Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/585 E. 2022/1139 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/585 Esas
KARAR NO : 2022/1139

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirket tarafından …. numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigorta edilen ve davalının maliki olduğu …. plakalı araç, 20.01.2021 tarihinde Olay Yerini Terk Eden sürücü …. sevk ve idaresinde iken Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ait otoyolda bulunan gişere ve gişelerde bulunan OGS sistemlerine çarpması sonucu ağır hasar verdiğini, Müvekkil şirket, davalı şirkete ait ….. plakalı aracın verdiği hasar sebebiyle Karayolları Genel Müdürlüğü’ne 15.02.2021 tarihinde 48.214,00.-TL hasar tazminatı ödediğini, davalı şirketin maliki olduğu ….. plakalı aracın söz konusu kazada sürücüsü OLAY YERİ TERK ettiğinden müvekkil şirketin Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartları B.4/f bendi gereği sigorta ettirene/sigortalıya rücu hakkı bulunduğunu, Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartları B.4/f hükmüne göre; kazanın; “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” sigortacının, sigorta ettirene rücu edebileceği kabul edildiğini, KTK” nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller başlığını taşıyan 95. maddesinin 2.fıkrasına göre de sigorta ettirene rücu edilebileceği ayrıca belirtilmiştir. Davamız bu yasal hakka dayanılarak açılmış bulunduğunu, davalıya ait araç, olayda 8/8 kusurlu olarak müvekkil şirketin zararına sebep olduğundan, sadece trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edildiğinden ve de müvekkilim şirketin mali gücü yüksek olduğundan HMK 389. mad. Ve devamı maddelerine göre teminat alınmaksızın ….. plaka sayılı aracın trafik kaydına 3. şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, dava konusu olayla ilgili olarak Arabululuculuk alternatif çözüm yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk başvurusu Anlaşmazlık ile sonuçlandığını, Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Anlaşmama Tutanağı Belgesi delillerinin arasında mahkemenize sunulduğunu, 48.214,00.-TL tazminatın ödeme tarihi olan 15.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücretleri ile birlikte davalıdan tahsiline, ….. plaka sayılı aracın trafik kaydı üzerine 3. Şahıslara devrinin önlenmesi için HMK 389. mad. ve devamı maddelerine göre teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı Sigorta Şirketi, ….. nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigorta ettirdiği Müvekkil Davalı Şirkete ait ….. plaka sayılı aracın, sürücü …… ‘ın sevk ve idaresinde iken 20/01/2022 tarihinde Avcılar gişelerinde OGS sistemine hasar vermesi sonucu, ödediği 48.214,00 TL hasar bedelini, Trafik Sigortası Genel Şartlarının B4/F (Olay Yeri Terk) maddesi geregince geri ödenmesi için iş bu davayı açtığını, davalı Müvekkil Şirkete ait ….. plaka sayılı aracın, ….. nolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) poliçesi ile Davacı Sigorta Şirketine sigorta ettirilmiş olduğu doğru olduğunu, ancak söz konusu meydana gelen hasarda sürücünün, hiçbir kastı veya ağır bir kusuru bulunmadığı halde Davacı Sigorta Şirketinin meydana gelen hasara karşın, ödemiş oldugu 48.214,00 TL olan tazminat tutarını, Müvekkil Şirketten rücu talebi kabul edilemeyeceğini, davacı Sigorta Sirketi, Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartları B 4/F hükmüne göre ‘… sürücünün olay yeri terk ettiğini veya kaza tutanağı, alkol raporu vb kazanın oluş koşularına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davrandığını’ iddia ederek rücu talebine dayanak olusturmak istediğini, zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Sartları, sigortacının sigortalıya rücu edebilecegi halleri Madde B.4 de düzenlemistir. Ancak sürücünün “trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali” söz konusu olursa Sigorta Şirketi sigorta ettirene karsı rücu talebinde bulunabilir. Kaldı ki isletenin ve eylemlerinden sorumlu oldugu kisilerin “kasti bir hareketi veya ağır kusuru” yoksa “yüzde yüz kusurlu olsalar bile” Sigortacının rücu hakkından söz edilemeyeceğini, somut olaya ilişkin 20/01/2022 tarihinde OGS sistemine çarpma anına ait kamera kayıtları olup iş bu kayıtlar incelendiğinde sürücünün Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartları B 4/F hükmünde belirtilen koşullara aykırı davranmadığı görüleceğini, söz konusu bu kayıtlar, dava öncesinde davacı sigorta şirketine de sunulmuştur. Dolayısıyla söz konusu olayda veya olusan maddi hasarda, sürücünün herhangi kastı veya ağır kusuru bulunmadığını, ayrıca meydana gelen çarpma veya oluşan hasarda, sürücünün kasti veya ağır bir kusurundan meydana geldigine dair hakkında tutulmus bir tutanak veya herhangi bir saptama da söz konusu olmadığını, bu nedenle de iddia edildiği gibi bu durumun, % 100 kusur olarak degerlendirilmesi de kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle, davacı Sigorta Şirketinin rücu hakkından söz edilemiyeceği için açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ettiklerini beyan etmiştir.
Dava, Sigorta Poliçesinden kaynaklı yapılan hasar ödemesinin yerini terk eden sigortalıdan rücuen tazminine ilişkindir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun “Tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller” başlıklı 95. maddesi uyarınca; sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hâller zarar görene karşı ileri sürülemeyeceğinden, ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilecektir. Bu düzenlemeye paralel olarak; poliçenin düzenlendiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları’nın “Zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının işletene rücu” başlıklı B.4. maddesinde sigortacının sigortalısına rücu edebileceği durumlar sıralanmıştır.
Eldeki davada da davacı, sigortalı aracı kullanan kişinin olay yerini terk ettiğini, ehliyet ve alkol durumunun belirsiz olduğunu ileri sürerek KTK’nın 95. ve Genel Şartlar’ın B.4. maddesince poliçe kapsamında ödediği tazminatı sigortalıdan rücuen tazmini talebinde bulunmuştur.
Poliçenin geçerli olduğu dönemde yürürlükte bulunan ve somut olaya uygulanması gereken Zorunlu Malî Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.f. Maddesi; ”Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı yardım kuruluşlarına gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde, sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktireme ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” şeklinde düzenlenmiş olup, somut olayda davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan davalının kaza tarihinde, sevk ve idaresindeki sigortalı aracı ile Karayolları Genel Müdürlüğüne ait otoyolda bulunan gişe ve OGS sistemlerine çarparak maddi hasar verdiği ve davacının bu maddi hasara dair yaptığı ödemeyi sigortalısına rücu ettiği görülmekle, yukarıda alıntılanan kanun maddesine göre davacının, sigortalısına rücu sebebi olarak olay yerini terk ettiği sebebine dayanılmakta ise de, burada öncelikle meydana gelen kazanın bedeni hasara neden olması gerektiği ve devamında diğer şartların da sağlanması gerektiği anlaşılmış olup, davaya konu rücusu istenen ödemenin yalnızca maddi hasara yönelik olduğu zira meydana gelen kazanın da yalnızca maddi hasara yol açtığı, tüm dosya kapsamı, sunulan ve toplanan deliller ile sabit görülerek, davacının ödediği tazminat bedelini davalı sigortalısına rücu edemeyeceğinden bahisle davanın reddine diar karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça yatırılan 823,38 TL harçtan mahsubuyla bakiye 742,68‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/11/2022

Katip ….
¸(e-imzalıdır)

Hakim …..
¸(e-imzalıdır)