Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/522 E. 2022/997 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/522 Esas
KARAR NO : 2022/997

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili … ve davalının, diğer müvekkili …’nin yarı yarıya hissedarı olduklarını, müvekkilinin, ortaklar kurulu kararı ile şirkete mesul müdür olarak atandığını, davalının şirketin kuruluşundan faal hale gelene kadar şirketle ilgilenmediğini, ortaklığın sonlandırılmasına ilişkin olarak görüşmeler yapıldığını, davalı tarafça tek taraflı olarak fahiş bir bedel belirlenerek şirket hisselerinin kendisine devredilmesini ya da fahiş bir bedel ile kendisine ait hisselerin satın alınmasını şart koştuğunu, ancak kendisinin katkısı ve koyduğu sermayenin çok üzerinde olan bu talebin taraflarınca reddedildiğini, %50’şer iki hissedarlı şirketlerde genel kurul yapılmasının ve 2/3 oy çokluğu ile karar alınmasının mümkün olamayacağını, yönetici müdür statüsünde ortağın diğer ortağa karşı dava açması durumunda şirketin davacı sayılacağı Yargıtayca benimsendiğini ve haklı sebeplerin varlığı da dikkate alınarak davalı ortağın tespit edilecek şirket hisse payı değerinin kendisine ödenmesi şartı ile şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirket ortaklarının diş hekimi olduklarını, davacı ortağın daha çok şirketin idari işlerine, müvekkilinin ise akademik ünvanı ve uzmanlığı ile daha çok komplike diş tedavilerine yoğunlaştıklarını, ancak ortaklığın kurulmasından henüz 1 sene bile geçmeden taraflar arasında anlaşmazlıkların başlayarak güven ilişkisinin sona erdiğini, dolayısıyla ortaklığın devamının imkansız hale geldiğini, müvekkili tarafından Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile ortaklığın feshi davası açtığını, esasen taraflar arasında ortaklığın devam edemeyeceği hususunda fikir birliği olduğunu, ancak davacı tarafın müvekkili yok sayılmak suretiyle şirkete tek başına hakim olma düşüncesinin olduğunu, davacı tarafça şirketin tüm gelirlerinin şahsi hesaba aktarıldığını, müvekkilinin şirketin tasfiyesini engellemek için elinden gelen çabayı sarf ettiğini, şirketin haklı sebeple feshi için gereken koşulların oluştuğunu, müvekkilinin haklarının diğer ortak tarafından engellendiğini ve yükümlülüklerini ifa etmesinin imkansız hale getirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, TTK 640.maddesi uyarınca haklı nedenle şirket ortağının şirketten çıkarılmasına yöneliktir.
TTK 616/h.maddesinde “bir ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunması” hükme bağlanmıştır.
TTK 640/3.maddesinde “şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin, ortağın ortaklıktan çıkarılmasını mahkemeden talep edebilecek ve ortak, ancak mahkeme tarafından verilecek kararla ortaklıktan çıkarılabilecektir. TTK 621/h.maddesine göre, bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması konusunda alınacak kararın, genel kurulun önemli kararları arasında sayılmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 17/10/2018 tarih, …. Esas, … Karar sayılı ilamında; “Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin iki ortaklı eşit paylı limited şirketi olduğu, TTK’nın 621/1-h maddesi kapsamında alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı, bu nedenle şirketin ortakların birinin ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin talepte bulunulmasına yasal olanak bulunmadığı, usulüne uygun alınmış bir genel kurul kararı olmadan davanın esasına girilemeyeceği, bu itibarla ortaklıktan çıkarılma davası açılması için yasada aranan dava şartının bulunmadığı, yani davacının aktif dava ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle asıl davanın ve birleşen davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile benzer nitelikte bir davada karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 14/02/2022 tarih, …. Esas, …. Karar sayılı ilamında; “Somut olayda Limited şirketlerde bir ortağın haklı nedenlerle şirket ortaklığından çıkarılması için, 6102 sayılı TTK’nın 640/3, 621/1-h maddeleri gereğince, ağırlıklı nisap ile alınmış bir genel kurul kararının varlığının dava şartı olarak öngörülmüş olması nedeniyle, iki ortaklı limited şirketler bakımından bu şartın tahakkukunun mümkün bulunmamasından ötürü, somut davanın dinlenemez nitelikte olmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. ( Yargıtay … HD …. E … K … T, Yargıtay … HD …. E … K, …. T sayılı ilamları).” gerekçesi ile benzer nitelikte bir davada karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, bir ortağın haklı sebeple ortaklıktan çıkarılması için şirket ortağının doğrudan dava açma hakkı bulunmadığı, bu hakkın şirkete ait olduğu ve bu kararın ortaklar genel kurulu tarafından temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde alınabileceği hüküm altına alınmış olup, dosya kapsamında davacı şirket tarafından genel kurulunda bu yönde haklı sebeple dava açmak üzere alınmış bir genel kurul kararı ibraz edilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, limited şirket ortağının doğrudan dava açma hakkı bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … yönünden açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davacı … Şirketi yönünden açılan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine,
3-Alınması gerekli harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır