Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/853 E. 2023/71 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/853 Esas
KARAR NO : 2023/71

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil arasında doğmuş olan bir borç ilişkisi bulunmaktadır. müvekkil … sipariş ödemesi olarak davalı … tekstil ve …’a vermiş olduğu tutarın müvekkile iadesi gerektiğini, müvekkil, borçlu davalılardan defalarca sipariş konusu tayt kumaşı teslim almak istediğini belirtmiş ise de davalılardan herhangi bir dönüş alamadığını, müvekkil, davalıların üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemesi üzerine davalılardan 30/04/2020 tarihli sipariş ödemesi olarak ödemiş olduğu 1.500 USD geri istemiştir fakat davalılar müvekkile sipariş konusu tayt kumaşını teslim etmemiş olmakla birlikte müvekkilin ödemiş olduğu parasını da iade etmek konusunda hiç bir olumlu adım atmadıklarını, davalılar her defasında borcunu ödeyeceğini söyleyerek müvekkile hiçbir şekilde ödeme yapmadığını, sözlü ihtarlardan bir sonuç alınamayacağını düşünen müvekkil son olarak … esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlattığını, davalı taraflara ödeme emri gönderilmiş olup 24.06.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, UYAP sistemi üzerinden takibimize karşı sunulan itirazı incelediğimizde davalı borçlu müvekkile herhangi borcu olmadığını iddia ettiğini, davalı borçlunun bu iddiası tamamen asılsız ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkil sipariş konusu tayt kumaş için ön ödeme olarak 1.500 USD davalıya teslim ettiğini, iş bu husus sipariş fişine de derç edilmiş ve karşılıklı olarak imzanlandığını, müvekkilin teslim eden davalı …’ında teslim alan olduğu ve ”tayt kumaş siparişi için elden 1500 USD alındı. ” şeklinde açıklama yapılmış olup imzalamış olan 30/04/2020 tarihli sipariş fişi müvekkilin sipariş için ön ödeme yaptığını gösterir nitelikte olduğunu, müvekkil … 30.04.2022 tarihinde davalılara tayt kumaş siparişi için 1.500 USD imza karşılığında teslim ettiğini, müvekkil, davalılarlla defalarca iletişim kurmuş ve siparişini teslim almak istediğini dile getirmesine rağmen davalılardan herhangi bir yanıt alamadığını, müvekkil daha fazla zarara uğramamak adına davalılardan 30.04.2020 tarihinde teslim etmiş olduğu 1.500 USD geri istediğini, fakat müvekkil herhangi bir dönüş alamamış ve netice itibariyle hiçbir seçeneği kabul etmeyen davalılardan haklı alacağını alamadığını, iş bu muaccel borcun tarafımıza yasal faizler, masraflar ve kötüniyet tazminatı ile birlikte iade edilmesi gerektiğini, davalı, ilgili icra dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, söz konusu icra takibimizin dayanağı ekte de görüleceği üzere imzalı sipariş fişi olduğunu, sipariş fişi incelendiğinde teslim eden müvekkilimiz teslim alan davalı taraf olduğu açıkça görüldüğünü, iş bu sipariş fişine istinaden icra takibini başlatmış olmamıza rağmen borçlu taraf basit bir şekilde icra dosyasına itiraz ederek takibin haksız yere durdurulmasına sebebiyet verdiğini, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itiraz dilekçesin incelendiğinde itirazına gerekçe olarak hiçbir geçerli sebep göstermediği görüldüğünü, borçlu taraf sadece borcum yoktur demiştir. bahsetmiş olduğumuz miktar davalının imzasına teslim edilmiş olup, davalının işbu sipariş konusunu veya iş bu tutarı müvekkile iade ettiğine dair herhangi bir belge veya ispatı sunmadığını, işbu itirazın kaldırılması davasının uzun yargılama süreci göz önünde bulundurulduğunda müvekkilimizin haklı alacağını alamaması riski doğduğu açık olduğunu, davalının da kötü niyetli olduğu açıkça belli olduğundan bu uzun yargılama sürecinde müvekkilden mal kaçırması, müvekkilin alacağını almasına engel olması su götürmez bir gerçek olduğunu, her ne kadar kambiyo senetlerine ilişkin olarak ihtiyati haciz kararı veriliyorsa da İİK 257 ve devamı maddelerinde herhangi bir para borcuna ilişkin olarak da ihtiyati haciz kararı verilebildiğini, bahsetmiş olduğumuz husular ışığında, İİK 257 maddesinde ihtiyati haciz kararının verilmesi için gerekli şartların oluştuğu ortadadır. Müvekkilimizin herhangi bir hak kaybına uğramaması adına ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesini, öncelikli olarak yukarıda izahatını yapmış olduğumuz üzere teminatsız bir şekilde mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığında borçlunun malvarlıklarına ilişkin olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararının verilmesine, davalılar – borçlular hakkında başlatılan icra takibine haksız olarak yapılmış olan itirazın iptaline ve takibin devamına, ( Müvekkilin alacağı olan asıl alacak ₺34.589,70 TL’nin tarafımıza ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, ) , alacağın likit olması sebebiyle davalının (borçlunun) %40tan aşağı olmamak üzere icra inkar – kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkilleri aleyhine açılan davaya itiraz ettiklerini müvekkilin kumaş imalatı ve satımı işlemi yaptığını, davacı ile bir şekilde aynı sektörde faaliyet göstermelerinden dolayı tanıştıklarını, karşı tarafın herhangi bir ortak olduğu ticari şirket bilgisi müvekkillerinde bulunmadığını, hatta karşı tarafın ticari faaliyeti ilişkin ne bir ticari şirketi ne bir vergi açılışı olduğu bilgisi zaten müvekkile iletilmediğini, müvekkilin …’nın nasıl olur da bu davada taraf olduğunu anlamadıklarını, müvekkilin diğer davalı … ŞTİ.’nin ortağı ve sahibi olduğunu, zaten kendi ticari şirketi bulunurken, kendi namına ticari faaliyet göstermesi hem ticaretin olağan akışına uygun olmayacağını hem de ticari riskleri de beraberinde getireceğini, bu sebeple müvekkilin her zaman şirket temsilcisi sıfatı ile … Şti.’nin temsilen hareket ettiğini, bu sebeple husumetin müvekkile değil diğer davalı olan şirkete yöneltilmesi gerektiğini, … davalı ile hiç bir zaman kendi adına hareket etmediğini ve beyanda bulunmadığını şahsi bir ticareti de olmadığını, diğer taraftan tam tersi için de durum aynı olduğunu, her halükarda ya firma ya da … için husumet yanlış yöneltildiğini, … ‘in ise belirttikleri gibi kumaş üretimi ve satışı yapan bir firma olduğunu, davacının da müvekkilden kumaş istediğini ve kumaşları da kendisine teslim edildiğini, bu teslimatların hepsinin bizzat davacının kendisine yapıldığını, davacı müvekkilden bir sefer değil birden fazla kez ürün istediğini ve ürünler de kendisine teslim edildiğini, karşı tarafın bir vergi açılışının olmadığı öğrenen müvekkilin karşı taraf ile bir kısım ticaretinde de sorun yaşayınca iş yapmayı bıraktığını, ürünleri teslim edilmiş hatta fazlasıyla da teslim edilmesine rağmen müvekkil tarafından sırf sorun yaşanmasın diye geri ödeme bile yapıldığını , bu ödemelerin kendi hesaplarında problem olduğu bahanesiyle sürekli olarak eşinin banka hesabına gönderildiğini, öncelikle karşı tarafın ihtiyati tedbir ve haciz taleplerinin reddine, davacının davasının reddi ile kötü niyetli olarak dava açması sebebiyle dava değerinden %10 aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, BA-BS formları, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, ön ödeme alacağının tahsili talebine dayalı başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; yapılan araştırmalar neticesinde davacının tacir sıfatı taşımadığı, defter tutma yükümlülüğü bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığı çözmede mahkememiz görevli olmadığı dikkate alınarak, ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır