Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/831 E. 2023/556 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/831 Esas
KARAR NO : 2023/556

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/09/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasının alacaklısı Davalı … Yapı Kooperatifleri Birliği vekilinni talebi ile dosya borcu hakkında müvekkil bankaya 19/08/2021 tarihinde … kanalıyla Birinci Haciz İhbarnamesi tebliğ edildiğini, müvekkil banka tarafından muhabere kanali ile ekte sunulan … tarihli … haciz ihbarnamesi cevabı yazısıyla yasal süresi içerisinde … Haciz ihbarnamesine cevap verildiği, cevap yazısında dosya borçlusu adına müvekkil banka nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığı gerekçeli olarak Bakırköy … İcra müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına bildirildiğini, icra dosyasının alacaklısı aynı zamanda menfi tespit davasının davalı tarafı , müvekkil bankaya bu defa 14/09/2022 tarihli … haciz ihbarnamesi göndermek suretiyle daha önceden birinci haciz ihbarnamelerine verilen cevap ile hak ve alacağı bulunmadığı bildirilmesine ve takip dosyasında … haciz ihbarnamesi gönderilmemesine rağmen dosya borcunun haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil bankadan tahsil etme talep girişiminde bulunduğu, müvekkilin banka haciz tehdidi altında olduğunu, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davanın kabulüne, müvekkil bankanın davalıya Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinden kaynaklı 2.158,25-Tl borcu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit kararı verilmesine, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından müvekkil bankana gönderilen üçüncü haiz ihbarnamesinin iptaline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça haciz ihbarnamelerinin kendilerine tebliğ edildiğinin açıkça ikrar edildiği, haciz ihbarnamelerine cevap verildiği iddiasının ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu dilekçeler davacı banka çalışanlarının imzasını taşıdığı her zaman üretilebilir kapsamda olduğu bu itibarla delil niteliği taşımadığı, davacının davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine, davanın açılmasına sebebiyet veren taraf olmamaları nedeniyle yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden muaf tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İcra ve İflas Yasası’nın 89. Maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2018/2531 K. 2018/11280 T. 19.06.2018)
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/3568 esas, 2016/6425 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir.” İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Antalya BAM 11.HD 2020/71 Esas 2020/680 Karar sayılı ilamı). Eldeki davada, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır. Bu durumda, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Asiye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge , 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu gereği elektronik imza ile imzalanmıştır.