Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/815 E. 2023/554 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/815 Esas
KARAR NO : 2023/554

DAVA : Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle;… Sanayi Ticaret Limited Şirketinin İkitelli Vergi Dairesi’ne olan 35.699,00 -TL Vergi borcu için … Bankası Hesaplarına ve Araçlarına ( Arabalarına) Haciz uygulandığını, bu sebeple 24/10/2019 tarihinde İkitelli Vergi Dairesi’ne 35.699,00-TL …’in ödemek zorunda kaldığını, … ‘un hissesine düşen vergi miktari için rücuen başlatılmış Bakırköy … İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına itirazda bulunmadığı ve alacağın kesinleştiği, ancak … için toplam ödenen 35.699,00-TL ‘nin şirketteki %20 hissesine karşılık gelen 7.140-TL için rücuen başlatılan Küçükçekmece … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında itirazda bulunduğunu, bu nedenle dava açma zarureti hasıl olduğu, alacağın icra takip tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ve %0 30 (%3) komisyon ile, %20 icra inkar tazminatı ile ücreti vekalet ve yargılama giderleriyle beraber davalıdan tahsili ile icra işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davalı müvekkilin 05/03/2014 tarihinde şirketteki hissesini … ‘a devir ederek ortaklıktan ayrıldığını, bu nedenle davalı müvekkilin 21/01/2013 tarihinde şirketin ortağı olduğu ve 05/03/2014 tarihinde ortaklıktan ayrıldığı için vergi borcu nedeniyle öncelikle şirkete karşı icra takibi yapılması ve şirketin mal varlığından vergi borcu tahsil edilemediği takdirde şirketin müdürüne karşı icra tabili yapılacağını, şirket hakkında yapılan takip nedeniyle amme alacağının zaman aşımına uğradığını, VUK 114 maddesine göre alacak zaman aşımına uğradığını, bu nedenle zaman aşımına uğramış olan borç davacı tarafından ödenmiş ise bunun sonucuna katlanması gerektiği, ayrıca davalı müvekkilin şirketteki hissesini 05/03/2014 tarihinde devrederek şirketten ayrıldığı için ayrıldığı tarihten sonra ödenmeyen borçlardan dolayı davalı müvekkilin sorumlu tutulması mümkün olmadığını, davalı müvekkilin borçlu şirketin temsil ve ilzama yetkili müdürü olmadığı, davacının ise borçlu şirketin temsil ve ilzama yetkili müdürü bulunduğu şirketin borçların ödemediği için hakkında icra takibi yapıldığı bu yüzden de aracına haciz konulması ve borcun ödenmemiş olmasında kusuru bulunduğu ve davalı müvekkile izafe edilecek bir kusur bulunmadığından davanın reddi ile %20’den az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, limited şirket ortakları arasında alacağın tahsili talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 7.140,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren 7.204,50 -TL yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları, içeriğine göre; limited şirket ortaklarının asli borcu, tüzel kişiliğe karşı taahhüt ettikleri sermayeyle sınırlı olup, ortak bu borcu yerine getirmekle sorumluluktan kurtulmuş olur (TTK m.573/2). Bu nedenle, ortağın limited şirketin borçlarından dolayı kural olarak sorumluluğu bulunmamaktadır. Anılan kuralın istisnalarından biri, AATUHK’nun 35. maddesinde düzenlenen limited şirketin kamu idaresine karşı ödenmeyen veya ödenmeyeceği anlaşılan borçlarıdır. Ortaklar, bu borçlarından dolayı payları oranında idareye karşı sorumludurlar. Bu sorumluluk, idareye karşı bağımsız bir sorumluluk olup, anılan Kanuna 5766 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle payın devri halinde dahi ortadan kalkmayan bir nitelik kazanmıştır. (İstanbul BAM 12.HD 2020/1306esas, 2023/232 karar sayılı ilamı).
TTK’nın 573/2 maddesine göre, ortaklar şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde ön görülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.
Somut olayda; davalı her ne kadar 05/03/2014 tarihinde devretmiş ise de şirket adına tahakkuk edilen ve davacı tarafından ödenen vergi borcu dönemi Ekim 2013 ve Şubat 2014 olduğundan, davacının ödemiş olduğu bedeli davalının hissesi oranında davalıdan geri isteyebileceği hususu dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı koşullar ile devamına,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilecek olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 492,11-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 123,03 TL harcın mahsubuyla bakiye 369,08 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 123,03 TL peşin harç olmak üzere toplam 615,14 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 509,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 7.204,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 16/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge , 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu gereği elektronik imza ile imzalanmıştır.