Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/625 E. 2023/717 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/625 Esas
KARAR NO : 2023/717

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2013
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari münasebet dolayısıyla davalının müvekkil şirketten faturalar karşılığı mal aldığını, irsaliyeler ile teslim edildiğini, davalı borçlu ile 31/01/2012 tarihinde yapılan mutabakatta 94.247.11-TL davalının borçlu olduğu hususunda mutabık kalındığını, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlu/davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin davalının ödemelerini yapmaması nedeniyle müvekkil tarafından yenilenmediğini ve sona erdiğini, ancak davalının takibe itiraz dilekçesinde, alacaklıya ait satılmayan ürünler bulunduğunu, iade alınması istendiğini, ihtara rağmen 30 gün içinde iade alınmayan malların, sözleşme gereği müvekkil şirket mülkiyetine geçeceği denildiğini, açıklanan nedenlerle, borçlunun vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraflarıyla vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili tarafından verilen 03/05/2013 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle, davacının müvekkili şirketin ürün tedarik ettiği firmalardan biri olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki, 14.04.2010 tarihli Satınalma Sözleşmesine dayandığını, sözleşme SAT-ÖDE türü sözleşme olduğunu, buna göre, ay içinde satılan ürünlerin ödemesi, satıldığı ayın son günü vade kabul edildiğini, bu tarihten 30 gün sonra sadece satılan malın ödemesi yapıldığını, davacı, sözleşmenin aksine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile 115.269,22 TL asıl alacak üzerinden icra takibine geçildiğini ve ödeme emri gönderildiğini, sözleşmeye göre, tahakkuk etmiş başkaca borç olmaması nedeniyle, borca itiraz edildiğini, takip nedeniyle davacı ile ilişkinin devam edemeyeceği anlaşıldığından satılmayan 87.695.75 TL+KDV tutarındaki ürünün Mağazalardan alınması istendiğini, ayrıca satınalma sözleşmenin 4.2 ve 4.4 maddesinde de yer aldığını, ürünler geri alınmadığından malların mülkiyeti sözleşme gereği müvekkil şirkete geçtiğini, buna ilişkin Yargıtay safhasından geçerek onanmış kararlar mevcut olduğunu, açıklandığı üzere davanın reddine, %20 kötüniyet tazminata, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.

DELİLLER : Mahkememiz … Esas sayılı dosyasında yapılan incelemeler, bilirkişi incelemeleri, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve … esas – … karar sayılı ilamı tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen 14.04.2010 tarihli sat-öde sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce ilk olarak 30.03.2015 tarihinde E:…, K:… sayılı kararı ile ”Davacının bu ürünleri teslim almadığı sözleşmeye göre 30 gün içinde iade alınmayan malların mülkiyetinin davalıya geçtiği,anlaşılmış olup bu durum karşısında davacının davalıdan bir alacağı bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine dair kararı, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas – … Karar sayılı, … tarihli ilamı ile ”Takipten önce taraflar arasında bir mutabakat yapıldığı ve davalı tarafın 31/01/2012 tarihli ve mutabakat başlıklı belge ile 31/12/2011 tarihi itibariyle cari hesabının 94.247,11 TL alacak bakiyesi verdiğini, dosyaya sunulan 23/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi olan 13/04/2012 tarihinde davalı kayıtlarında davacının 108.407,53 TL alacaklı göründüğünü, hatta davalı … takipten ve davadan sonra ödemeler yaptığını ve 21/05/2013 tarihinde halen kendi defterlerinde 56.164,87 TL davacıya borçlu göründüğünün tespitinin yapıldığını, itirazın iptali davalarında davalının borçluluk durumu ve itirazının yerinde olup olmadığını takip tarihi itibariyle değerlendirilerek hükme bağlanması gerektiğini, öte yandan davacı … taraflar arasındaki sözleşmenin 4.2. ve 4.4. maddelerinin genel işlem koşullarına aykırı olduğunu ve yine davalının 26/04/2012 tarihli iade yazısının alacağın ödenmemesine yönelik olduğunu, bu yazıdaki ürünlerin ne kadarının mevcut olup olmadığının ve hangi mağazada olduğu hususlarının belli olmadığının ileri sürüldüğünü, bu durumda mahkemece davacı … ileri sürülen bu hususların karar yerinde tartışılıp değerlendirilmemesinin doğru olmadığı gibi itirazın iptali davalarıyla ilgili açıklanan hususlarda gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, Yargıtay …. Hukuk Dairesini … Esas – … Karar sayılı 22/06/2017 tarihli ilamı ile davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda 21.10.2019 tarih E:… K:… sayılı kararla ”davanın kısmen kabulü ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 109.031,71 TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine” ilişkin kararı Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 21/01/2019 tarih … esas – … karar sayılı ilamı ile ”Bu halde 624.17 TL tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise daha sonra davalıya iade edilip edilmediği, yasal süreden sonra iade edilmişse davalının bu miktardan sorumlu tutulmayacağı hususunun gözetilmesi doğru görülmemiştir. 3- Davalı tarafından icra takibinden sonra ve davadan önce yapılan ödemeler varsa bu miktar tespit edilerek bu miktar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığının gözetilmesi, davadan sonra yapılan ödemelerin ise icra müdürlüğünce infaz sırasında dikkate alınması şeklinde karar verilmesi gerekir.” gerekçeleriyle bozulmuş, karar düzeltme talebinin de reddine karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 21/01/2019 tarih ve … Esas … sayılı kararı Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 21/01/2019 tarih ve … esas – … karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla mahkememiz iş bu esasında yargılamaya devam olunarak Yargıtay ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay ilamı doğrultusunda önceki raporu sunan bilirkişi heyetince inceleme yaptırılmak suretiyle dosya sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 10/03/2023 tarihli raporunda; Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve oluşan teamül gereği 31.03.2012 tarihli “02 Yıllık Reklam Geliri” açıklamalı 624,17 TL tutarlı faturanın davalı … tarafından düzenlenebileceği, davacı … Bakırköy …. Noterliğinin 27.04.2012 tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile mezkur 624,17 TL tutarlı faturaya taraflar arasındaki sözleşmenin 2012 yılı itibariyle yenilenmediği iddiası ile itiraz etmiş ise de taraflar arasındaki cari ilişkinin 2012 yılının ilk 3 ayında devam ettiği, neticeten; davacının takip tarihi itibariyle davalı yandan 108.407,53 TL alacaklı olduğu, ödeme tarihi itibariyle davacının bakiye alacağının 108.407,53 asıl alacak, 3.658,03 TL işlemiş faiz ve feriler olmak üzere toplam 112.065,56 TL olduğu hesap edildiği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
14/04/2010 tarihli sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak hazırlanarak akdi ilişki kurulmak istenen tedarikcilere imzalattırılan standart bir sözleşme ve dolayısıyla da Genel İşlem Koşulları içeren bir sözleşme niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır. Sözleşmenin akdedildiği tarihte yeni TTK md.20 ve devamında düzenlenmiş olan Genel İşlem Koşulları içeren sözleşmelerin denetlenmesine ilişkin hükümler kanunda yer almamaktadır, ancak buna rağmen doktrin ve uygulamada bu tip sözleşmelerin denetlenmesine ilişkin bir takım esaslar TMK md.2 den hareketle kabul edilmektedir, özellikle de genel işlem şartları içeren sözleşmelerde TMK md.2 de öngörülmüş olan dürüstlük kurallarına aykırı olarak karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikle hükümler konulamayacağı, konulması halinde geçersiz olacağı kabul edilmekteydi. Yine eski Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu dönemde açık ve anlaşılır olmayan veya birden çok anlama gelen sözleşme hükümlerinin, bu hükmü kalem alanın aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanması (tamamlayıcı yoruma tabi tutulması) gerektiği hususu da bir yorum kuruları olarak kabul edilmekteydi, TBK md.23 hükmünde de aynı yorum kuralına yer verilmiştir.
Sözleşmenin 4.4. maddesinde davalı/alıcı (…) tarafından satılamayan ve davalı/alıcının yazılı ihbarına rağmen davacı/satıcı tarafından 30 gün içerisinde marketlerden geri alınmayan ürünlerin mülkiyetinin davalı/alıcıya geçeceğini düzenleyen hüküm geçersiz kabul edilmemeliyse de söz konusu hükmün davalı/alıcı (…) tarafından kaleme alındığı anlaşıldığından bu hüküm, sözleşmenin sona ermesi halinde de davalı/alıcıya elindeki malları dilediği gibi davacı/satıcıya iade etme hakkı tanıyacak şekilde genişletici bir yoruma tabi tutulmamalı davacı/alıcı aleyhine daraltıcı bir yoruma tabi tutulmalıdır. Davacının davalıdan olan alacaklarının ödenmemesi nedeniyle icra takibine geçmesi davalı bakımından elindeki malları davacıya geri vermek için haklı bir sebep oluşturmaz ve dolayısıyla da davalıya elindeki malları davacıya iade etme hakkını vermez. Davalının bu malları iade etmesini gerektiren herhangi bir haklı sebebin varlığını ispata yönelik delil de sunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının davalının geri vermek istediği mallarını haklı olarak geri almadığı, dolayısıyla da geri alınmayan malların mülkiyeti davalıya geçmediği için davalının bu malların bedelini davacıya ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, icra dosyası, bilirkişi raporu ve ek raporu içeriğine göre; hükme esas alınan 10.03.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre 624,17 TL tutarlı faturanın davalı … tarafından düzenlenebileceği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 112.065,56 TL alacağının bulunduğu, Mahkememizin 21.10.2019 tarih E:… K:… sayılı kararı sadece davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine bozma kararı verildiği, davacı tarafça mezkur karar temyiz edilmediğinden davalı lehine usuli kazanılmış hak olduğundan, davanın 109.031,71 TL’lik kısmı yönünden kabulü ile davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 109.031,71 TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen değer bakımından davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Dava tarihinden sonra 21/05/2013 tarihinde yapılan 35.000,00 TL ve 19/06/2012 tarihinde yapılan 15.000,00 TL ödemelerin icra müdürlüğünce infaz sırasında dikkate alınmasına ,
3-Alınması gerekli 7.447,96 TL harçtan peşin alınan 1.306,05 TL harcın mahsubuyla bakiye 6.141,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 24,30 TL başvurma harcı, 1.306,05 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.330,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.634,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 17.354,76 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 1.191,73 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3.maddesi gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay ilgili Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır