Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/847 Esas
KARAR NO : 2023/70
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin … ve Çin vatandaşı olan …, 15 Şubat 2022 tarihinde saat … ve … sayılı … seferine ülkesine dönmek için …’ndan bilet almıştır. Söz konusu seyahat için, müvekkil şirketin diğer Çin vatandaşı müdürleri olan …, …, … da … ile aynı uçuş için bilet aldıklarını, covid-19 seyahat kısıtlamaları sebebiyle, havayolunun internet sitesinde ve …. sitesinde belirtilen ülkeye girme koşulları doğrultusunda, COVID-19 RT-PCR nükleik asit testi ve IgM antikor testlerini Çin anakarasına planlanan uçuş tarihinden en fazla 48 saat önce yaptırılmış ve Çin konsolosluğuna “HS” işaretli yeşil sağlık QR kodu alınmış ve ilgili formlar doldurulduğunu, ekte yer alan PCR test sonuçlarında görüldüğü üzere, dört kişinin PCR testi … yer alan PCR test laboratuvarında 15 Şubat 2022 uçuş sabahı saat … civarında yapılmıştır. Tüm test sonuçları negatif çıkmıştır. Daha sonra kontuarlara gidip Check-in işlemleri gerçekleştirilmiştir. Söz konusu işlem esnasında, test sonuçları kontrol edilmiş, uygun olduğu belirtilerek davalı … tarafınca kırmızı kaşe basılmış ve biniş kartları teslim edilmiştir. Pasaport kontrolü esnasında da tüm belgeler ve PCR test sonuçları bir kez daha kontrol edilmiş ve sorunsuz bir şekilde pasaport kontrol kapısını geçmelerine izin verildiğini, ancak uçağa biniş için kapıya gelindiğinde … ve …’ın uçuşa kabul edilemeyecekleri bildirilmiştir. Davalı personeli, uçağa kabul etmemelerinin gerekçesi olarak, PCR testlerinin erken yapıldığı beyan etmiştir. Ancak ekte yer alan PCR testlerinden de görüleceği üzere, aynı zamanda test yapan …. ve …. uçağa sorunsuz kabul edilmiştir. Ayrıca belirtilmelidir ki, şirket müdürlerinin 4’ü de havaalanında bulunan test laboratuvarında aynı anda test yaptırmış ve yapılan testlerin saatleri; …. , … , … ve … ’dir. Uçağa biniş saati ise …. olduğunu, görüleceği üzere, şirket yetkilileri, uçağa biniş saatinden yaklaşık 9 saat önce gerekli testleri yaptırmış ve hepsinin PCR test sonuçları negatif çıktığını, buna karşın, uçağa biniş esnasında yapılan kontrolde, … ve … uçağa sorunsuz bir şekilde kabul edilirken, … ve …., testlerin erken yapılmış olduğu gerekçesi ile uçağa kabul edilmemiş ve biletleri iptal edildiğini, covid-19 salgını sürecinde birtakım seyahat kısıtlamaları getirilmiş ve bu süreçte kişilerin uçuşlardan en geç 48 saat önce PCR testi yaptırmaları gerektiğini, ancak somut olayda test saati ile uçağa biniş saati arasında yaklaşık 9 saat olmasına ve üstelik test sonuçlarının negatif çıkmasına karşın şirket yetkililerinden ikisi uçağa alınmadığını, …’nın sitesinde yer alan bilgilerden, uçağa biniş için 9 saatten daha kısa bir süre içinde test yaptırılması gerektiğine ilişkin bir kural yahut bildiriye rastlanmadığını, yaşanan bu olay, tamamen davalı personelinin hata ve kusurundan kaynaklanmış olup, müvekkil şirket yetkilileri, olması gereken saatten çok daha kısa bir zaman içinde uçuş için gerekli testleri yaptırdıklarını, yine bunun yanında ayrıca belirtilmelidir ki, Check-in işlemleri esnasında müvekkil şirket yetkilisinin testini kontrol eden, testin erken yapıldığına dair herhangi bir beyanda bulunmayarak uçağa kabul için gerekli olan biniş kartını kendisine teslim eden memur yanıltıcı açıklamada bulunarak müvekkilin hak kaybına uğramasına sebep olmuştur. Davalı …, yükümlü olduğu gibi, testin erken yapılmış olduğuna dair ilk kontroller esnasında bir bildirim yapmış olsa idi, şirket yetkilileri, henüz zaman varken yeniden test yaptırma imkânı bulacak, uçağa kabul edilecek ve mağduriyet yaşanmamış olacağını, zira davalı, testin hem erken yapıldığını beyan etmekte hem de kapıya gelene kadar ki tüm kontrollerde davalı personelleri hiçbir uyarıda bulunmayarak geçişlerine izin verdiğini, bu durum da göstermektedir ki, müvekkil şirket yetkilisi …’nin biletinin iptal edilerek uçağa kabul edilmemesi sonucunda uğramış olduğu maddi zararının sorumlusu, kusur, ihmal ve yanlış yönlendirmeleri nedeni ile davalı personelleri olduğunu, uçak bileti iptal edilerek uçağa alınmayan … müvekkil şirketin … olduğunu, şahsın uçak bileti müvekkil şirket tarafından alınmış olup, uçak biletinin iptal edilmesi nedeni ile müvekkil şirket 15.560,00 USD, Türk Lirası karşılığı olarak 206.948,00 TL zarara uğradığını, ilgili fatura ekte sunulduğunu, izah edilen tüm nedenlerle, kendi kusur ve ihmali ile müvekkil şirket yetkililerini haklı bir sebebi olmaksızın uçağa almayarak bileti iptal eden davalı kurum, müvekkilin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, Bu nedenle, 206,948,00 TL meblağın, olay tarihi itibari ile işlemiş ve işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesi için işbu davayı ikame etme zorunluluğumuz doğduğunu, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de …. dosya numarası ile yürütülen arabuluculuk süreci anlaşmama ile sonuçlandığını, 25.05.2022 tarihli Arabuluculuk son oturum tutanağı işbu dilekçemiz ekinde sunulduğunu, fazlaya dair tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, 206.948 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek olan ticari faizi ile birlikte tahsiline, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu biletler davacı firma adına değil, … adına düzenlenmiş olup, bilet düzenlenmesi ile doğan subjektif hakkın sahibi de davacı firma değil adına bilet düzenlenen yolcu olduğunu, davacının adı geçen yolcu adına dava açmasını haklı kılan hukuki bir sebep bulunmadığını, davaya konu biletin kullanılamaması neticesinde meydana gelen sonuçlar adına bilet düzenlenen yolcu nezdinde doğduğundan, talebin haklılığı kabul edilmemekle birlikte aksaklık iddiasına dayalı talepler de ancak aksaklık yaşadığını iddia eden yolcu tarafından istenebileceğinden davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle, adına bilet düzelenen yolcunun dava hakkını kullanmak konusunda bir yetkisi olduğunu ispat edemeyen davacının bu maddi olaya bağlı olarak dava açma hakkı olmadığı dikkate alınmalı ve dava evvelemirde aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, dava dışı yolcu … isimli yolcunun …. numaralı bileti ve yolcu uçuş kaydı incelendiğinde PCR testinde kırmızı onay kaşesi bulunmaması sebebiyle uçuşa kabul edilmediğinin anlaşıldığı, davaya konu olayda yolcunun uçuşa kabul edilmeme nedeni çin devletinin Türkiye’den Çin’e gidecek yolcular için öngörmüş olduğu koşulların yerine getirilmemiş olduğu, müvekkil Ortaklık seferleri ile farklı ülkelere seyahat eden yolcuların seyahat ettikleri ülkeye sorunsuz olarak giriş yapabilmelerine (pasaport, vize, bilet gibi nedenlerle geldikleri yere geri gönderilmeleri – … yolcu – riskinin azaltılması amacıyla) katkı sağlamak düşüncesiyle, uçuş öncesinde doküman kontrolü yapıldığı, yolcuların eksik doküman ile seyahat etmeleri, müvekkil Ortaklığa cezai işlem uygulanmasına neden olduğu, bu nedenle doküman kontrolü esnasında eksik evrakı tespit edilen yolcuların seyahatleri engellenebildiği, seyahat edilecek ülkeler tarafından belirlenen, vize, pasaport, gümrük, karantina, aşı gibi şartları yerine getirmek, yolcuların sorumluluğunda olduğu, bu koşulların yerine getirilmemesi durumunda yolcularımızın seyahatlerine izin verilmemekte ve oluşan cezai giderler yolcularımız tarafından karşılandığı, müvekkil ortaklık ilgili seferi icra etmiş olmasına rağmen yolcunun uçuşa kabul edilmeme nedeni yetkili merciler tarafından getirilen kurallar olduğunu, yolcunun uçuşunun olduğu tarihte aşağıda bir kısmı derç edilen mevcut … (Havacıları uçuş ve yer emniyetini etkileyebilecek bazı önemli durumlardan haberdar etmek için yayımlanan bildiri) ‘a göre; uçuşa kabul edilmediği görüldüğü, davaya konu uçuş sırasındaki … kurallarına göre; Türkiye- Çin arasında sadece …’nin …. uçuşları mevcut. Haftada 1 sefer ve max %75 kapasite kullanımı ile icra edildiği, Çin’e giden her Yolcu inişte havalimanında ve 21 günlük karantinada süresince karantina otelinde 5-6 teste tabi tutulduğu, 5-9 arasında Yolcu pozitif çıkarsa 2 hafta, 10 ve üzeri Yolcu pozitif çıkarsa 4 hafta yolcuları getiren havayoluna Yolcu taşımama cezası uygulandığı, testler Çin standartlarına göre yapılması gerektiği, Türkiye standartlarında PCR testi negatif olan yolcuların Çin varışındaki PCR testlerinin pozitif çıkması iptale sebep olduğundan uçuş gününde … arasında Çin standartlarında …. şirketine son bir test yaptırılması gerektiği, … önce yapılan testler veya başka bir kurumda yapılan testler Çin stadartlarında olmadığı için kabul edilmediği, müvekkil Ortaklık, Çin otoritesi tarafından getirilen bu sıkı koşullar altında yolcu taşımacılığı yapmaya çalışmaktadır. Güncel …’a göre hareket eden müvekkil Ortaklık, Çin uçuşları hakkında gerekli bilgilendirmeyi internet sitesinde de yayımlamış olup bu konuya ilişkin hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen yolcuların mağduriyetine yol açmamak adına duyurulara yer vermiştir. Bu hususa ilişkin Çince duyurular …’nun internet sitesinde de mevcut olduğu, davaya konu biletin düzenlendiği … parkuruna ilişkin ayrıca açıklama yapılması gerekmektedir. Pandemi öncesinde müvekkil Ortaklık tarafından Çin’e …, …, … şehirlerine haftanın 7 günü, … şehrine haftada 3 frekans olmak üzere toplamda 24 frekans olarak sefer düzenlenirken, … otoritesi pandemi döneminde haftada 1 frekansa izin verilen … dışındaki 23 seferi durdurduğu, üstelik seferlerde testleri varışta pozitif olan yolcu çıkması halinde, sayıya göre uçuşlar bir ila üç haftaya kadar tamamen durdurulabildiği, nitekim davaya konu uçuş neticesinde 11 pozitif vaka çıkması sebebiyle müvekkil Ortaklık 4 hafta boyunca sefer icra edemediği, … Anlaşmasının (… Sözleşmesi) 13. maddesi gereğince Uluslarası vize,pasaport ve Covid pandemisinin hayatımıza girmesiyle birlikte getirilen ek kurallar sürekli değişim göstermekte olduğundan en güncel bilgilerin yolcu tarafından seyahatine başlamadan önce ilgili ülkenin konsolosluklarıyla irtibata geçerek alınması gerekmektedir. Buna göre yolcular kurallara, taleplere ve yolculuk gereklerine uymak durumunda olup aynı zamanda seyahat edecekleri ülkenin aradığı koşulları temin etmekle de sorumlu olduğu, Bu nedenle seyahatine izin verilmeyen ya da seyahati sonrasında sınırdan geri çevrilen yolcular kendi seyahat masraflarını karşılamakla yükümlü olduğu, Yolcu rezervasyonunu veya biletini hangi havayolundan alırsa alsın rezervasyon kurallarına ve taşıma genel şartlarına uymakla yükümlü olduğu, ekte yer alan Taşıma Genel Şartlarının 14. 1. maddesinde de açıkça “ Yolcu, kalkış ve varış ülkelerinin veya üzerinde uçulan ülkelerin kanunlarına, yönetmeliklerine, kurallarına, emirlerine, taleplerine ve yolculuk gereklerine ve Taşıyıcı Kurallarına ve talimatlarına uymakla sorumlu olduğu, arz edilen durum neticesinde usuli itirazlarımız nazara alınarak davanın reddine, kararın aksi yönde olması halinde müvekkil Ortaklığın hali hazırda hukuken sorumlu olmadığı nazara alınarak davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER : ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, sosyal güvenlik kurumu kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı şirketin yönetim kurulu üyesi ve müdürlerinin davalıdan almış olduğu yolcu biletlerinin haksız yere iptal edilmesi sonucu şirketin uğradığı maddi tazminat taleplerine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre;
Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, “sıfat” yerine “husumet” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa, dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur. (KURU Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.I., İstanbul 2001, s. 1157 vd.).
Yukarıda kısaca değinildiği gibi, bir davada davacı olma sıfatı dava konusu hakkın sahibine (hamiline) aittir. Bir sözleşmeden dolayı, kural olarak yalnız sözleşmenin tarafları dava açabilir; üçüncü kişilerin taraf (davacı) sıfatı yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılamaya göre; davacı şirketin yönetim kurulu başkanı ve Çin vatandaşı olan … ‘in,…tarihinde saat …. ve … sayılı İstanbul-… seferine ülkesine dönmek için yine şirketin diğer Çin vatandaşı müdürleri olan …,…,… ile aynı uçuş için bilet aldığı, bu itibarla adı geçen yolcular ile havayolu şirketi arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğu, yolcuların check-in ve pasaport kontrolünden sonra … kapı görevlileri tarafından, dava dışı yolcu … isimli yolcunun … numaralı bileti ve yolcu uçuş kaydı incelendiğinde PCR testinde kırmızı onay kaşesi bulunmaması sebebiyle uçuşa kabul edilmediği anlaşılmakla borç ilişkisinde ifayı talep yetkisinin alacaklıya ait olduğu, gereği gibi ifa edilmemesi halinde meydana gelen zararı talep yetkisinin de alacaklıya ait olacağı, uçağa alınmayan yolcuların davalıya karşı ifayı talep hakkı olup olmadığının ancak sözleşmenin tarafı olan yolcular tarafından açılmış bir davada tartışılabileceği, ifayı talep yetkisinin devrine ilişkin özel bir halin de somut olayda bulunmadığı anlaşıldığından, davacı şirketin Yönetim Kurulu üyesi olan dava dışı …’ ın uyuşmazlığın tarafı olduğu görülmekle mahkememizce aktif husumet yokluğu nedeniyle açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle Reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 3.534,16 TL harçtan mahsubuyla bakiye 3.354,26 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup,usulen anlatıldı. 24/01/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır