Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/492 E. 2023/185 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/492 Esas
KARAR NO : 2023/185

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında akdedilen sözleşme gereğince … Fuarına katılım konusunda fuar katılımcı sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile belirlenen ödemelerin yapıldığını, davalı firmanın sözleşmeye konu fuarı düzenlemediğini, sözleşmeden doğan asli yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkilinin noterlik kanalıyla sözleşmeden dönüldüğüne ve ödenen bedelin iadesine ilişkin ihtarname gönderdiğini, buna rağmen ödemenin yapılmadığını belirterek sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespitine, sözleşmeye istinaden ödenen bedelin vade tarihi olan 21/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, bu mümkün olmazsa bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeniyle fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin fuar tarihini değiştirme hakkının bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkını vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan Fuar Katılım Sözleşmesinin 2. maddesi; “Katılımcı, fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, katılımcının fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, ünvanı vb hususlarda, düzenleyicinin, sektörün talebi ve ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir, katılımcının ücret ödeme yükümlülüğü devam eder…” şeklindedir.
Aralık 2019 tarihinde ortaya çıkan Covid-19 salgını nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” ilan edilmiştir.
Covid-19 pandemisi, “mücbir sebep” veya borcu “imkânsız” kılan bir olgu olarak sözleşmelerin ifasını etkilemektedir. Covid-19, doğrudan bir salgın hastalık olması yanında aynı zamanda salgından korunmak için Devlet tarafından alınan önlemler sebebiyle de sözleşmeleri etkilemektedir. Birçok işyeri veya işletme kapatılmakta ya da faaliyetleri sınırlandırılmakta; toplantılar, gösteriler, uçuşlar, törenler gibi etkinlikler yasaklanmakta veya büyük ölçüde kısıtlanmakta; sokağa çıkma yasakları veya kısıtlamaları getirilmektedir. Alınan bu önlemler sözleşmelerin ifasını da doğal olarak etkilemektedir. Bu çerçevede ülkemizde de salgınla mücadelede kapsamında kısmi ve tam kapanma dönemleri yaşanmış ve sonrasında kademeli normalleşme süreci yürütülmüştür.
Davalı tarafından fuarın iptal edilmediği, ertelendiği ve davacının sebepsiz olarak bu değişikliği kabul etmediği savunulmuştur. Taraflar arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesinin ikinci maddesinde düzenleyicinin fuar tarihlerini değiştirme hakkına sahip olduğu, belirtilen dönemde başkaca fuarların gerçekleştirilmiş olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, düzenleyicinin her fuar için genel katılım durumu, sektörün talepleri, organizasyon gerekleri ve benzeri nedenlerle farklı değerlendirmeler yapabileceği, tarafların tacir olmaları nedeniyle basiretli davranma yükümlülüklerinin bulunduğu, fuar tarihinde yapılan değişiklik ile ifa imkansızlığı durumunun yaşanmadığı, sözleşmenin hukuken geçerliliğini koruduğu ve sözleşmenin bu şekilde sona ermediği anlaşılmakla sona ermeyen sözleşmeden kaynaklı ödeme geri istenemeyeceğinden davanın reddi ile taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan ve sebepsiz zenginleşme koşulları oluşmadığından buna ilişkin talebin de reddine karar verilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan ‭778,95‬ TL harçtan mahsubuyla bakiye 599,05‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır