Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/924 E. 2023/608 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/924 Esas
KARAR NO : 2023/608

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2023
Silivri … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği ve mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dilekçesinde özetle; davalı …’nün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …, …, … Bulvarı üzerinde seyir halinde iken davacıların oğlu müteveffa … ‘e çarparak ölümüne neden olduğunu, davalı … adına kayıtlı olan aracın olay tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi nedeniyle poliçe limitleri ile sınırlı olarak davacıların zararlarından sorumlu olduğunu, davacıların uğramış olduğu zararın tam ve kesin miktarı bilirkişi raporu ile saptandığında dava değerini arttırmak ve fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatı olarak davacı anne için 5.000,00-TL, davacı baba için 5.000,00-TL olma üzere toplam 10.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olarak) tahsiline, …’in vefatı nedeniyle davacı … için 100.000,00 TL, davacı … için 100.000-TL olmak üzere toplam 200.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın sigorta poliçesinden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen evraklar ve trafik kazası tespit tutanağının taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde sorumluluk sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacılar tarafından destekten yoksun kaldıklarının makul ve muteber delillerle ispatlanması gerektiğini, davacı murisinin müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini, yaralanan veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini, davacının kaza sırasında kask ve koruyucu tertibat takmadığından müterafik kusurlu olduğunu, teminat kapsamında olmayan dolaylı zararlara yönelik tazminat taleplerinin reddine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebep olmadığından tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayın dava dilekçesinde anlatıldığı gibi meydana gelmediğini, müteveffa … ‘nin yol üzerinde bisiklet ile gezinirken aniden yön değiştirdiğini ve kendisinin müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkilinin ani yön değişikliğini son anda fark edip frenle birlikte yol ortasındaki bariyerlere yanaştığını, ancak kazanın meydana gelmesini engelleyemediğini, ATK ve Ceza Mahkemesi’nin kazanın bu şekilde meydana geldiğini kabul ederek hüküm kurduğunu, ayrıca müteveffanın bisiklet kullanırken kask vb. koruyucu elemanlar kullanmadığını, yaşı ve boyu ile mütenasip bisiklet kullanmamasının da değerlendirilmediğini, müvekkilinin olayla kusuru olmadığının açık olduğunu, talep edilen tazminat miktarının çok fazla olduğunu, müvekkilinin ekonomik durumu itibariyle talep edilen tazminatı karşılamasının imkansız olduğunu, zira tazminatın tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına mütenasip olması gerektiğini ve bir tarafın zenginleşmesine diğer tarafın ise fakirleşmesine neden olmaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış celbedilen Silivri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında aldırılan 14/06/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda …’nün tali, …’in asli kusurlu olduğu bildirilmiş, sanık …’nün taksirle ölüme neden olma suçu nedeniyle cezalandırılmasına dair verilen karar 26/04/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüş, kazaya karışan aracın sigorta poliçesi, hasar dosyası celbedilmiş ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 25/09/2018 tarihli Adli Tıp kurumu raporunda davalı …’nün %25, Müteveffa …’in %75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, davacıların zararı konusunda 19/03/2019 tarihli rapor alınmış, rapora yapılan itirazlar doğrultusunda 13/06/2019 tarihli ek rapor alınmış, ek raporda davacı …’in talep edebileceği maddi tazminatın 15.292,57 TL, davacı …’in talep edebileceği maddi tazminatın 12.902,98 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından ilk alınan aktüer raporundaki miktarlara göre dava ıslah edilmiş, ıslah dilekçesi taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememiz tarafından verilen 12/07/2019 tarih … Esas … Karar sayılı maddi tazminatın kabulüne dair karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … Esas … Karar sayılı kararı ile “KTK’nın 97.maddesi kapsamında davacı tarafa, davalı sigorta şirketine başvurmak suretiyle dava koşuluna ilişkin bu eksikliği gidermesi için kesin süre verilmesi, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde bu yöndeki dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince, davalı sigorta şirketine karşı açılan dava yönünden tamamlanabilecek dava şartının yerine getirilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmeksizin istinaf incelemesine konu kararın verilmesi hatalı olduğunu” belirtilerek kaldırılmış ve … Esas sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz ilk kararının manevi tazminata ilişkin kısmının kesinleştiği, maddi tazminata ilişkin kısmının ise sigorta şirketine başvuru yapılmadığı için usulen kaldırıldığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından istinaf kaldırma kararı sonrasında davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, sigorta şirketi tarafından hasar dosyasının açıldığı ancak herhangi bir ödemenin yapılmadığı anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacıların çocukları ve murisleri olan …’e 10/07/2015 tarihinde davalıların sürücüsü ve sigortacısı oldukları … plakalı aracın çarpması nedeniyle hayatını kaybettiği, meydana gelen kazada davalı …’nün %25 kusurlu bulunduğu, alınan son aktüer bilirkişisi raporunun mahkememiz ve istinaf denetimine elverişli olduğu ve yeterli teknik incelemeyi içerdiği değerlendirilerek davacıların destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı … için 15.292,57 TL maddi tazminat ve davacı … için 12.902,98 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 28.195,55-TL maddi tazminatın davalı Sigorta şirketi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle ve poliçe limitiyle sorumlu olmak üzere, davalı … kaza tarihi olan 10/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 1.926,04 TL harçtan peşin olarak alınan 34,16 TL ve 66,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1.825,88 TL harcın (ilk kararla birlikte verilen maddi tazminata ilişkin harç ile tahsilde tekerrür olamamak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.798,93 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.740,54 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak (davalı sigorta şirketi poliçe sorumluluk limitinin hükmolunan maddi tazminata oranı nazara alınarak sorumlu tutulması kaydıyla) davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT’ne göre kabul edilen maddi tazminat üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak (davalı sigorta şirketi poliçe sorumluluk limitinin hükmolunan maddi tazminata oranı nazara alınarak sorumlu tutulması kaydıyla) davacılara verilmesine,
5-AAÜT’ne göre red edilen maddi tazminat üzerinden hesap edilen 945,87 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/05/2023
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.