Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/914 E. 2023/273 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/914 Esas
KARAR NO : 2023/273

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :21/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı … tarafından davacı aleyhine 11.07.2018 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip dosyasının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. Sayısına kaydedilip kesinleştiğini, Daha sonra yenilenen takip dosyasının … esas olduğunu, ve borcun 239.137,08 TL olarak belirlendiğini, fakat müvekkili tarafından haciz ve muhafaza baskısı ile dava tarihine kadar 49.000 TL daha ödeme yapıldığını, işbu nedenle dava değerinin 190.137,08 TL olarak belirlendiğini, takip dosyasının kesinleşmesi akabinde dosya borcuna mahsup edilmek üzere peyder pey ödemeler yapıldığını son olarak 31.10.2020 tarihinde bir araya gelen tarafların bakiye borcun 75.916,00 TL olduğu hususunda mutabakata vardıklarını, İcra Müdürlüğünce düzenlenen 19.10.2020 tarihli kapak hesabına istinaden davalı borçlunun 286.933,67 TL borçlu olduğu görülmekle, davalı alacaklı tarafından yapılan tahsilatların takip dosyasına bildirilmediğinin anlaşıldığını ve bunun üzerine taraflarca dosya hesabının düzenlendiğini, buna göre Alacaklı …’nın Borçlu …’dan olan alacağına ilişkin yapılan taraflarca borçlu müvekkilinin 31.10.2020 tarihinde bakiye borcunun 75.916,00 TL olduğu hususunda tarafların mutabık olduklarını fakat buna rağmen takip dosyasına tahsilatların bildirilmemekte ve kötü niyetli alacaklı tarafça mükerrer tahsilat yapılmak istendiğini, bu uğurda haciz ve muhafaza baskısı altına alınan müvekkilinin 06.08.2021 tarihinde 75.000,00 TL, 11.08.2021 tarihinde 29.000,00 TL ve son olarak da 17.08.2021 tarihinde de 20.000,00 TL olmak üzere toplamda 124.000 TL daha ödeme yaptığını, oysa 31.10.2020 tarihinden bu yana kalan borcun 75.916,00 TL’ye faiz uygulanması halinde bile bakiye borç miktarının 82.000 TL’yi aşmayacağını, bu durumda da müvekkilinin 42.000 TL fazla ödeme yapmış olduğunun kabulünü, icra takibinin dava sonuçlanana kadar ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını talep ettiklerini, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası nezdinde davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı kötüniyetli hareket ederek müvekkilinin mağduriyetine neden olduğundan% 20`den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı tarafça dava dilekçesinde iddia edilen hiçbir hususu ispata yarar herhangi bir delilin mevcut olmayıp davacı tarafça huzurdaki dava taleplerinin ispat edilemediğini, davacı tarafça davaya konu edilen iddiaların tamamen soyut / farazi iddialar olup, bu iddialara itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın sözde iddialarına dayanak olarak dava dilekçesine ne olduğu belli olmayan ve üzerinde davalının kabulünü gösterir herhangi bir ibare dahi bulunmayan bir hesap tablosu ekleyerek sözde iddialarının gerçek olduğu gibi bir beyanda bulunduğunu, taraflar arasında asıl borcun %50’sinden daha az bir tutarda bedelle bir anlaşmaya varılması gibi bir durum için borçlu tarafın hiçbir belge istemediğini düşünmek hayatın olağan akışına aykırı bir durum oluşturacağını, davacı tarafın fazla olduğunu öne sürdüğü ve huzurdaki davaya konu iddialarına esas tutar 240.000,00 TL gibi bir tutarken, bu tutarı hiçbir yazılı anlaşma olmadan, hiçbir belge almadan, ödemiş olduğunu yahut anlaşmaya varılmış olduğunu düşünmenin gayet tabi makul karşılanamayacak bir durum olduğunu, davacı tarafın davalıya sürekli olarak ödemeler yaptığını, çekler verdiğini iddia etmişse de bu iddialarını ispata yarar herhangi bir belgeyi de dosyaya sunamadığını, davacı tarafın borcundan kaçmaya çalıştığını, davacı tarafça ilgili icra dosyası kapsamında yapılan ödemelerin tamamının icra dosyasına da bildirilmiş olduğundan, halihazırda icra dairesince hazırlanacak kapak hesabının davacı tarafın güncel borcu olacağını, davacı tarafın hiçbir iddiasını kabul etmediğini, davacı tarafın ihtiyati tedbir taleplerinin de davalının alacaklarına kavuşmaktan alıkoyma amacıyla öne sürüldüğünü belirterek yetkisizlik kararı verilmesini, ihtiyati tedbir talebinin kötü niyetli olduğundan talebin reddine, davacı tarafça hiçbir iddiası ispat edilememiş olduğundan davanın reddine, İİK 72 ve ilgili maddeler uyarınca da %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi 03/04/2022 havale tarihli raporunda; Dosya muhteviyatına sunulan banka kayıtlarında, davalı taraf adına veya icra dosyasına
ilişkin ödeme yapıldığı ile ilgili açıklayıcı/tevsik edici herhangi bir bilgi ya da ibarenin
bulunmadığı, davalı tarafa ait herhangi bir unvan veya bilginin yer almadığı, davacı tarafından sunulan belgelerde, e-posta, banka dekontu, sunulan çek görüntüleri vs. de davalı tarafa veya icra dosyasına istinaden ödeme yapıldığını gösteren açıklayıcı/tevsik edici herhangi bir bilgi ya da ibarenin görülmediği, davalı tarafa ait herhangi bir unvan veya bilginin yer almadığı, 31.10.2020 tarihli 75.916,00 TL tutarlı belgede herhangi bir “mutabakat” ibaresinin yer almadığı ve tarafların isim, unvan veya imzasının bulunmadığı, sunulan … yazışmaları üzerinde … isminin – … gsm
numarasının bulunduğu, yazışmaların içeriğinde, davacı tarafından sunulan 19.10.2020 tarihli kapak hesabı olarak sunulan belgenin, 31.10.2020 tarihli hesap tablosu başlıklı belgenin, dekont ve çek görüntülerinin yer aldığı, davacı tarafın dava dilekçesinde, 31.10.2020 tarihinde taraflar arasında 75.916,00
TL tutar üzerinden mutabakat yapıldığını iddia ettiği, ilgili yazışmaların içeriğinde taraflar arasında mutabakat yapıldığına ilişkin direkt/doğrudan bir ibarenin olmadığı, ayrıca iş bu yazışmaların kimler arasında geçtiğinin, yazışmalar içeriğinde bulunan isimlerin ve konuların taraflarla olan ilişiğinin tespitinin tarafımdan mümkün olmadığı,
dosya muhteviyatında bulunan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası 25.08.2021 tarihli kapak hesabında, takipte kesinleşen miktarın 186.360,43 TL, yekûn alacağın 313.128,70 TL, yatan para miktarının 144.800,00 TL, bakiye borç miktarının 168.328,70 TL olduğu, davacı tarafın Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası nezdinde davalı tarafa borcu olmadığını veya davalı tarafa yaptığını iddia
ettiği ödemelerin icra dosyası borcuna istinaden yapıldığını açık ve net olarak ispat etmesi gerektiği sonuç ve kanaatini bildirmiştir.

DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, davalının senet borcu sebebi ile aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 2.759,97 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.

Mahkememizin … Esası üzerinden tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmış ve aşağıdaki gerekçe ile karar verilmiştir.
”Kural olarak kambiyo senetleri, kayıtsız şartsız soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedine dayalı borcu ödendiği iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer. Bu itibarla, dava konusu bononun teminat senedi olduğunu iddia eden davacının öncelikle bu iddiasını HMK’nın 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması gerekmektedir. Davacı iddiasını yazılı olarak ispat yükü altında olmasına rağmen yaptığı ödemelere dair yazılı bir delil sunamamıştır.
Davacı, yaptığı ödemelere ilişkin herhangi bir makbuz almadığını, bir kısım ödemelerin banka yoluyla bir kısım ödemelerin ise cirolanmaksızın davalıya ödeme aracı olarak verilen çeklerle yapıldığını ve bu sebeple elinde ödeme yaptığını gösterir belge olmasa da, … yazışmaları olduğunu iddia etmiş ve bu doğrultuda HMK 202/1 hükmü gereğince, yapılan yazışmaların delil başlangıcı sayılacağından bahisle tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de, yazışmalar üzerinde … isminin bulunduğu, yazışmaların içeriğinde, davacı tarafından 19.10.2020 tarihli kapak hesabı olarak sunulan belgenin, 31.10.2020 tarihli hesap tablosu başlıklı belgenin, dekont ve çek görüntülerinin yer aldığı ve ancak iş bu yazışmaların kimler arasında geçtiğinin, yazışmalar içeriğinde bulunan isimlerin ve konuların taraflarla olan ilişiğinin tespitinin yapılamadığı anlaşılmakla ilgili yazışmaların delil başlangıcı mahiyetinde olmadığına kanaat getirilmiş ve tanık dinlenmemiştir. Yine davacının dava dilekçesinde, 31.10.2020 tarihinde taraflar arasında 75.916,00
TL tutar üzerinden mutabakat yapıldığını iddia ettiği ve ancak gerek ilgili yazışmaların içeriğinde gerekse dosya kapsamında taraflar arasında mutabakat yapıldığına ilişkin delillin bulunmadığı görülmekle, davacının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası nezdinde davalı tarafa borcu olmadığını veya davalı tarafa yaptığını iddia
ettiği ödemelerin icra dosyası borcuna istinaden yapıldığını açık ve net olarak ispat etmesi gerektiği halde ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.”
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı kararı davalı vekili ve davacı vekili tarafından İstinaf Yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin … Esas … sayılı kararı ile , davacı tarafından dava dilekçesinde davacının yemin deliline başvurduğu ve mahkemece yemin delilinin hatırlatılmadığından bahisle mahkememizin … Esas … Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas … sayılı kararı doğrultusunda mahkememizce davacıya yemin delili hatırlatılmış ve davalı asil mahkeme salonunda hazır bulunarak, davacı tarafından sunulan yemin metnine göre, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına istinaden davacının kendisine ödeme yapmadığı, davacı ile bir araya gelerek bakiye borcun 75.916 TL olduğu yönünde bir mutabakata varılmadığı, davacı tarafından kendisine, icra dosyasına bidirilecek bir ödeme de yapılmadığı, 06/08/2021 tarihinde 75.000,00 TL, 11/08/2021 tarihinde 29.000,00 TL 17/08/2021 tarihinde 20.000,00 TL olmak üzere toplamda 124.000,00 TL ödeme almadığını ve işbu icra dosyasındaki dayanak senetlerden dolayı davacının kendisine borcu olduğunu beyan etmekle yemin icra etmiş olup, davacının yemin delili ile de ödeme iddialarını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine
2-Peşin alınan harçların mahsubu ile bakiye 99,2-TL harcın davacıdan tahsil edilerek hazineye irad kaydına,
3-Yargılama giderleri, harçlar ve vekalet ücreti konusunda daha önce karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 14/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge , 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu gereği elektronik imza ile imzalanmıştır.