraktıkları için başka harç yatırılmayacağını bildirmiştir.
Davalı vekili 11/10/2022 tarihli dilekçe ile; davacı tarafa eksik ödenmiş harcın tamamlanması için kesin süre verilmesine, harç tamamlanana kadar müteakip işlemlerin yapılmamasına, eksik harçlar verilen kesin sürede yatırılmadığı taktirde dosyanın işlemden kaldırılmasına, davcının dosyayı atiye bırakmasını talebine muvafakat etmediklerini, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca :
Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz.
Mahkememizin 25/10/2022 tarihli tensip ara kararı ile, eksik harcı ikmal etmek üzere davacı vekiline HMK’nun 120/2. maddesi uyarınca 2 hafta kesin süre verilmiş, bu süre içinde harç eksikliğinin tamamlamaması halinde ise Harçlar Kanunu’nun 30.maddesi uyarınca birleşen dava dosyasının işlemden kaldırılmasına ve işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde harç ikmali yapılarak davanın yenilenmemesi halinde ise HMK’nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtar edildiği, ancak ihtara rağmen harç ikmalinin gerçekleştirilmediği dikkate alınarak Harçlar Kanunu 30 ve 32. Maddeleri ve HMK 120/2 ve 150/5 maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 120/2, HK 30 ve HMK 150.maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır