Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/701 E. 2022/1174 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/701 Esas
KARAR NO : 2022/1174

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Ruhsatta dava dışı …. A.Ş. adına kayıtlı ….. plakalı araç, davalılardan sürücü …. adlı şahsın sevk ve idaresinde iken; 08.04.2021 tarihinde ve “… mah. …. cad. …. sok. ….” mevkiinde saat 11:00 sıralarında, müvekkilin kullanımındaki elektrikli motosiklete çarptığını, müvekkil, anılan kaza sonucunda yaralandığını, sağ bacak diz kapağında çoklu kırık oluştuğunu, gelen ambulansla müvekkil, …… Hastanesi’ne götürüldüğünü, anılan hastanede sağ bacak diz kapağından ameliyat edildiğini, sağ bacağı diz kapağına platin takıldığını, müvekkil 9 gün hastanede yattığını, akabinde de istirahat raporu verilerek taburcu edildiğini, Trafik Tescil Müdürlüğü kayıtları, Bakırköy ….. Asliye Ceza Mah. …. E sayılı dosyası, …. Hastanesi kayıtları, davalı şirket kayıtları anılan iddialarını ispatladığını, müvekkil, hastaneden taburcu edildikten 7-8 gün sonra emboli oluştuğunu, müvekkil ….. Hastanesi’ne götürüldüğünü, ancak müvekkil anılan hastane masraflarını ödeyemediği için oradan da ….. Hastanesi’ne sevk edildiğini, fakat pandemi nedeniyle devlet hastanesindeki yoğunluktan dolayı tedavi edilememiş ve ailesi mecburen müvekkili tekrar ……. Hastanesi’ne götürdüğünü, emboli nedeniyle tedavi gördüğünü, ….. Hastanesi, ….. Hastanesi kayıtları anılan iddialarımızı ispatlayacağını, Haziran 2021 ayının sonunda müvekkilin bacağı alçıdan çıkarıldığı, fizik tedavi için ….Hastanesi ….. şubesine gitmeye başladığı, Orada aylarca fizik tedavi gördüğü, ….. Hastanesi …. şubesi kayıtları anılan iddialarımızı ispatlayacağını, müvekkilin gördüğü tedavi ve geçen uzun zamana rağmen müvekkil halen tam iyileşemediğini, sağ bacağını rahat kullanamamakta ve eskisi gibi rahat yürüyemediğini, Eskisi gibi ağır ve fiziki kuvvet gerektiren işler yapamadığını, ancak basit işler yapabildiğini, müvekkilin tam olarak iyileşip iyileşmeyeceği meçhul olduğunu, doktorlar ileride tekrar ameliyat edilmesi gerekebileceğini ifade ettiğini, ancak müvekkilin Devlet Hastanesi veya Adli Tıp Kurumuna sevki halinde bu durum anlaşılabileceği, ATK incelemesi, ….. Hastanesi kayıtları, anılan iddialarını ispatlayacağı, müvekkil, kazadan önce bir sitede asgari ücretle kapıcı olarak çalıştığı, sitenin temizliği, havuzun temizlik ve bakımı, servis hizmeti müvekkilin sorumluluğunda olduğunu, ancak müvekkil, kazadan sonra anılan işleri yapmadığı için işine son verilmiştir. Müvekkil, halen işsizdir. Sakatlığı nedeniyle istediği işi yapmaktan mahrum kalmıştır. Sakatlığı nedeniyle fiziki güç gerektiren ve yüksek ücretle çalışabileceği işlerde çalışamadığı, manevi açıdan yaşadığı eziyet yetmiyormuş gibi maddi açıdan içine düştüğü mağduriyet onu ayrıca strese soktuğu, Davalılardan …., kazaya sebebiyet veren ….. plakalı aracın sürücüsü ve aynı zamanda diğer davalı …. A.Ş.nin de çalışanı olduğu, davalılardan ….. a.ş. ise kazaya sebebiyet veren ….. plakalı aracı, uzun süre kiralama yöntemi ile dava dışı ….. a.ş. den kiralayan ve işleten firma olduğunu, aynı zamanda diğer davalı ….’nın işvereni olduğunu, davalıların araç kiralama sözleşmesi sunmaması durumunda mahkemenizce dava dışı …..a.ş. ne yazı yazılarak; ….. plakalı aracın davalı ….. a.ş.ne uzun süre kiralanıp kiralanmadığının sorulmasını talep ettiklerini, gelecek kayıtlar iddiamızı ispatlayacağı dolayısıyla davalı ….. a.ş. aracın işleteni sıfatıyla sorumlu olduğu, mahkemece malumu olduğu üzere, Yargıtay İçtihatları uyarınca uzun süre kiralama yöntemi ile araç kiralayan kişi, araç işleteni sıfatıyla sorumlu olduğu ayrıca …… a.ş., kazaya sebebiyet veren diğer davalı (işçi-sürücü) …’nın işvereni olması nedeniyle de sorumlu olduğu, sürücü …. ise bizzat kazaya sebebiyet veren ve kusurlu davranışları nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğu, davalılardan sürücü ….., trafik kurallarını ihlal ettiği için asli ve tam kusurlu olduğu, bu husus Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesi ….. E sayılı dosyasında düzenlenen rapor ile sabit olduğu, Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesi ….. E sayılı dosya anılan iddialarımızı ispat edeceği, davalılardan ….. a.ş., ise müvekkile çarpan ….. plakalı aracın işleteni olduğu, aynı zamanda diğer davalı sürücü …..’nın işvereni olduğu, kabul anlamına gelmemesi şartıyla anılan davalı kusursuz olsa bile “kusursuz sorumluluk ilkesi” uyarınca tazminattan sorumlu olduğu, Trafik Tescil Müdürlüğü kayıtları iddiamızı ispat edeceği, Mezkur trafik kazasından dolayı müvekkilin hem bedenen hem de malen maddi zararları olduğu, zira müvekkilde kalıcı kalıcı maluliyet oluşmuştur. İlgili devlet hastanesi tarafından verilen raporda 420 oranında maluliyet oranı belirlendiği, müvekkilim maluliyetin artmasından endişe etmektedir. Halen sağ bacağını rahat kullanamadığı için normal işlerini yapamadığı, belki de bundan sonra istediği bir işte rahat çalışamayacağı, kazadan dolayı günlerce acı çektiğini, öncelikle UYAP ortamında sorgulama yapılarak davalılar adına kayıtlı araçlar veya taşınmazlar olması halinde, devrinin engellenmesi amacıyla kayıtlarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, 130.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalılara tahmiline, 1136 Sayılı Avukatlık Kanun’un değişik 164. maddesi uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak adımıza hükmedilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve hukuka aykırı davanın görevsizlik kararı verilerek usulden reddine, aksi kanaatte olması durumunda haksız ve hukuka aykırı davanın Müvekkil bakımından esastan reddine, aksi kanaatte olması halinde, Davacının fahiş miktardaki manevi tazminat talebinden hakkaniyete uygun bir indirim yapılmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini vekaleten talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı ….. A.Ş. Cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsizlik sebebiyle usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkil bakımından esastan reddine, aksi kanaatte olunması halinde manevi tazminat talebinde indirim uygulanmasına, huzurdaki davanın …. A.Ş ( Mersis No: ….. ) tarafına ihbar edilmesine, vekalet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davacı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Trafik kazasındaki yaralanmadan kaynaklı manevi tazminat talebi davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2018/2531 K. 2018/11280 T. 19.06.2018)
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; Dava, haksız fiil nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkin olup, sigorta şirketine karşı açılmış bir dava olmayıp, işleten ve sürücüye karşı açılan haksız fiil teşkil eden trafik kazasından kaynaklı manevi tazminat talebinde görevli mahkeme genel hukuk mahkemesi olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. davanın mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Asiye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip ……
¸(e-imzalıdır)

Hakim …..
¸(e-imzalıdır)