Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/733 E. 2022/1050 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/733 Esas
KARAR NO : 2022/1050

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/08/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin sürücüsü olduğu …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı ….’a ait …. plakalı aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur oranlarının eşit olduğunu, söz konusu kaza nedeniyle müvekkilinin yüzünde sabit iz kaldığını, maluliyet oranının bilinemediğini, müvekkilinin ekonomik geleceğinin sarsıldığını belirterek müvekkilinin yüzünde sabit iz kaldığının tespitine, sabit iz sebebiyle müvekkilinin ekonomik geleceğinin sarsıldığının kabulü ile davalı … şirketinin tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu zararın tazmin talebi zamanaşımına uğradığını, dava dışı sürücünün kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin poliçe kapsamında tedavi giderlerine sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … esas,… karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “Borçlar Kanunu’nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. BK’nın 60. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanışımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir (Eren Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, İstanbul 2006, s. 794).
Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında BK 60. md uygulanmaz. 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı fiil bazen, hem sorumluluğu gerektiren hem de ceza kanunlarına göre cezayı gerektiren bir fiil olabilir. Bu fiile göre Ceza Kanununun daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörüldüğü hallerde, tazminat davasının daha önce zamanaşımına uğraması tutarlı bir çözüm oluşturmaz. Zira cezalandırma, müeyyide olarak tazminattan daha ağırdır. Bu sebeple, kanun koyucu uyum sağlamak amacıyla ceza davası için öngörülen zamanaşımı süresince tazminat davasının da devamını temin bakımından genel olarak BK 60/II (6098 sayılı TBK m. 72/I), özel olarak da KTK 109/II. maddesinde düzenleme yapmıştır.
Burada üzerinde durulması gereken, 2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece fiilin Ceza Kanununa göre cezayı gerektiren bir fiil olmasının yeterli olması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olmasını yeterli görmekte; bunun dışında, eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılmasını, ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten veya …….. ) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür (HGK’nın 10/10/2001 gün 2001/19-652-705, HGK’nın 16/04/2008 gün, 2008/4-326-325, HGK’nın 05/06/2015 gün 2014/17-2198, 2015/1495 ve HGK’nın 16.09.2015 gün, 2014/17-116, 2015/1771 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir.
Somut olayda; 16/02/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası üzerinden sekiz yıl geçtikten sonra 16/08/2022 tarihinde dava açılmıştır. Sigorta şirketine yapılan başvuru Türk Borçlar Kanunu 154. maddesinde sayılan zamanaşımını kesen nedenlerden birisi olarak sayılmamıştır. Haksız fiil nedeniyle geçici veya sürekli iş gücü kaybı veyahut da yüzde sabit iz kalmasına ilişkin bedensel zararın haksız fiil tarihi itibariyle doğduğu ve mağdurun bu tarihten itibaren zarar görmeye başladığı kabul edilmelidir. Davanın uzamış ceza zamanaşımı süresi olan sekiz yıl geçtikten sonra açılmış olduğu anlaşılmakla zamanaşımı defi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır