Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/706 E. 2023/973 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/706 Esas
KARAR NO : 2023/973

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2022
KARAR TARİHİ : 09/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Tarafların 120 adet ve 20 adet bir kısım ürünlerinin satışına ilişkin sözlü olarak anlaştıklarını, davacının anlaşmaya uygun olarak 28.01.2022 tarihinde ……. gönderici kodu ile yurtiçi kargo aracılığıyla söz konusu ürünleri kargoya verdiğini, ürünlere karşılık olarak 28.01.2022 tarihli ….. sıra numaralı 8.089,63-TL tutarında fatura düzenlediğini, söz konusu ürünler 31.01.2022 tarihinde davalı tarafa teslim edildiğini, davacının anlaşmaya uygun olarak edimini yerine getirdiğini, davalı tarafından fatura bedeli bugüne kadar ödenmediğini, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasında fatura alacağına ilişkin olarak icra takibi başlatıldığını, davalı taraf itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle Davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı icra dosyasına vaki haksız itirazının iptali ile takibin asıl alacak ve işlemiş-işleyecek faiz ve faiz oranı yönünden devamına, Dava konusu icra takibine itiraz eden kötüniyetli davalının, likit alacağımıza yönelik itirazı hasebiyle, davalı borçlu aleyhine %20’dan aşağı olmamak kaydıyla icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirkete malların teslimi veya fatura ibrazı gerçekleşmediğini, dava konusu olan malların teslimini veya davalı şirkete tebliğ edilen bir fatura olmadığını, davalı şirket ayrıca temerrüde düşürülmediğini, davalının şirket adresinin Ümraniye’de olduğu için İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, yetkili icra dairesinde açılmış geçerli bir takip bulunmadığından davanın reddine, Bakırköy Mahkemeleri yetkili olmayıp İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetkili olduğundan yetki itirazlarının kabulüne, davanın esastan reddine, talep edilen faiz miktarı/oranı fahiş olduğundan faizin talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 8.089,63 TL asıl alacak, 271,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.361,08 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %17,25 yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi ……. 07/04/2023 havale tarihli raporunda; Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu 28.01.2022 tarihli ……. numaralı 8.089,63-TL bedelli fatura alacağının davalı yandan tahsili amacıyla takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2022 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının incelenen ticari defterlerine göre; Davacının incelenen kendi ticari defterlerinde, davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen takibe konu edilen 28.01.2022 tarihli ……. numaralı 8.089,63 TL bedelli faturanın davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturadan kaynaklı davacı yanın takip tarihi (16.05.2022) itibariyle davalı yandan 8.089,63 TL bakiye alacaklı olduğu, Davacının 2022 yılı yasal defterlerinin kapanış maddesinde de iş bu 8.089,63 TL tespit tutarının devir olarak sonraki yıla intikal ettiği tarafından doğrulanmış olup, davacının talebindeki 8.089,63 TL tutarın davacının yasal şartlara haiz defterlerinde mevcut olduğu tespit edildiği, Davalı yan 15.02.2023 günü saat 14:15’de Mahkemeniz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belge ibraz etmediği, Davacı yanın 2022 yılı BS formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 7.490,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, Davalı yanın 2022 yılı BA formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 7.490,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulmadığı, Davacı ……. Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu faturanın bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturanın davacı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, faturanın “120 adet stor özel pano kartela, 20 adet blackout özel pano kartela” ürün bedeli muhteviyatlarında tanzim edildiği, fatura ve içeriği ürünlerin davalı yana teslimi noktasında dosyada mübrez ……. Kargo cevabi yazı ekinde 28.01.2022 tarihli kargonun bilgileri sunulduğu, bu kargo fişinde göndericinin davacı şirket, alıcının ise davalı şirket olduğu ve ilgili kargonun 31.01.2022 tarihinde davalı şirkete teslim edildiği, kargonun içeriği bilinmese de ticari defterler nezdinde taraflar arasında 28.01.2022 tarihli takibe konu fatura dışında başkaca bir ticari ilişki veya düzenlenmiş bir fatura bulunmadığı görüldüğünden bu bağlamda söz konusu kargo fişinin takibe konu faturayla ilişkilendirilebileceği, gelinen durumda davalı yanın takip öncesi bir itirazının da bulunmadığı görüldüğünden düzenlenen faturanın davalı yanın bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde, davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu 28.01.2022 tarihli ve ……. seri numaralı faturadan kaynaklı davacı yanın Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasında takip tarihi (16.05.2022) itibariyle davalı yandan 8.089,63 TL fatura ve 271,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 8.361,08 TL alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi ……. 28/08/2023 havale tarihli ek raporunda; Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu 28.01.2022 tarihli …….. numaralı 8.089,63 TL bedelli fatura alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacının 2022 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davacının incelenen ticari defterlerine göre; Davacının incelenen kendi ticari defterlerinde, davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen takibe konu edilen 28.01.2022 tarihli …… numaralı 8.089,63 TL bedelli faturanın davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturadan kaynaklı davacı yanın takip tarihi (16.05.2022) itibariyle davalı yandan 8.089,63 TL bakiye alacaklı olduğu, Davacının 2022 yılı yasal defterlerinin kapanış maddesinde de iş bu 8.089,63 TL tespit tutarının devir olarak sonraki yıla intikal ettiği tarafımdan doğrulanmış olup, davacının talebindeki 8.089,63 TL tutarın davacının yasal şartlara haiz defterlerinde mevcut olduğu tespit edildiği, Davalı yan 15.02.2023 günü saat 14:15’de Mahkemeniz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belge ibraz etmediği, Davacı yanın 2022 yılı BS formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 7.490,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, Davalı yanın 2022 yılı BA formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 1 adet KDV Hariç 7.490,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulmadığı, Davacı ……. Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu faturanın bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturanın davacı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, faturanın “120 adet stor özel pano kartela, 20 adet blackout özel pano kartela” ürün bedeli muhteviyatlarında tanzim edildiği, fatura ve içeriği ürünlerin davalı yana teslimi noktasında dosyada mübrez …….. Kargo cevabi yazı ekinde 28.01.2022 tarihli kargonun bilgileri sunulduğu, bu kargo fişinde göndericinin davacı şirket, alıcının ise davalı şirket olduğu ve ilgili kargonun 31.01.2022 tarihinde davalı şirkete teslim edildiği, kargonun içeriği bilinmese de ticari defterler nezdinde taraflar arasında 28.01.2022 tarihli takibe konu fatura dışında başkaca bir ticari ilişki veya düzenlenmiş bir fatura bulunmadığı görüldüğünden bu bağlamda söz konusu kargo fişinin takibe konu faturayla ilişkilendirilebileceği, gelinen durumda davalı yanın takip öncesi bir itirazının da bulunmadığı görüldüğünden düzenlenen faturanın davalı yanın bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, Davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde, davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu 28.01.2022 tarihli ve ……… seri numaralı faturadan kaynaklı davacı yanın Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün …….. E. sayılı dosyasında takip tarihi (16.05.2022) itibariyle davalı yandan 8.089,63 TL fatura ve 271,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 8.361,08 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedelini ödemiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Başka bir deyişle fatura, akdin şartlarını belirleyen değil, belirlenmiş olan şartların bir kısmını gösteren belgedir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir. Bu nedenle faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Somut olayda davacı, icra takibine konu faturalarda yazılı işlerin yapıldığını ve davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise borcu inkâr etmiştir.
Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı tarafta olup, dosya içeriğinde davacı tarafından davalıya malın teslimine ilişkin bir delil bulunmamaktadır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, icra dosyası, bilirkişi raporu ve ek raporu içeriğine göre; Faturaya
dayalı olarak karşı taraftan alacaklı olduğunu iddia eden taraf faturadaki mal ve
hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini belge ile ispat etmelidir. Davacının tarafından dosyaya fatura sunulmuş ise de, tek taraflı düzenlenen
faturalar hiçbir zaman bir akdi ilişkiyi ispat vasıtası olmayıp, akdi ilişkinin ifası
aşamasında düzenlenen bir belgedir. Faturalara dayalı olarak karşı taraftan alacaklı olduğunu iddia eden tarafın faturadaki mal ve hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini belge ile ispat etmesi gerektiği, ispat
aşamasındaki en önemli belgenin BA-BS belgesi olduğu ve bu belgeye göre davalının beyan
edilen faturaları vergi dairesine bildirimi yapmadığı, faturanın davacıya tebliği edildiğinin ve faturaya konu malların davalıya tesliminin davacı tarafından ispat edilemediği, davacı tarafından sunulan kargo fişlerinde, kargo içeriğinin belli olmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın iddia ettiği alacağının yazılı delil ve belgelerle ispatlayamadığı gibi yemin deliline de açıkça dayanmadığı, bu haliyle davasını ispatlayamaması sebebiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 100,98 TL harcın mahsubuyla bakiye ‭168,87‬ TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 8.361,08 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/10/2023

Katip……
¸(e-imzalıdır)

Hakim …….
¸(e-imzalıdır)