Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/809 E. 2023/1089 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/809 Esas
KARAR NO : 2023/1089

DAVA : Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 06.09.2019 tarihinde Yatırım Portföyü Sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre; müvekkilinin yatırım maksadıyla 100.000,00-USD nakit malvarlığı değerini davalı şirkete ödeyeceğini, davalı şirketin bu parayı sözleşmede belirtilen şartlara ve yöntemlere uygun olarak ticari faaliyetler yürüterek elde edilen kazancın bir kısmını müvekkiline vereceğini, sözleşmenin çeşitli maddelerinde şirketin yükümlülükleri ve sorumluluk alanları ile müvekkilinin haklarının belirlendiğini, sözleşmenin 24 aylık bir süre için geçerli olduğunu, bu süre zarfında davalı şirketin, her ay düzenli olarak kâr dağıtımı yapacağını, sözleşme ilişkisinin süresi dolunca şirketin 60 gün içinde sermaye değerini müvekkiline iade edeceğini, sözleşmenin Av. … ‘ın ofisinde, pasaport numaraları sözleşmede belirtilen … ile … ‘ın tanıklığında davalı şirketin temsilcisi sıfatıyla … ile müvekkili arasında imzalandığını, davalı şirketin 1.000.000,00 TL sermaye ile münferiden temsile yetkili müdür olarak payların tamamına malik olan Sudan uyruklu … tarafından kurulduğunu, şirketin tescil tarihinin 13.06.2019, Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan olunma tarihi 19.06.2019 olduğunu, şirket ile müvekkili arasında, şirketin kurulmasının üzerinden üç ay geçtikten sonra, 06.09.2019 tarihinde mevzu bahis sözleşmenin akdedildiğini, sözleşme ilişkisinin kurulmasının ardından, ilk 5-6 aylık süre zarfında şirket tarafından müvekkilinin payına düşen kârın, banka hesabına gönderildiğini, sonrasında müvekkilinin hesabına hiçbir ödeme yapılmadığını, ilk aylarda yapılan birkaç ödemenin haricinde müvekkiline kar payı kesinlikle ödenmediğini, müvekkilinin ödediği 100.000,00-USD’yi uhdesinde tuttuğu halde müvekkilinin hak ettiği kar paylarını ödemeyen davalı şirket yetkilisine bir süre sonra artık ulaşılamadığını beyanla anılan sebeplerle 100.000,00 USD’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, alınması gereken kar payının şimdilik 1.000 USD’sinin avans faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.

Dava, yatırım portföy sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
HMK’nın ”Yabancı dilde yazılmış belgeler” başlıklı 223. maddesi ” Yabancı dilde yazılmış belgeye dayanan taraf, tercümesini de mahkemeye sunmak zorundadır. Mahkeme kendiliğinden veya diğer tarafın talebi üzerine, belgenin resmî tercümesini de isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
Davacı vekiline 19/06/2023 tarihli muhtıra ile davacı vekili tarafından sunulan sözleşme örnekleri, taraflar arasındaki yazışmalar ve hesap ekstresi evraklarının Türkçeye çevrilmiş (tercüman onaylı) şekli ile sunulması için HMK 223. maddesi uyarınca iki haftalık kesin süre verilmiştir. Kesin süreye rağmen davacı vekilinin süresinde tercüme edilmiş evrakları sunmadığı görülmüştür.
Davacı vekili 25/10/2023 tarihli celsede “biz bu haliyle dosyanın bilirkişiye tevdini talep ediyoruz, Mahkemeniz bu talebimizi kabul etmezse tercüme işlemlerinin Mahkemeniz aracılığıyla yapılmasını talep ederiz” beyan etmiştir.
HMK’nın 190. maddesi; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
TMK’nın 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı şirket ile yatırım portföy sözleşmesi imzalandığı, bu kapsamda davacı müvekkili tarafından 100.000,00-USD’nin davalı şirkete ödendiği, davalı şirketin başlarda kar payı adı altında ödeme yaptığı, sonrasında ödemelerin yapılmadığı iddia edilmiş buna ilişkin yabancı dilde yazılı olan bir kısım fotokopi evraklar sunulmuştur.
Mahkememizce, HMK 223. maddesi uyarınca taraflar arasındaki yazışmalar ve hesap ekstresi evraklarının Türkçeye çevrilmiş (tercüman onaylı) şekli ile sunulması için kesin süre verilmiş aksi halde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususu ihtar edilmiştir.
HMK’nın 30. maddesi; “Hakim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamından; taraflar arasında yatırım portföy sözleşmesinin olduğunun iddia edildiği buna ilişkin imzasız sözleşme örneğinin dosyaya sunulduğu, yine para hareketlerini gösterip göstermediği tam olarak anlaşılmayan yabancı dilde düzenlenmiş bir kısım fotokopi evrakların ibraz edildiği, usulüne uygun kesin süreye rağmen tercüme edilmiş evrakların sunulmadığı, bu haliyle sözleşme ilişkisinin mevcut olup olmadığı, sözleşme ilişkisi varsa gönderilen ve alınan paraların miktarının belirlenemeyeceği, mevcut dosya kapsamı dikkate alınarak bilirkişi ara kararı kurulmasının usul ekonomisi ilkesine de uygun olmayacağı anlaşılmakla ispatlanmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 269,85 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 3.434,08 TL harcın mahsubuyla bakiye fazla yatırılan 3.164,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/10/2023
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır