Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/776 E. 2023/592 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/776 Esas
KARAR NO : 2023/592

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/20223
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında … tarihleri arasında gerçekleşecek olan ”… Fuarı”na katılım hususunda sözleşme yapıldığını, davacının 8.624,20 USD tutarındaki fuar katılım ücretini anlaşmaya uygun olarak alacaklının kabul ettiği ödeme yoluyla ifa ettiğiniğ, davalının bu tarih itibariyle üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, sözleşmeye konu fuar organizasyonunu gerçekleştirmediğini, müvekkili tarafından Bursa … Noterliğinin 28.04.2022 Tarih. … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, ödenen bedelin iadesinin talep edildiğini, ihtarname sonrasında da davalı tarafından sözleşme bedelinin iadesinin yapılmadığını, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. numaralı dosyası ile davalı aleyhine takibe geçildiğini, takibe haksız itiraz edildiğini, davalı tarafın ertelemeleri yapmasında haklı hiçbir nedeni bulunamadığını, davalı tarafın açıklamalarında yer alan pandemi nedeni ile erteleme gerekçesinin dayanaktan yoksun olduğunu, fuarların pandemi nedeniyle ertelenmesinde karar mercii olan …’nin bu yönde bir kararının veya tavsiyesinin de bulunmadığını, …’nin fuar etkinlik takviminde ve sektörlerin kendi kurumsal internet sitelerinde ilan edildiğini, fuarların hiçbirinin iptal edilmediğini yalnızca tekstil fuarının iptal edilmiş olmasının haklı bir nedeni olduğunun düşünülemeyeceğini, bir anlığına, malum tarihlerdeki pandeminin beklenmeyen hal olduğu kabul edilecek dahi olsa ifa tarihinin muayyen bir zamanda yapılacak olması ve ifa zamanının alacaklı için önem taşıdığı bu olayda ne yazık ki -ertelemelerin sürekli hal alması karşısında- müvekkilinin sözleşmeden dönme talebinin kabul edilerek sözleşme bedelinin iade edilmesi gerektiğini, bu sebeplerle itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışı misafirlerinin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından erteleme talep edildiğini, fuarın önce … tarihine ertelendiğini, fuarın organize edilme bedelinin milyon liraları bulduğunu, Ticaret Bakanlığı, TOBB, Belediye ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan prosedür gereği izinler alındığını, söz konusu fuarın Covid-19 kaynaklı nedenlerle yapılamamasının davalı şirketi de telafisi oldukça zor zararlara uğrattığını, söz konusu ev tekstili fuarının nihayetinde … tarihlerinde gerçekleştirildiğini, davacıya fuar alanında yer tahsisi ve buna ilişkin bildirimlerin yapılmasına rağmen katılımın sağlamadığını, sonuçlandırdıkları fuarda davacı ile müvekkili arasındaki fuar katılım sözleşmesinde belirtilen nitelik ve hacimde yer ve stant tahsisinin gerçekleştirildiğini, müvekkilinin fuar organizasyonunu gerçekleştirerek sözleşmenin yüklemiş olduğu görevi ve yükümlülükleri yerine getirdiğini ve sözleşmeyi tek taraflı olarak gereği gibi ifa ettiğini, müvekkilinin fuar tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesinin katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, davacı her ne kadar protokol hükümlerine dayansa da protokolün davalı şirket ile dava dışı … arasında yapıldığını, bununla birlikte protokolün süreli olduğunu ve süresinin sona erdiğini, davacının imzalamış olduğu sözleşmenin hükümlerinin geçersiz olduğunu iddia etmesinin hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, müvekkili şirket ile tetsiad arasında yapılan ana protokol ve tüm eklerin süresi sona erdiğinden artık hükümsüz hale geldiğini, bu nedenle davacı yanın işbu protokol hükümlerine dayanması mümkün olmadığını, davacı şirketin, fuar katılım bedelini türk lirası cinsinden ödemesine rağmen USD cinsinden iadesini talep ettiğini, bu hususun hukuken mümkün olmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu, Türk Lirası cinsinden ödenen tutarın Amerikan Doları cinsinden iadesinin hukuken mümkün olmadığını, faizin de fesih tarihinden itibaren istenebileceğini, sözleşmenin hiçbir yerinde dolarla ödemeye ilişkin bir hüküm bulunmadığını, müvekkilinin katılımcılardan aldığı ücretler ile fuar organizasyonu harcamaları yaptığını, personelini çalıştırdığını, maaşlarını verdiğini, istihdam sağladığını, devlete vergilerini ödediğini, davacının sunmuş olduğu sözleşmelerin eski tarihli olduğunu, söz konusu davaya konu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, fuar katılım sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olarak açılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 8.624,20 USD asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 06/12/2022 tarihinde davasını ıslah ederek 8.624,20 USD’nin temerrüt tarihi olan 09/05/2022 tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD ile açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Dava, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında imzalanan Fuar Katılım Sözleşmesinin 2. maddesi; “Katılımcı, fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, katılımcının fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, ünvanı vb hususlarda, düzenleyicinin, sektörün talebi ve ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir, katılımcının ücret ödeme yükümlülüğü devam eder…” şeklindedir.
Aralık 2019 tarihinde ortaya çıkan Covid-19 salgını nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” ilan edilmiştir.
Covid-19 pandemisi, “mücbir sebep” veya borcu “imkânsız” kılan bir olgu olarak sözleşmelerin ifasını etkilemektedir. Covid-19, doğrudan bir salgın hastalık olması yanında aynı zamanda salgından korunmak için Devlet tarafından alınan önlemler sebebiyle de sözleşmeleri etkilemektedir. Birçok işyeri veya işletme kapatılmakta ya da faaliyetleri sınırlandırılmakta; toplantılar, gösteriler, uçuşlar, törenler gibi etkinlikler yasaklanmakta veya büyük ölçüde kısıtlanmakta; sokağa çıkma yasakları veya kısıtlamaları getirilmektedir. Alınan bu önlemler sözleşmelerin ifasını da doğal olarak etkilemektedir. Bu çerçevede ülkemizde de salgınla mücadelede kapsamında kısmi ve tam kapanma dönemleri yaşanmış ve sonrasında kademeli normalleşme süreci yürütülmüştür.
Davalı tarafından fuarın iptal edilmediği, ertelendiği ve davacının sebepsiz olarak bu değişikliği kabul etmediği savunulmuştur. Taraflar arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesinin ikinci maddesinde düzenleyicinin fuar tarihlerini değiştirme hakkına sahip olduğu, belirtilen dönemde başkaca fuarların gerçekleştirilmiş olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, düzenleyicinin her fuar için genel katılım durumu, sektörün talepleri, organizasyon gerekleri ve benzeri nedenlerle farklı değerlendirmeler yapabileceği, tarafların tacir olmaları nedeniyle basiretli davranma yükümlülüklerinin bulunduğu, fuar tarihinde yapılan değişiklik ile ifa imkansızlığı durumunun yaşanmadığı, sözleşmenin hukuken geçerliliğini koruduğu ve sözleşmenin bu şekilde sona ermediği anlaşılmakla sona ermeyen sözleşmeden kaynaklı ödeme geri istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harç, 2.669,87 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.750,57 TL harçtan mahsubuyla bakiye 2.570,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 25.159,57 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/05/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.