Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2023/633 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/564 Esas
KARAR NO : 2023/633

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 05/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Ticari işletmelerin devri halinde işletmenin aktif ve pasifleriyle topyekün devredileceği kanun ile düzenlenmiş olup işletmeye bağlı borçlardan yeni malikin sorumlu olacağını ve İşletmeyi devreden eski Malik işletmenin borçlarından iki yıl süre ile yeni malik ile birlikte ve müteselsilen sorumlu olmakta ve6098 sayılı TBK MADDE 202- “Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar. “Eczaneler ticari işletme olup bu işletmeyi işleten eczacılar ise tacirdir. Eczacıların hukuki sorumluluğu söz konusudur, eczanelerin ticari işletme sayılacağı ve “Davalı eczacı eczane işletmekte olup, bu niteliği itibariyle tacir sıfatını taşımaktadır. Davalı tacir olduğu içinde eczane ile ilgili faaliyetlerin ticari iş mahiyetinde olduğunun kabulü zorunludur. Taraflardan biri için ticari iş sayılan husus diğer taraf içinde ticari iş niteliğindedir. Dava konusu alacak davalının ticari işletmesi niteliğindeki eczane faaliyetinden kaynaklandığından, davalı alacağına icra takip tarihinden itibaren ticari faiz isteminde bulunma hakkına sahiptir.” (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Esas Numarası 2014/41587, Karar Numarası: 2015/37817, Karar Tarihi: 24.12.2015) ilamı bu yönde olduğunu ve Dolayısıyla, işletmeyi devralan davalının işletmeye bağlı borçlardan sorumlu olacağı açık olduğu ve “Ticari işletmeye ait borçlar ayrıca bir borcun nakli sözleşmesi yapılmadan kanun gereği devralana geçmektedir.” Yargıtay …. HD’nin … tarih ve … E., … K. Sayılı ilamı bu yönde olduğunu ve Müvekkili ticari alacağına istinaden Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile 25.590,59 TL ve İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile 49.765,11 TL toplam 75.355,7 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla borçlu … ait … Mah. … Cad. No: … iç Kapı No: … …/İstanbul adresinde bulunan … Eczanesi’ni …’ya devrettiği bilgisine ulaşılmış olduğunu ve Bilindiği üzere, eczaneler Sağlık Bakanlığı’nın izniyle ve sınırlı sayıda açılabilmekte, yeni eczane açılması oldukça güç olduğundan var olan eczanelerin yüklü bir bedel karşılığında devri kabil olmakta ve Eczaneler taşınmaz olmadığından ve eczane devir bedelleri banka üzerinden ödenmediğinden müvekkilinin alacağını bu devir bedeli üzerinden tahsili mümkün olmadığını ve Ticari işletme olarak kabul edilen eczanelerin içerisindeki ilaçlar ve işletme hakkı ile devredilmesi söz konusu olmakta ve Bu devir dolayısıyla zarara uğratılmak istenen alacaklı alacağını ticari işletmeyi devralan kişiden isteyebilmekte ve Ticari işletme ile birlikte işletmenin aktif ve pasiflerini devralan davalı, işletme dolayısıyla doğan ve işletmeye bağlı işbu borçtan sorumlu olduğunu ve Yukarıda izah edilen nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; Davanın kabulüne, İcra takibine konu asıl alacağın faiz, vekalet ücreti, harç masraf ve diğer tüm fer ‘ileri ile birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tacir değil, müvekkilin eczanesi de ticari işletme olmadığını ve Müvekkil, esnaf statüsünde olduğunu ve yıllık ciroları da dikkate alındığında müvekkili esnaf statüsünde olduğunu ve Eczane olarak kullanılabilecek yerlerin nasıl olması gerektiği Eczacılar Ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliği 20. Maddesinde belirtilmiş ve bir dükkânın eczane olarak kullanılabilmesi için yönetmeliğin 20. Maddesinde belirtilen şartları sağlamış olması gerekmekte ve Müvekkil hem kotadan dolayı hem de eczane olarak kullanılabilecek bir dükkanın bulunması çok zor olduğu için dava dışı … ‘un boşalttığı dükkanı, sahibinden boş olarak kiralamış olduğunu ve Eczacılar Ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 8. Maddesine göre bir bölgede her 3.500 kişiye bir eczane düşecek şekilde eczane kotası bulunmakta ve bölgede kaç tane eczanenin açılacağı o bölgedeki nüfus dikkate alınarak belirlenir ve belirlenen miktardan daha fazla eczane açılamadığını ve bir eczanenin kapanması, kapatılması, başka bir bölgeye taşınması vb. durumlarda o bölgede yeni bir eczane açılabilmekte ve Bir kimsenin boşalan kotayı kullanabilmesi için de bir takım şartlar gerekli olduğunu ve Müvekkili de aşağıda belirttiği şekilde bu şartları sağlayarak eczanesini açmış olduğunu ve faaliyetlerine başlayabilmesi için yönetmeliği 18.Ve 19. Maddesine göre İl sağlık müdürlüğünde devir sözleşmesinin yapılması gerekmekte ve Bu devir sözleşmesi de şekil şartı olduğunu ve dava dışı … eczanesini kapanış olarak göstermediği için ve kotanın dolu olması ile eczane olarak kullanılacak yerin bulunmaması nedeniyle taraflar arasında İl sağlık müdürlüğünde devir sözleşmesi yapılmış ve bu şekilde bir devir sözleşmesi düzenlenmişse de gerçekte bir devir söz konusu olmadığını ve dava dışı … tarafından müvekkiline devredilen herhangi bir mal bulunmadığını ve En önemli husus da eczanenin asıl faaliyeti ilaç satmak olduğu dikkate alındığında ve müvekkiline herhangi bir ilaç devredilmediği de göz önünde bulundurulduğunda söz konusu işlemin bir işletme devri olmadığını ve Yine eczanedeki dolap, masa, bilgisayar gibi demirbaşlar da müvekkili tarafından 3. Kişilerden satın alınmış olup faturaları sunulmuş olduğunu ve Dolayısıyla müvekkilinin dava dışı … “un borcundan sorumlu tutulması mümkün olmadığını ve Sözleşmede belirtilen demirbaşlar da müvekkilin eczanesini açmasıyla birlikte … ‘a iade edilmiş olduğu ve Müvekkili bu demirbaşları kullanmadığını ve faturalarını sunduğu demirbaşları 3. Kişilerden satın almış olduğunu ve Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında Müvekkili ile … arasında yapılan işlemin, bir ticari işletme devri olmadığı ve Müvekkili ile … arasında yapılan işlemin bir ticari işletme devri olup olmadığı hususunun …. Birliğine sorulmasını ve Ayrıca dava dışı Borçlu …’a ait başka bir eczanenin olup olmadığı hususunun da Eczacılar Odasına sorulmasını ve Ticari işletme devri Türk Ticaret Kanunun11. Maddesinin 3. Fıkrasında düzenlenmiş ve “Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran mal varlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikri mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.” Denilmiş olduğu ve TTK anlamında bir işletme devrinden bahsedilebilmesi için yazılı bir devir sözleşmesinin yanı sıra ticaret siciline tescil ve ilan şartı getirilmiş ve Ayrıca işletme devrinin tanımında,”devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikri Mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarının devrinden bahsedilmiş olduğu ve Görüldüğü üzere müvekkili tacir olmaması bir yana ticaret siciline yapılmış bir tescil ve bir ilan da bulunmadığını ve Bu sebeple yapılan işlemin bir ticari işletme devri olmadığı görüleceğini ve 6197 sayılı Eczacılar Ve Eczaneler Hakkında Kanununun 19. Maddesinde de belirtildiği üzere eczacıların meslekleri dışında ticaret yapamayacakları açıkça belirtilmiş olduğunu ve tir. Bu husus da eczacıların kamu hizmeti görmesi ve faaliyetlerinin kamu yararına olmasından kaynaklı olduğunu ve Dolayısıyla eczacıların tacir olmadığını ve çek ve cari hesap ekstrelerinin …’a mı yoksa eczanesine mi ait olduğu belli olmadığını ve Dolayısıyla müvekkilinin bu borçtan sorumlu tutulması mümkün olmadığını ve devir sözleşmesine istinaden yönetmeliğin 11. Maddesine göre muvazaa raporu düzenlenmiş ve herhangi bir muvazaanın olmadığı tespit edilerek rapor düzenlenmiş ve Bu nedenlerle davacı iddiasını ispatla mükellef olduğunu ve kabul anlamına gelmemekle birlikte velev ki yapılan işlem ticari işletme devri olsa bile müvekkili devredildiği iddia edilen demirbaşlarla- sınırlı olacak şekilde borçtan sorumlu tutulmasını ve … “un borçlarından dolayı müvekkilinin eczanesine hacze gelinmiş ancak müvekkili istihkak iddiasında bulunmuş ve İcra dosyasına fizikken ulaşamadığından bu dosyanın hangisi olduğunu tespit edemediklerin ve Ancak dava dilekçesinde belirtilen icra dosyalarından hacze gelinmiş olması durumunda öncelikle istihkak iddiasının bertaraf edilmesi gerektiğinden davanın reddini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağa ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 07/04/2023 havale tarihli raporunda; davacının davalıya faturalı bire ürün satmadığı ve İstanbul … İcra Dairesi … İcra DOSYASI kapsamında takip borçlusu olmadığı, yukarıda açıklanan nedenlerle 6197 sayılı yasa ve amir hükümleri ile 12.04.2014 tarihli yönetmeliğin Eczane olarak kullanılacak yerin özelliklerini düzenleyen 20 maddesi ile Eczanenin devri kapsamında 18. Maddesi kapsamı ve yine yönetmeliğin 8. Maddesi kapsamında Serbest eczane sayıları, ilçe sınırları içindeki nüfusa göre en az üç bin beş yüz kişiye bir eczane olacak şekilde düzenlenmeden kaynaklı koda devri olduğu ve ruhsat devri olmadığı ve davalının davacıya borcunun olmadığı ve ve İstanbul …. İcra Dairesi … dosyasının borçlusunun davalı olmadığını belirtmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun malvarlığının veya işletmenin devralınmasına ilişkin MADDE 202’ye göre ; “Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar. Borçların bu yoldan üstlenilmesinin sonuçları, dış üstlenme sözleşmesinden doğan sonuçlarla özdeştir. Bildirme veya ilanla duyurma yükümlülüğü devralan tarafından yerine getirilmedikçe, ikinci fıkrada öngörülen iki yıllık süre işlemeye başlamaz.”denildiği,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 11. Maddesinde; “(1) Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. (2) Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir. (3) Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.
” denildiği,
Taraflar arasında eczane devir sözleşmesinin sunulduğu, sözleşmenin ilk sayfasında devredilen eşya listesinin belirtildiği bunların, 5 adet banko, 1 adet bilgisayar, 4 adet klima, bir adet led ekran ve 6 adet kamera olarak belirtildiği, sözleşmenin ikinci sayfasında devir öncesinde eczanenin işçilik dahil her türlü borcundan devir edenin tek başına sorumlu olduğunun belirtildiği, devir alanın bu kalemler için herhangi birisine herhangi bir ödeme yapmak zorunda kaldığında devredene rücu edeceğini belirttiği, sözleşmede tarih olmadığı,
Davalı ile dava dışı … arasında yapılan eczane devrine ilişkin belgelerin celp edildiği, eczane demirbaşlarının (42 adet dolap, 5 adet banko, bir adet bilgisayar, 4 adet klima, bir adet led ekran, 6 adet kamera, eczane tablası, e logo levha, ışıklı nöbet ekranı )devralan eczacıya bedeli karşılığı teslim edileceğinin, ilaç devri yapılmadığının, devirden önce … Eczanesine ait borçlar varsa veya alacaklar/verecekler resmi devir işleminden önceki hakkında devir alanın eczacının sorumluluğunda bulunmadığının düzenlendiği, devrin 01.12.2021 tarihinde yapıldığı,
Kira sözleşmesinin sunulduğu sözleşmede kiraya verenin …. San. Tic. LTD. ŞTİ., kiracının davalı olduğu, garantör olarak … olduğu, kira sözleşmesi başlangıç süresinin 11.11.2021 tarihi olduğu, kullanıma uygun ve temiz dükkan olarak kiralandığı,
Davalı tarafın faturalar sunduğu, bu faturaların içeriğinin 50 adet dolap , 6 adet çekmece 5 adet banko, eczane otomosyon programı, e defter başvuru ve kurulum hizmetine, yazar kasa, ilişkin olduğu,
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; 6102 sayılı TTK’nın 11/3. maddesi ve TBK’nın 202. maddesi dikkate alındığında ticari işletmenin devrinde, işletmenin aktiflerinin TTK’nın 11/3. maddesine göre, pasiflerinin ise, TBK’nın 202. maddesine göre devredilmesi gerektiği, TTK’nın 11/3. maddesine göre ticari işletmenin devri yazılı şekilde yapılması gerektiği, dosya kapsamında yazılı devir sözleşmesi bulunduğu, devir sözleşmesinin, devirin kapsamını belirleyeceği, bu kapsamında sözleşmede deviredenin devirden önceki borçlardan sorumlu olacağının devir alanın bu borçlardan sorumlu olmayacağının belirtildiği, davalının devirde belirtilen malzemelerin davalı tarafça ayrıca satın alındığının, ilaç devrinin olmadığının, kiralama sözleşmesinde kullanıma uygun ve temiz dükkan olarak belirtildiği, sözleşme içeriğinden işletmenin bir bütün olarak, organizasyon halini muhafaza edecek ve faaliyetlerini kesintisiz olarak devam ettirebilecek şekilde devredilmediği, ortada bir ticari işletme devri olmadığı, değerlendirilerek açılan davanın reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurumuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.286,89 TL harcın mahsubuyla bakiye ‭1.106,99‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 12.056,91 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/06/2023

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)