Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/904 E. 2023/851 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/904 Esas
KARAR NO : 2023/851

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/10/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketinin, dava dışı sigortalı … ‘e ait “… Mah. … Cad. No:… …./İstanbul” adresinde bulunan işyeri için… Paket Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, 24.01.2022 tarihinde sigortalı işyerine bitişik parselde yer alan … ‘ye ait su borusunun patlaması nedeniyle sızan suların dava dışı sigortalının işyerine zarar verdiğini, eksper raporu ve ödeme belgelerinde 73.730,92 TL + KDV bedel hasar tazminatının hesaplandığını, teminat dahilinde olan emtia adına %37,46 oran ile 20.603,00 TL sovtaj bedeli belirlendiğini, uzman eksper tarafından hesaplanan meblağın müvekkili şirket tarafından 14.03.2022 tarihinde 32.892,30 TL hasar tazminatı olarak dava dışı sigortalıya ödendiğini, yapılan ödeme ile müvekkili şirketin Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesine göre sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalıya rücu mektubu gönderilerek ödemek zorunda kalınan bedelin tahsilinin talep edildiği, davalının ödeme yapmaması üzerine, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve mesnetsiz şekilde icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu beyanla haksız itirazın iptalini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, takibin devamını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede ikame edilmediğini, Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. Ve 13. Maddeleri gereği görevli İdare Mahkemelerinde davanın açılabileceğini, açılan dava bir tazminat davası olduğunu, Borçlar Kanununa göre tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kasıt, ihmal, teseyyüp ya da kusurunun olması, tazminat talep edilen ile hasar arasında bir illiyet bağının bulunması gerektiğini, müvekkil idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi zararla müvekkil idare arasında bir illiyet bağının da olmadığını, dava konusu hasarın bodrum katta meydana geldiğini, su basman seviyesi altındaki birimlere yüzeysel dolan suların tahliyesi için drenaj kanalları yapılması ve dışarıdan gelmesi muhtemel su sızıntılarının önlenmesi için izolasyon yapılmasının gerekli olduğunu, ayrıca birimlerin iskan müsaadesinin olması ve imar durumunun öngördüğü şekilde kullanılmasının esas olduğunu, davacının sigortalısının yer altı ve yer üstü sularına karşı izolasyon ile ilgili gerekli tedbir ve önlemleri almadığını, hasarın meydana gelmesinde idarenin bir dahili olmadığı halde aleyhine ikame olunan davada hukuki uyarlık bulunmadığını, ekspertiz raporunun sıhhati tartışmalı ve ihtilaflı olduğunu, meydana gelen su baskınları ya da geri tepmeler nedeniyle oluşan hasarlarda hemen yerel idarelerin kusuru arandığını, oysa birçok hadisede, idarelerin koyduğu kurallara, kanun ve yönetmeliklere hiç riayet edilmediği görüldüğünü, hasara ilişkin bedelin bilirkişiler tarafından yeniden tespit edilmesi gerektiğini, davacının icra inkar taleplerinin reddi gerektiğini, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava, sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsiline ilişkin başlatılan Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 32.892,30 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 713,72 TL yasal faizi ile birlikte toplam 33.606,02 TL’nin tahsili için hasar tazminatına dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan keşifle birlikte bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İnşaat Mühendisi bilirkişisine yerinde inceleme yetkisi verilmiş olmasına rağmen dava dışı iş yerinin incelemeye izin vermemesi üzerine mahkememizce keşif ara kararı oluşturulmuş ve dava dışı şirkete HMK 291. maddesi uyarınca ihtarlı tebligat gönderilerek 26/05/2023 tarihinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan 25/06/2023 havale tarihli raporunda; iddia edilen ve su kaçağı nedeni ile zarar gören malzemeler hakkında somut bir tespitin olmadığını, başka bir deyişle sızıntı suyunun olup olmadığı konusunda kesin bir tespitin yapılamadığını, dosyadaki resimlerden de tam olarak suyun nereden sızdığının tespitinin imkansız olduğunu, bina içi su kaçağı olması veya temizlik yapımı sonucu unutulan açık hortumdan su dolduğu ihtimalinin var olduğunun düşünüldüğünü, zira dışarıdan sızan suyun mutlaka sızdığı yerde tahribat yaptığını, en azından leke bırakacağını, böyle bir durum tespitinin yapılamadığını, İski su şebekesinden kaynaklanan su sızıntısı olmadığı teknik görüşünde olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, keşif gözlemi ve bilirkişi raporu içeriğine göre; iddiasını ispat külfeti altında olan davacı tarafın sigortalı iş yerinin davalı kurumun kusuru nedeniyle zarar gördüğünü ispatlayamadığı, ekspertiz raporunda işletmenin bodrum katına duvar diplerinden sirayet eden suların emtialara zarar verdiği belirtilmişse de buna ilişkin tespitin nasıl yapıldığının açıklanmadığı, ekspertiz raporuna eklenen fotoğraflardan da su sızıntısının nasıl gerçekleştiğinin anlaşılamadığı, keşif incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporuyla da İski şebekesinden kaynaklanan su sızıntısının tespit edilemediği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 405,88 TL peşin harcın mahsubuyla fazla yatırılan 136,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/09/2023

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)