Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/597 E. 2023/649 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/597 Esas
KARAR NO : 2023/649

DAVA : Tazminat(Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 22.08.2021 tarihinde, …/…’nde … ’a ait olan kendisinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi sigortalısı … ’a ait olan kendisinin sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı araca çarptığını, tespit tutanağı ve tramer kaydına göre taraflar için kusur dağılımının %50-50 olarak yapıldığını, müvekkili şirketin sigortalısına ait aracın kaza nedeniyle hasar gördüğünü, ekspertiz raporuna göre araçta 106.200,00.-TL tutarında hasar meydana geldiği, aracın piyasa rayiç değerinin 150.000.00-TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin, sigortalısının zararını 31.10.2021 tarihli ibraname ile ve %50 kusur oranı düşerek 9.675,00.-Euro ödeyerek tazmin ettiğini, davalı tarafın aracının … Sigorta A.Ş. tarafından, … numaralı, 10.12.2020 başlangıç tarihli Z.M.M.S. sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davalı sigorta şirketine dava öncesi başvuruda bulunduklarını, davalı sigorta şirketi tarafından … numaralı hasar dosyasının açıldığını ve poliçe limiti yetmesine rağmen 17.01.2022 tarihinde 14.903,00.-TL eksik ödeme yaptığını, müvekkili şirketin zarar miktarı olan 9.675,00.-Euro’dan, davalı sigorta şirketinin ödemesi olan 968,78.-Euro çıkarıldığında, müvekkili şirketin tazmin edilmeyen bakiye zararının 8.706,22.-Euro kaldığını, davalı sigorta şirketinin, müvekkili şirketin zararından poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere diğer davalılarla müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, … plakalı aracın ruhsatı üzerine ihtiyati haciz konulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davacının rücu hakkı bulunmadığını, davacının kusur oranına ilişkin iddiaları gerçeği yansıtmadığını, bu iddianın yalnızca olay yerinde düzenlenen kaza tespit tutanağına dayandığını, dava konusu kazanın müvekkilinin değil davacı şirket sigortalısının kusurlu hareketi nedeniyle yaşandığını, davacı şirket sigortalısı … ‘ın gerçekleştirdiği ihlalin farkında olduğunu ve bu durumu ikrar ettiğini, gerçekleşen kazada hiçbir kusuru bulunmayan müvekkiline ödenen tazminatın %50 oranında rücu edilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını, davacı tarafından talep edilen ihtiyati haczin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacı şirketin yabancı şirket olduğu dikkate alındığında öncelikle teminat yatırması gerektiğini, müvekkil şirketin kendisine yapılan başvuruda talep edilen ile sınırlı sorumlu olduğunu, aksi bir durumda davacı tarafın yeniden yazılı başvuru yapması gerektiğini, araca … uygulandığını, 17/09/2021 tarihinde araç terk edilmiş olduğundan ve ilgili tarihte 1 Euro 10,04 TL olduğundan davacının taleplerinin yüksek olduğunu, hasar onarımının Türkiye şartlarında yapılsaydı ne kadar tespit edilecekse o tutara göre hesaplanması gerektiğini, bu nedenle belirtilen ödemein yapıldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun %50 kusur üzerinden olması sebebiyle 14.903,00 TL’nin 15/01/2022 tarihinde ödendiğini, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun kaza tarihi itibari ile benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre eş değer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamında parça bedelleri ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 22/08/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan zararın rücuen tazminine ilişkindir.
Davacı şirketin Fransa ülkesine kayıtlı tüzel kişi olduğu ve Fransa’nın Lahey Sözleşmesine taraf olduğu görülmekle davacının teminat şartından muaf olduğu anlaışmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı tanığı … ; “2021 yılının ağustos ayında davaya konu trafik kazası yaşandı. Ben eşim ve oğlumla birlikte aynı araçtaydım. Biz şeridimizde ilerlerken bir yandan sol taraftan bir araç bize çarptı. Emniyet şeridine geçerek zorla durduk. Bize çarpan araç bizden bir 100 metre kadar ileride durdu. Ben hatta o araca da başka bir araç çarptı diye düşündüm. Sonrasında bize çarpan araç sürücüsü yanımıza geldi. Araçta eşi ve çocukları vardı. Hatalı olduğunu ve kör noktasında kaldığını söyleyerek özür diledi. Bize çarpan araçla aynı istikamette olan birden fazla araç varmış sonradan onlar da geldiler. Tutanak tutularken müdahale ettiler ve sürücünün söylediklerinin aksine kendilerinde hata olmadığına dair bir tutanak tuttular. Bizim araçta kaza sebebiyle değişim ve onarım işlemleri yapıldı. Sol taraf hasarlanmıştı. Bize çarpan aracında sağ tarafı hasarlıydı. Biz olay yerinden kaza yaptığımız araçla ayrıldık. Ancak karşı taraf çekici mi çağırdı, araçları yürür vaziyette miydi görmedim bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce aldırılan 29/03/2023 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Raporunda; davalı sürücü … ‘un kusursuz olduğu, sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, ATK raporuna göre; davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan sürücünün kazada yüzde yüz kusurlu olduğunun Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edildiği, dosyaya sunulan deliller ve tanık beyanından da tespit edilen kusur oranının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.612,84 TL harcın mahsubuyla fazla yatan 2.432,94 TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 23.949,81 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.