Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/676 E. 2023/301 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/676 Esas
KARAR NO : 2023/301

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/07/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalının inşa edeceği … İli, … İlçesi, … Mah, … Cad. No:13’te bulunan 2/3 Pafta, 2039 Ada, 15 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılacak olan siteden … Blok, 7.Kat, ….Bağımsız bölüm hakkında taraflar arasında satış sözleşmesi hazırlandığını, 08/06/2011 tarihinde taraflarca imza altına alınmış olup daire bedeli 70.000TL+KDV olarak belirlendiğini, müvekkilinin ödemeyi 08/06/2011 tarihinde 10.000-TL’sini peşin ve kalan kısım için 50 aylık taksitlendirme şeklinde ödeyeceğini taahhüt ettiğini, aylara göre değişen 4.350.-TL ve 600.-TL meblağlı senetleri ödemeyi kabul etmiş olup, davalı yan işbu sözleşme gereği dairelerin yapımına 01.03.2010 tarihinde başladığını, en geç 12.11.2012 tarihinde sözleşmeye uygun şartlarda alıcıya teslim edeceğini taahhüt ettiğini, fakat davalı yan, edimini yerine getiremediğinde tarafların uzlaşmaya çalıştığını ve bunun sonucunda sözkonusu dairenin maliki olarak görünen … San Tic Ltd. Şti. ve inşaatın yapımını üstlenecek olan … A.Ş ile Ek Protokol imzaladığını, bu arada … İnşaat Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti İle … İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. şirketleri birbirlerine organik olarak bağlı şirketler olup, … İnşaat San Tic Ltd. Şti. tarafından yapılmakta olan inşaatların tamamlanması hususunda … İnşaat Ticaret A.ş ile anlaşıldığını, bu anlaşma … Gayrimenkul Sahipleri Dayanışma Derneği bilgisi dahilinde yapılmış olup dernek bu anlaşmanın ve yapılacak işlerin takipçisi olacağını,
…, inşaatların takibi ve tamamlanmasını ve fiili teslimini sağlayacağını, …, …’ın üçüncü kişilere olan borçlarının ödenmesi hususunda görüşmeler yaparak borçların tasfiyesini sağlayacak olup, 08/06/2011 tarihinde … İnşaat Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti’den söz konusu daireyi 70.000 TL’ye satın alan müvekkiline daire teslim edilip akabinde … ile organik bağlı olan … … Enerji İnşaat Sanayi Tic. Ltd. Şti sonradan devreye girerek durumu düzeltmek anlamında yeni bir sözleşme hazırlanıp, bu sözleşmeye göre de dairelerin bitimi hususunda … ile anlaşıldığını, bu dairenin bitirilmesi için de müvekkilinden 10.000TL para alındığını, müvekkilinin 10.000 TL daha ödediği halde zamanında dairesi teslim edilmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını, bu kapsamda müvekkiline 13.200-TL + 10.000-TL davalılara para ödediğini, müvekkilinin ödediği 13.200-TL + 10.000-TL = toplam 23.200-TL’nin yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesi ve verdiği 12.000 TL’lik kambiyo senedinin iadesini, mümkün değilse iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı dava konusu ettiği bağımsız bölümü diğer davalı … … Enerji İnş. San ve Tic. Ltd. Şti.nden satın aldığını, gerek davacının beyanlarından ve gerekse de davacı ile dava dışı … … Enerji İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan sözleşmelerden bu husus zaten açıkça belli olduğunu, davacıların dava konusu ettikleri söz konusu bağımsız bölümlerin de içerisinde yer aldığı inşaat projesinin yüklenicisinin, müteahhidinin aynı zamanda arsa maliki olan … … Enerji İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu tapu ve ruhsat kayıtlarıyla sabit olduğunu davacının, satış Sözleşmesi karşılığında, tüm ödemelerini, satış vaadi sözleşmelerinin tarafı olan … … Enerji İnş. San ve Tic. Ltd. Şti.ne yaptıkları da dava dilekçesindeki beyanlarıyla sabit olduğunu, yine davacının iadesini istediği ve delil olarak fotokopisini dosyaya sunduğu 31/12/2015 vade tarihli ve 12.000.-TL bedelli senedin … … Enerji İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlendiği senet muhteviyatından açıkça anlaşılmakta olup, bu durumda, lehdarı müvekkili şirket olmayan ve müvekkiline hiçbir şekilde teslim edilmeyen senedin iadesinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağının açık olduğunu, bu halde, müvekkili şirkete ne sözleşmeye aykırılıktan ne de sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak bir sorumluluk yüklenmesi hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirketin, davacıdan herhangi bir tahsilat yapmadığını, davacıya karşı herhangi bir satış vaadinde de bulunulmadığını, bu sebeple de, davacı tarafından açılan davanın Müvekkili şirkete de yöneltilmesinin haklı ve hukuki bir dayanağı bulunmamakta olup davanın esastan reddine, huzurdaki davanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girmesinden dolayı dava görevsiz mahkemede açılmış olmasından davanın görev yönünden davanın reddini istemiştir.
Dava, sözleşme gereği ödenen miktarın edimin yerine getirilmediği iddiası ile tahsili talebine ilişkin,
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü … ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; yapılan araştırmalar neticesinde davacının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, incelenen beyannamelerde de davacının VUK 177.maddesinde belirtilen sınırı aşmadığı, ticaret sicil müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre ise gerçek kişi tacir işletme kaydının bulunmadığı, sonuç olarak davacının tacir olmadığı anlaşıldığından, eldeki uyuşmazlığın yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan hususlar kapsamında nispi veya mutlak ticari uyuşmazlık olmadığı, davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır