Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/520 Esas
KARAR NO : 2023/1009
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davacının, davalı kooperatif ortağı olduğunu, davalının 201-2020-2021 hesap yılları olağan genel kurul toplantısının 22/05/2022 tarihinde yapıldığını ve davacının ortak sıfatıyla katılım sağladığını, toplantının 8. Gündem maddesinde ” zamanında aidatlarını ödemeyen üyelerden %5 gecikme zammı alınması hususunun görüşüldüğünü ve oy çokluğuyla kabul edildiğini, davacının ilgili karar karşı muhalefet şerhini tutanağa işlettiğini, genel kurul kararlarının sözleşme niteliği taşıdığını, sözleşme serbestisi ilkesi gereğince tarafların yapacakları anlaşmada iradelerinin uyuşması kaydıyla dilediği şartları belirleme hakkına sahip olduğunu ancak faize ilişkin emredici hükmün, 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2. Maddesinde “Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecbur” olduğunı, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun “Temerrüt Faizi” başlıklı 120. maddesinin 2. fıkrasında da ise sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağının hükme bağlandığını, bu haliyle güncel yasal faizin %9 olduğu dikkate alındığında davalı kooperatifin aidat borcunu ödemekte temerrüde düşmüş üyelere uygulayabileceği faiz oranının %18’i geçemeyeceğini, kooperatif üyeleri ile kooperatif tüzel kişiliği arasındaki ilişkinin TTK kapsamında bir ticari ilişki olmadığını, aralarında yapılan işlemlerin ticari iş olarak değerlendirilemeyeceğini de göz önünde bulundurulduğunda, davaya konu gecikme faizi oranının aylık %5 olarak kabul edilmesi kararının hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay içtihatlarının bu yönde olduğunu, huzurdaki davalı kooperatifin davacı …’a açmış olduğu “kooperatif aidat alacağına dayalı takibe yapılan itirazın iptali davasında” da talep edilebilecek yıllık faiz miktarının %18 olabileceği yönünde karar verildiğini ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi’nin yapmış olduğu inceleme neticesinde kararın kesinleştiğini, mezkur kararı veren Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Ve … K. Sayılı kararının gerekçesinde: “Davacı tarafın takipte talep etmiş olduğu faiz ve faiz miktarına itirazında ise davalının haklı olduğu, zira kooperatif genel kurulu kararlarında belirlenen aylık faiz oranının 3095 sayılı kanunun 2/1 maddesine aykırı olduğu bu hüküm uyarınca kooperatif genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının yasal faiz oranının %100 fazlasını aşamayacağı, bu hüküm uyarınca yıllık talep edilecek faiz miktarının %18’i aşamayacak olması nedeniyle bu faiz oranı üzerinden hesaplama yapılmış ve işlemiş faiz yönünden talebin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklinde ifade edildiğini, davalı kooperatifin 22.05.2022 tarihli genel kurulda almış olduğu %5 oranındaki temerrüt faizine ilişkin kararın, mezkur hükümlere göre yasal sınır olan aylık %1,5’un üzerindeki kısım bakımından batıl olduğunun açık olduğunu beyanla olası hak kayıplarının önüne geçebilmek adına öncelikle TTK’nın 449.Maddesi kıyasen uygulanarak davaya konu kararın yürütülmesinin geri bırakılması yönünde tedbir kararı verilmesini, mezkur kararın batıl olduğunun tespiti ile iptaline, yeterli kanaat oluşmadığı takdirde ise yasal sınır olan aylık %1.5’in üzerinde kalan faiz oranı bakımından kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: kooperatif üyesi olan davacının davalı kooperatifin 22.05.2022 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulun 8. Maddesinde oy çokluğuyla kabul edilmiş olan “zamanında aidatlarını ödemeyen üyelerden %5 gecikme zammı alınması” yolundaki kararın, BK 120/2. Maddedeki “sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının,…yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı” şeklindeki hükme aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ya da yasal sınır olan aylık %1,5 üzerinde kalan faiz oranı bakımından kararın iptali istemiyle dava açılmış ise de davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere, Genel kurul kararlarının sözleşme niteliğinde olduğunu, ortakların sözleşme serbestisi ilkesi uyarınca dilediği şartları belirleme hakkına sahip olduğunu, gecikme faizine ilişkin yasal düzenlemeler dikkate alındığında; 3095 sayılı Kanuni faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun ‘’ Madde 1: Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödeme yıllık yüzde on iki oranı üzerinden yapılır. Madde 2: Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur.’’ şeklinde olduğunu, ilgili maddeler ile taraflara sözleşme ile temerrüt faizi oranını belirleme yetkisi tanındığını, her ne kadar Borçlar Kanunu Madde 120 ‘’ Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.’’ hükmünü haiz ise de aynı maddede de –sözleşme ile kararlaştırılmamışsa- denmek suretiyle, taraflara sözleşme ile temerrüt faizi oranını belirleme hakkı tanındığını, bu nedenle yasalar ile tanınmış olan sözleşme serbestisi uyarınca ortakların gecikme zammı oranını serbestçe belirleme hakkına sahip olduğu hususunun tartışmasız olduğunı, alınan kararın yasa ile belirlenen faiz üst sınırının üzerinde bir faiz oranı tespitine ilişkin olmasının, davacı/ortağa ilgili kararın yasal prosedüre uygun bir genel kurulda alınmış olması nedeniyle iptalini isteme hakkı tanınmayacağını , ancak, alınan karar ile belirlenen gecikme faizi oranının yasa ile belirlenen oranın üzerinde temerrüt faizi talepli takip/dava açılması halinde, ortağa talep edilen gecikme faizi oranına itiraz hakkı sağlayacağı ortağın, kendisinden yasal oran üzerinde bir gecikme faizi talep edilmesi durumunda, takip/davaya itiraz hakkına sahip bulunduğunu, bu durum davacı/ortağa bu konuda alınan genel kurul kararının iptalini isteme hakkı tanımayacağını , bu konudaki genel kurul kararının, yasal prosedüre uygun yapılan bir genel kurulda, ana sözleşme hükümlerine ve yasada kendisine tanınan bir hakkın kullanılması suretiyle alınmış bir karar olduğunu, davacının genel kurul tarafından alınmış olan gecikme zammı oranının belirlenmesine ilişkin 8. maddesinin iptaline ilişkin talebinin reddi gerektiğini, davacının sunmuş olduğu emsal kararlarda da gözüktüğü üzere, tüm kararların, yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine alınmış olan itirazın iptaline ilişkin kararlar olduğunu, Kooperatif adına ödenmeyen aidatların tahsili zımnında, genel kurul kararının alındığı 22.05.2022 tarihinden sonra yapılan icra takiplerinde dahi gecikme faizi yıllık %18 olarak (yasal faizin 2 katı olarak) talep edildiğini, davacı tarafından iş bu davada tanık deliline de dayanılmış ise de, dava konusu hususun, alınan kararın yasaya uygun olup olmadığına ilişkin olması nedeniyle tanıkla ispatı mümkün olmadığından ve bu nitelikteki davalarda tanık dinlenmesi mümkün bulunmadığından, davacının tanık deliline de itiraz ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi Raporu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası, davalı kooperatifin 22/05/2023 tarihli genel kuruluna ait evraklar, davalı şirketin ticaret sicil kayıtları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davalı kooperatifin 22/05/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısının … nolu maddesinde alınan kararın iptali isteminden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kooperatif bilirkişisi ve mali müşavir bilirkişi tarafından incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda; huzurdaki davanın genel kararının iptali davası olduğu ve davalı kooperatif üyesi olan davacının genel kurul kararları aleyhine iptal davasını açma hak ve sıfatına sahip bulunduğu, davalı kooperatifin davaya konu 22.05.2022 tarihinde yapılan 2019-2020-2021 hesap yılı genel kurulunda alınan kararlara karşın, iptal davasının harç makbuzuna göre 06.06.2022 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, davalı kooperatif ortağı olan davacının, yasanın öngördüğü şekilde toplantıyı kovalayan 1 aylık hak düşürücü süre içinde huzurdaki davayı açmış bulunduğu, davacının, davaya konu genel kurul toplantısına katıldığı 1163 sayılı kanun ve ana sözleşmeye uygun olarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına derç ettirdiği, davalı kooperatifin 22.05.2022 tarihinde yapılan 2019-2020-2021 hesap yılına ait Olağan Genel Kurul toplantında toplantı ve karar nisabının bulunduğu, genel kurul kararlarıyla belirlenen (ödemelerin zamanında yapılmaması halinde) gecikme faiz oranlarının 6098 Sayılı T.B.K.nın 120/2. maddesinde öngörülen sınırlamayı dikkate alarak kararlaştırılması gerekeceği, davalı kooperatifin 22.05.2022 tarihinde yapılan 2019-2020-2021 hesap yılı genel kurulun … nolu kararı ile ödemelerin zamanında yapılmaması halinde aylık % 5 gecikme faizin uygulanmasına ilişkin alınan kararın 6098 Sayılı T.B.K.nın 120/2. maddesinde öngörülen sınırlamayı dikkate almadan kararlaştırılmış olduğu, 1163 sayılı kanun, TBK daki yasal düzenlemeler, yerleşik Yargıtay Hukuk Genel Kurul ve Yargıtay kararları ile somut davaya yönelik açıklamaların birlikte değerlendirilmesi neticesinde , davalı kooperatifin genel kurul toplantısında belirlenen aylık %5 gecikme faiz oranının 6098 Sayılı TBK’nın 120. maddesine aykırı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile davalı kooperatifin 21/05/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan … nolu kararın iptaline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 21/05/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan … nolu kararın iptaline,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 .TL harç peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 6.440,00 TL posta ve bilirkişi ücreti masrafı ile toplam harç gideri 172,90 TL olmak üzere toplam 6.612,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalının yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
12/10/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır