Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/593 E. 2022/822 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/593 Esas
KARAR NO : 2022/822

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ………’nın …….. marka, 301 model, active paket ve ……… plakalı vasıtanın maliki olduğunu, Müvekkil ile davalı – borçlu arasında 05.08.2019 tarihli araç kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davalının kiralık aracı iş ve sair sebepten kullanması için çalışanı ……..’e tahsis ettiğini, ……..’in 20.08.2020 tarihinde çoklu araç kazasına sebebiyet verdiğini, kendisine tevdi edilen araçla ……… plakalı vasıtaya vurduğunu, vurulan araç da önünde seyreden ……… plakalı araca vurmak zorunda kaldığını, olaya müteakip ekte yer alan trafik kazası tespit tutanağı tanzim edildiğini, sigorta poliçeleri çerçevesinde hasarlarına sebebiyet verilen araçlar ile müvekkile ait aracın hasarları giderildiğini, aracın fizikî hasarının 38.816 TL’ye giderildiğini, işbu bedelin, aracın ilk kaza kaydı olarak tramer kayıtlarına da işlediğini, ancak aracın değer kaybının tazmin edilemediğini, Gaziosmanpaşa Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulduğunu ve …… D.İş sayılı dosyasından değer kaybına ilişkin rapor hazırlandığını, raporda araç değer kaybının 18.000 TL olacağına kanaat edildiğini, iş bu bedel ve tespit masraflarının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Büyükçekmece …… İcra Dairesi ‘nün ……… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde, işbu davanın haksız fiil kurallarına dayandırıldığını ve buna istinaden Araç Değer Kaybının talep edildiği açıkça beyan edildiğini, haksız fiile dayalı araç değer kaybına dayalı açılacak davalarda Asliye Hukuk Mahkemeleriısı yetkili olduğunu,
Esasa ilişkin olarak; davacı tarafından ileri sürülen iddiaların mesnetsiz olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili tarafından, dava dışı ……..’e uyuşmazlığa konu aracın tahsisi söz konusu olmadığını, bu noktada müvekkilinin zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, huzurdaki davada icra takibine dayanak teşkil eden Gaziosmanpaşa ……. Sulh Hukuk Mahkemesinin …… D.iş kararı tarafımızca kabul edilmediğini, itirazlarımız ettiklerini, itiraza uğrayan delil tespit kararı bağlayıcı bir hüküm teşkil etmeyeceğinden halihazırda itiraz edilen ve itiraz ile bağlayıcılığını yitiren karar ile borçlu kılınmaya çalışılmaları neticesinde takibe itiraz etmemizin işbu davanın açılmasına sebebiyet verme şeklinde yorumlanamayacağı kanaatinde olduklarını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptali ve takibin devamına ve davalının icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2018/2531 K. 2018/11280 T. 19.06.2018)
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; davacının araç değer kaybının tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali için iş bu davayı açtığı, uyuşmazlığa konu işin haksız eylemden kaynaklı zarar kaynaklı olup ticari olmadığı, davanın mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2022 14:08:13

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır