Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/854 E. 2022/908 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/854 Esas
KARAR NO : 2022/908

DAVA : Genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesi.
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin, …… Plastik ve Sanayi Ticaret A.Ş. De pay sahibi olduğunu, limited şirketten anonim şirkete nevi değişikliği yapıldığı 2009 yılından 24.09.2022 tarihine kadar yönetim kurulu üyesi olarak faaliyette bulunduğu, Yönetim Kurulu’nun 06.09.2022 tarihinde müvekkilinin olumsuz oyuna rağmen oy çokluğu ile aldığı karar gereğince 24.09.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin herhangi bir sebep gösterilmeden sona erdirildiğini, Şirketin yönetim kurulu (YK) başkanı ……’nun, müşterek babaları olan ve YK üyeliği 17 Şubat 2022 tarihinde sonlandırılan ……’nun hastalığından istifade ederek şirkette hukuka aykırı tasarruflarda bulunmaya başladığını, genel kurulları toplantıya davet için YK çağırmadığını, şirketin defter ve kayıtlarının YK üyesi olan müvekkiline incelettirmediğini, hizmet akdiyle 2003 yılından itibaren şirkette çalışan müvekkiline mobbing uygulayarak, 22 Ağustos 2022 tarihinde iş akdine son verildiğini beyan ederek ilgili şirkette, finansal tabloların incelenmesi, şirketin ticari durumu hakkında bilgi edinilmesi, YK üyelerinin ibra edilmesi veya edilmemesi, şirkette bir suistimal olup olmadığının incelenmesi, bilgi alma ve denetleme hakkının kullanılabilmesi, gerekiyorsa YK üyeleri hakkında sorumluluk davası açılabilmesini teminen, 2021 yılı olağan genel kurulunu toplantıya çağırması için pay sahibi olan müvekkiline izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 29/09/2022 tarihli tensip ara kararı ile, “…Dava dilekçesinde davanın hasımsız olarak bildirildiği, ancak UYAP sisteminde yapılan kontrolde …… Plastik ve Sanayi Ticaret A.Ş.nin davalı olarak kaydının yapılarak davanın açıldığı anlaşılmakla, HMK 31. Maddesi uyarınca, uyuşmazlığın aydınlatılması, belirsiz ve çelişkili hususun giderilmesi bakımından, davanın davacı vekilinin işbu davayı şirkete karşı mı yoksa hasımsız olarak açtığı hususunda beyanda bulunması için 1 hafta kesin süre verilmesine,” karar verildiği, tensip tutanağının davacı tarafa gönderildiği, davacı vekilinin 04/10/2022 tarihli dilekçe ile, davanın hasımsız olarak açıldığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Genel kurulu toplantıya çağırmaya izin ve yetki verilmesi talebinden ibarettir.
Dava dilekçesinin incelenmesinde, işbu davanın hasımsız olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Somut davada, davacı vekili her ne kadar Genel kurulu toplantıya çağırmaya izin ve yetki verilmesini talep etmiş ise de; davanın TTK 617/3 yollaması ile TTK 412.maddeye göre Genel Kurulun toplantıya çağırılması talebi olduğu, davanın mahiyeti gereği şirket aleyhine yada diğer ortak aleyhine açılması gerektiği, HMK 114.maddesinin “dava şartları” başlığı altındaki 1.fıkrası (d) bendinde “tarafların,…” ibaresi ile hasımlı davada davacı ve davalı sıfatıyla iki tarafın yer alması gerektiği, işbu davada ise şirketin yada ortağın hasım gösterilmediği görülmüş olmakla davanın 6100 sayılı HMK.’nun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda HMK. 320/1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu TTK.’nun 410. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 05/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır