Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/784 E. 2022/1214 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/784 Esas
KARAR NO : 2022/1214

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilin Sigortalı dava dışı …. ‘ın ( ” Sigortalı”) konutu lehine …. numaralı …. Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, 03/11/2021 tarihinde sigortalı konutta, mutfak tezgahı altı su arıtma sistemi filtre tesisatının patlaması neticesinde sızan suların konut içerisine sirayet ederek zeminde bulunan parkelere mutfak dolabına ve kapılara zarar verdiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde konut tüm oda zemininde döşeli bulunan parkelerde , tüm oda kapı kasalarında ve mutfak dolabı alt kasasında kabarma ve bağlantı yerlerinden ayrılma olduğu tespit edildiğini, hasarın …. marka ve tipli arıtma cihazına ait tesisat borusunun patlaması neticesi meydana geldiği anlaşılmış olup su arıtma sistemi, davalı şirkete ait olduğundan sigortalı konutta meydana gelen davalı şirket sorumlu olduğunu, dava dışı sigortalının uğramış olduğu zarar poliçe kapsamında müvekkilin şirket tarafından tazmin edilerek TTK 1472. Madde uyarınca sigortalı haklarına halef olunduğunu, dava dışı sigortalı tarafından hasarın müvekkil şirkete bildirilmesinin ardından yapılan ekspertiz incelemesinde, tespit olunan zarar ve ziya bedeli toplam 18.282,00-TL sigorta tazminatı sigortalıya ödeme yapıldığını, müvekkilin sigorta şirketi , sigortalısına yaptığı ödeme sonucunda sigortalısının hak ve alacaklarını temlik aldığı ve TTK. 1472. Maddesinde düzenlenen halefiyet hükümleri gereğince haklarına halef olduğu, davalılara davanın ikamesinden önce yapılan rücu başvurusuna karşılık herhangi bir ödeme yapılmadığını, zorunlu arabuluculuk süreci de anlaşmama olarak neticelendiğini, davanın kabulüne, davalı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. e. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine, ek olarak avukatlık asgari ücret tarifesi mad.16/c hükmü gereği, arabuluculuk faaliyeti anlaşmazlıkla sonuçlandığı için davalının maktu arabuluculuk vekalet ücretini ödemesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açılmış olması, sigortalıya ait su arıtma cihazı ile alakalı oluşan hasarın bedelinin ödenmiş olması, basit su sızıntısının bu nedenli yüksek miktarda hasara sebebiyet veremeyecek olması, sebepleriyle davacının haksız davasının reddine, davaya konu su arıtma cihazının sigortalının ticari işletmesiyle ilgili işte kullanılmadığı, ticareti veya mesleği ile ilgili olmadığı, davaya konu su arıtma cihazının satışında sigortalının tüketici sıfatını taşıdığı hususlarının tartışmasız olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi ve dosyanın Tüketici Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, oluşan hasar bedelinin ödenmiş olması, basit su sızıntısının bu nedenli yüksek miktarda hasara sebebiyet vermesi hayatın olağan akışına aykırı olması, sigorta şirketinin gerekli incelemeleri yapmadan dikkat ve özen yükümlülüğüne riayet etmeden rücu ederim mantığıyla müşterinin evinde gerekli olmayan değişiklikleri de olması , sebepleriyle davanın esastan reddine, davanın görevsiz mahkemede açılmış olması, sebebiyle usulden reddine, tüm yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödediği bedelin davalıya rücusuna dayalı olarak davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun …. tarihli …. Esas ve …. Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir” düzenlemesine; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde, “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’lerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği gibi eylemin haksız fiîlden kaynaklandığı açıktır.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi …. esas, …. karar )
Buna göre, sigortalının halefi olan davacı sigorta şirketi, davalının kusuru nedeniyle sigortası yapılmış konutta oluşan zararın rücuan tahsilini talep etmekte olup, bu şekilde uyuşmazlığın haksız fiîlden kaynaklandığı, davacının sigortalısının ….. isimli gerçek kişi olduğu ve davacının sigortalısı yerine geçtiğinde sigortalının vasfına haiz halde olduğu anlaşılmakla eldeki davanın ticari dava niteliği taşımadığı, davanın, sigortalının tüketici olması ve tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği, mahkememizin görevsiz olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3- HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/12/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır