Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/78 E. 2023/75 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/78 Esas
KARAR NO : 2023/75

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin cari hesap bakiyesinden kalan 34.377,72 TL’lik asıl alacak miktarının davalı şirket tarafından ödenmediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu borç sebebinin ne takip talebinde ne de ödeme emrinde gösterildiğini, dolayısıyla ilgili takip talebi ve ödeme emrinin İİK 58.ve 60. maddelerine uygun içeriğe sahip olmadığını, usule aykırı olan takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin restoran işlettiğini, davacı şirketin bu restoranda kullanılan masa örtüsü, peçete, sandalye kılıfı vs. ürünlerin temizliğini yaptığını, 20 yıla yakın taraflar arasında süren bu ilişkide herhangi bir sorun yaşanmadığını, davacı şirket yönetiminde değişiklikler meydana geldikten sonra gönderilen ürünlerin temizliğinde sıkıntılar çıkmaya başladığını ve ürünlerin eksik gönderilmeye başladığını, en son 29.06.2021 tarihinde 24 adet kare masa örtüsü, 51 adet yuvarlak masa kare örtü, 14 adet kumaş peçete, 64 adet runner, 6 adet kapak sandalye kılıfının teslim tutanağı ile davacı şirkete teslim edildiğini, bahsi geçen ürünlerin müvekkili şirkete geri teslim edilmediğini, müvekkili şirketin uğradığı zararla ilgili olarak 01.07.2021 tarihli ….. no.lu 42.724,80 TL tutarlı faturanın düzenlediğini, davacı tarafa gönderilen işbu faturaya süresi içinde itiraz edilmediğini, akabinde davacı şirketin 29.06.2021 tarihinde teslim alıp kaybettikleri ürünlerle ilgili olarak fatura düzenleyip işbu davaya konu icra takibini başlattığını, müvekkili şirketin davalı şirkete karşı hiçbir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 34.377,72 TL asıl alacak ve 440,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.818,51 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 05/07/2022 havale tarihli raporunda; davacının ticari defterlerine göre, davalıdan 34.377,72 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre davalının davacıdan 11.413,46 TL alacaklı olduğu, ihtilafın davalı tarafından düzenlenen 42.724,80 TL tutarında düzenlemiş olduğu iade faturasından kaynakladığın, bu faturanın davacı kayıtlarına alınmadığı, davalı tarafça ürünlerin davacıya iade edildiğini, ancak davacı yedinde iken kaybolduğunu ileri sürmüşse de, dosyasına sunulan teslim tutanağından teslim hususunun tereddütten uzak bir tespit yapılamadığı, konuya ayıp ihbar süreleri yönünden yaklaşıldığında ise, davacının faturalarının önemli bir kısmı 2020 yılı ve öncesine, 2.746,75 TL kısmının 2021 yılına ilişkin olduğu, davalının düzenlemiş olduğu iade faturasının 42.724,80 TL’sı olduğu dikkate alındığında, iadenin büyük kısmının 2020 yılı ve öncesine ait davacı faturalarına konu olduğunun anlaşıldığı, bu uzun süre içinde, yani 2020 yılından iade faturasının düzenlendiği 1.7.2021 tarihine kadar olan süreçte davalı tarafından ayıp ihbarında bulunduğunu gösteren belge biraz edilmediği, iade teslim tutanağında ise, teslim hususunun gerçekleştiği noktasında net bir tespitin yapılmasının mümkün olmadığı, keza; bahse konu iadeye ilişkin teslim tutanağında belirtilen ürünlerdeki ayıbın açık ayıp veya gizli ayıp olmadığı hususu teknik nitelik arz ettiği, konuya bu açıdan yaklaşılarak açık veya gizli ayıp noktasında inceleme yaptırılmasının hukuki niteliği itibariyle mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Davacı taraf cari hesabından kalan bakiyeye ilişkin icra takibine girişmiş davalı tarafın itirazı üzerinde mahkememizde itirazın iptali davasını açmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde, davacı şirketin yönetiminde değişiklik meydana geldikten sonra ürünlerin temizliğinin iyi yapılmadığı ve ürünlerin eksik gönderilmeye başlandığı, 29/06/2021 tarihinde temizlenmesi için davacı tarafa teslim edilen ürünlerin kaybedilmesi nedeniyle zarara uğradıklarını, ürünlerin iade edilmediğini üstüne de ücret talep edildiğini savunmuştur.
Tarafların ticari defteri üzerinde yapılan incelemede; davalı tarafından düzenlenen 01.07.2021 tarihli iade faturası haricinde kayıtlatın karşılıklı olarak birbiriyle tutarlı olduğu, davalı tarafından düzenlenen iade faturasının davacı tarafından kabul edilmeyerek işleme alınmadığı bilirkişi raporuyla anlaşılmış ve davalı tarafa 42.724,80 TL’lik iade faturasına konu ürünleri davacı tarafa teslim edildiğine ilişkin savunması yönünden yemin delili hatırlatılmıştır.
Davacı şirket yetkilisi tarafından iade faturasına konu ürünlerin kendilerine iade edilmediğine yönelik yemin edilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında uzun süredir ticari ilişkinin mevcut olduğu, ticari defterlerde kayıtların davalı tarafından düzenlenen 01.07.2021 tarihli iade faturası haricinde birbiriyle uyumlu olduğu, davacı şirket yetkilisi tarafından 01.07.2021 tarihli faturaya konu ürünlerin kendilerine iade edilmediğine ilişkin yemin edildiği, usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtları ile davacının alacaklı olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği ve iade faturasına konu ürünlerin davacı tarafa teslim edildiği savunması ispatlanamadığından faturaya dayalı likit alacak nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve işlemiş faiz talebine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 34.377,72 TL asıl alacak yönünden davalının İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden aynı koşullarla devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 6.875,54 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 2.348,34 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.267,64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.606,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır