Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/934 E. 2023/102 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/934 Esas
KARAR NO : 2023/102

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2022
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; İstanbul …. İcra Dairesi’nin …Esas numarası başlatılan ilamsız icra takibine yapılan haksız itiraz sonrası gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamaması nedeniyle işbu itirazın iptali davasını açtıklarını, müvekkil ile davalı taraf arasında ticari ilişki mevcut olup işbu ticari ilişki kapsamında tutulmuş olan 01.06.2021-16.09.2021 tarihleri aralığındaki cari hesap kayıtlarından, davalının müvekkile karşı 17.809,00TL borçlu olduğu anlaşıldığını, davaya konu borcun ödemesi adına defalarca gerek e-posta yazılı gerekse sözlü olarak iletişime geçilse de davalı taraf, sürekli olarak müvekkil oyalamış ve bugün itibariyle dahi ödeme gerçekleştirilmediğini, davalının vadesi gelen mezkur borcu ödeme niyetinde olmadığının anlaşılması üzerine, 13.10.2021 tarihinde İstanbul …. İcra Dairesi’nin … Esas numaralı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatılmış olup davalı, bu icra takibine karşı 18.11.2021 tarihinde itirazda bulunarak takibin durdurulmasını talep ettiğini, davalının bu itirazı üzerine, İstanbul …. İcra Dairesi tarafından oluşturulan 18.11.2021 tarihli tensip zaptı gereğince takibin durdurulmasına karar verildiği, daha sonra tarafımızca, ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartına binaen 26.11.2021 tarihinde … arabuluculuk dosya numarası ile İstanbul Arabuluculuk Bürosuna başvurulmuş, gerçekleştirilen müzakereler neticesinde oluşturulan 23.12.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağı kapsamında anlaşma sağlanamadığı, işbu itirazın iptali davasına konu icra takibi 13.10.2021 tarihinde, cari hesap kayıtlarında borcun 17.809,00TL olarak tespit edildiği dönemde başlatılmış olup, davalı tarafından ise sonraki bir tarihte cari hesap ekstresine işlenilmemiş faturası olduğu belirtildiğinden, 01.11.2021 tarihinde cari hesap ekstresine 1298TL işlenmiş olup halihazırda cari hesap ekstresinde borç 16.511TL olarak tespit edildiği, belirtilen nedenle, huzurdaki davayı kısmi itirazın iptali olarak açma zorunluluğu doğduğu, davalının müvekkile olan borcunu ödememesi ve borcun tahsili adına başlatılan süreci uzatmaya çalışması haksız ve kötüniyetli olduğunu açık ve net bir biçimde ortaya koyduğu, bu kapsamda %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, tüm bu belirttiğimiz sebeplerle, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayanan borcun tahsili adına başlatılan icra takibine karşı davalı tarafça gerçekleştirilen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takbin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davanın kabulüne, İstanbul …. İcra Dairesi’nin … Esas numaralı icra takibine yapılan itirazın asıl alacak 16.511-TL yönünden iptali ile takibin asıl alacak 16.511-tl üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %16,75 reeskont avans faizi ile birlikte devamına, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı sebebiyle %20 den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı … yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tensip tutanağı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Dava,01/06/2021-19/09/2021 tarihleri arası cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili talebiyle başlatılan İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; yapılan araştırmalar neticesinde davalının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, incelenen beyannamelerde de davalının VUK 177.maddesinde belirtilen sınırı aşmadığı, … müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre ise gerçek kişi tacir işletme kaydının bulunmadığı, sonuç olarak davalının tacir olmadığı anlaşıldığından, eldeki uyuşmazlığın yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan hususlar kapsamında nispi veya mutlak ticari uyuşmazlık olmadığı, davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3- HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır