Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/421 E. 2022/868 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/421 Esas
KARAR NO : 2022/868

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/08/2016
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili, davasında özetle; müvekkilinin İstanbul İli …… İlçesi …… Mahallesi …….. Ada ……… sayılı parsel üzerindeki 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler (fabrika binası) ile arsa niteliğindeki 3 sayılı parseli 06.10.2015 tarihinde ……… Dış Ticaret A.Ş.’ den toplam 7.520.000,00 TL bedelle satın aldığını ve borcunu ödediğini, satış senedinde 2 sayılı parseldeki 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümler üzerinde …… bank lehine mevcut olan 7.500.000,00 TL bedelli, 1. Derecede yıllık %36 faizli malik ……… Dış Ticaret A.Ş.’nin müteselsil sorumluluğu altında 22.01.2015 tarih/4122 yevmiye numaralı işlemle ipoteğin tesis edildiği alıcı olan müvekkilinin bu ipotek borcunu şahsen üstlenmediğini, iş bu satış işlemi yapılırken ipoteğin şifahen kendilerine kaldırılacağının bildirildiğini ve fakat ipoteğin davalılarca kaldırılmadığını, iş bu sebeple de davacı müvekkilinin zarar görmesi ihtimaline karşılık olarak söz konusu borcu 30.06.2016 tarihinde 2.480.000.000,00 TL olarak dava dışı alacaklı bankaya bizzat ödediğini, ihtarname keşide edilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine ipotek fek bedeli olan 2.480.000.000,00 TL’nin tahsili maksadıyla davalılar aleyhine Büyükçekmece ……. İcra Dairesinin …… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, söz konusu takibe davalılarca itiraz edilmesi sebebiyle durduğunu belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili, savunmasında özetle; davacı şirketin karşılıklı anlaşma gereği ödemeleri, iade çekler ve ipotek fekki için davacı tarafça yapılan ödemeler hesaplandığında davacı tarafın müvekkiline 1.520.000,00 TL borcu bulunduğunu, müvekkiline ait İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, …… Mah., …… ada, …….. sayılı parsel üzerindeki 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler ile arsa niteliğindeki …… sayılı parsellerin 18.09.2016 tarihinde davacı şirkete 11.520.000,00 TL bedelle satıldığını,davalının müvekkillerinden taşınmaz satışını yapan ……… Dış Tic.A.Ş. satışa konu taşınmazları 13.12.2012 tarihinde iktisap etmiş olduğunu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca bahsi geçen satışların KDV’den istisna edildiğini, davacı şirket ile davalı müvekkilleri arasında 18.09.2015 tarihinde imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi’ne göre, satışı gerçekleştirilen taşınmazın sözleşmeli bedeli 11.520.000,00 TL olduğunu, İşbu satış sözleşmesine göre satış bedelinin tamamı davacı tarafından müvekkili ……… Dış Tic.A.Ş.’ne yapılan nakit havale ve çekler ile ödendiğini, satışı yapılan taşınmazın “2 sayılı parsel üzerindeki 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler” üzerinde davalı müvekkili ……..Petrokimya A.Ş.’nin …….. bank T.A.Ş.’nden kullanmış olduğu kredi sebebiyle 22.01.2015 tarih/4122 sayılı işlemle …… bank lehine ipotek tesis edildiğini, davacı şirketin söz konusu taşınmazların tapuda aleni olan ……. bank T.A.Ş. lehine kurulan ipoteği bilerek ve hukuki sonuçlarını kabul ederek aldığını, davalı şirketlerin davacı şirkete taraflarca kabul edilen 18.09.2015 tarihli sözleşmeye istinaden herhangi bir borcu bulunmamakta olup 1.520.000,00 TL alacağı bulunduğunu, dolayısıyla, davacının dava dilekçesinde davalı müvekkil şirketlerin ortak ve yöneticilerinin aynı olduğu iddia etmiş ise de bu iddiasının da gerçek dışı olduğunu belirterek; davanın reddine, müvekkili ……… Dış Tic. A.Ş’ye 1.520.000,00 TL’nin yüksek faizi ile birlikte iade edilmesine, davacının haksız talep etmiş olduğu alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı taraftan satın alınmış olan taşınmaz üzerindeki ipotek bedelinden davalı satıcı taraf sorumlu olduğu halde ipotek borcunun davacı tarafından ödendiği iddiasıyla, ödenen tutarın davalılardan tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.
Mahkememizin 20/06/2019 gün ve …… esas …… karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …….. Hukuk Dairesi Başkanlığının 25/03/2022 gün ve ……. esas …… karar sayılı ilamı ile kaldırılmıştır.
Celp edilen, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …….. soruşturma sayılı dosyasından alınan Adli Tıp Kurumu raporunda, “…. İnceleme konusu belgedeki yazılar ile ………’nün mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla ………’nün eli ürünü olmadığı,6.2. İnceleme konusu belgede ”……… PETROL” kaşe izleri üzerinde yer alan imzalar ile ………’nün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla ………’nün eli ürünü olmadığı, 6.2.1. Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; söz konusu belgede yer alan diğer imzalar ile ………’nün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği…” kanaatiyle rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Beyoğlu ……. Noterliğin 18 Temmuz 2016 tarihli ihtarnamesinde keşidecenin ……… Petrol muhatapların ……… Dış Ticaret , …….. ve …… oldukları, 1 ve 2 nolu muhatapların keşidecinin maliki olduğu İstanbul ili Esenyurt ilçesindeki 1 ve 2 no’lu bağımsız bölümler üzerinde keşidecinin şahsen sorumlu olmadığı, borçlardan dolayı konulmuş ipoteklerin kaldırılması için alacaklı bankaya keşide eden tarafından ödenen 2.480.000 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 10 gün içinde banka yoluyla ödenmesi, ……. tarafından ise liste halinde belirtilen toplam 1.900.000,00 TL miktarlı yedi adet çekin ……… ve ………’nın borcuna katılmak amacıyla keşide edilip edilmediğinin bildirmesi, ihtarname tebliğinden itibaren sekiz gün içinde cevap verilmemesi durumunda bahsi geçen çeklerin ……… ve ………’nın ……… Petrol’e olan borcu sebebiyle keşide edildiğinin kabul edilerek tahsilde tekerrür olmamak üzere takibe konulacağının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde 28.06.2016 tarihli ……… Petrol tarafından keşide edilen, muhatabın ……. olduğu tahsilat makbuzları bulunmakla, tahsilat makbuzlarında toplam 600.000 ve toplam 1.300 TL tutarlı muhtelif tarihli iki adet ve muhtelif tarihli 5 adet çekin olduğu görülmüştür.
Davaya esas Büyükçekmece ……. İcra Dairesinin ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının ……… Petrol Gıda İnşaat Turizm, borçluların ……… Dış Ticaret ve ……..Petrokimya oldukları, 2.480.000,00 TL asıl alacağın takibe konu edildiği, takip sebebi olarak ipotek fek bedelinin gösterildiği, borçlular vekilinin itirazında tüm borca ve faizlerine itiraz ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ekinde sunulan 30.03.2016 tarihli belgede; ……… Dış Ticaret’in maliki bulunduğu İstanbul ile Esenyurt ilçesi ……. Mah.. ……. nolu bağımsız bölüm numaralarında kayıtlı taşınmazların şube müdürlüğünden ……..Petrokimya şirketi lehine kullandırılan kredi ve kredileri teminen banka lehine 22.05.2015 tarihi …….. yevmiye no ile birinci derecede 7.500 TL tutarlı ipotek tesis edildiği, ipotekle teminat altına alınan borcun tüm ferileriyle kapatılması için bankaya o gün itibariyle 2.480.000 TL’nin ödenmesi halinde bahse konu ipoteklerin bankaca fek edileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisindeki ……… Bilişim Teknolojileri Danışmanlık Gayrimenkul Alım Satım Ve Aracılık Sözleşmesinin incelenmesinde; müşterinin ……… Petrol, mülk sahibinin ……… Dış Ticaret, emlakçının ……… Ltd.Şti. olduğu, mülk sahibinin sahibi bulunduğu mülkü 11.520.000,00 TL nakit karşılığında satmayı alıcının da bu bedelden satın almayı kabul ettiği, alıcının 500.000 TL cayma akçesini satıcının hesabına yatırmayı satış bedelinin geri kalan kısmının muhtelif vadelerde ilk ödemenin nakit diğer ödemelerinde çekle yapılması suretiyle ödeneceği, sözleşmenin 4. maddesinde çeklerin tümününün ödenmesi halinde satışa konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin satıcı ……… tarafından ödenerek kaldırılacağı, sözleşmenin 5. maddesinde alıcının mülkte bulunan kiracının satıcı ile arasında gerçekleşen kira akdinden doğan önceden ödenmesi yapılan bedelleri satıcıdan iade isteyemeyeceği, satıcının taraflar olarak gerçekleştirilen satış üzerinden KDV dahil 75.000 TL fatura kesme karşılığında ……… Bilişim’e hizmet ödemeyi kabul ettiği, sözleşmenin 9. maddesinde satıcı vazgeçerse alıcıya kapora miktarını iade etmekle beraber kapora miktarı olan 500.000 TL tazminat ve hizmet bedelini de ………’ya vermeyi kabul ettiği de kararlaştırılmıştır.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
HMK m.190’da ispat yükü, “ İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Buna göre, bir vakıayı kimin ileri sürdüğü değil, kimin bundan lehine bir hak çıkardığı önemlidir. Her iki taraf da ispat yükünün kime düştüğünü gözetmeden delil göstermişlerse, bu durumda hâkimin ispat yükünün kime düştüğünü araştırmasına gerek yoktur. İlk olarak hâkim tarafların göstermiş oldukları delilleri incelemekle yükümlüdür. Tarafların göstermiş oldukları delillerle çekişmeli vakıalar ispat edilmişse bu durumda da ispat yükünün hangi tarafta olduğunun araştırılmasına gerek yoktur. Delil ikamesi, bir davada tarafların kendi vakıa iddialarının doğru olduğu veya karşı taraf iddialarının doğru olmadığı hususunda ispat sonucuna ulaşabilmek ve kendi lehine karar verilmesini sağlayabilmek amacıyla çekişmeli vakıalar hakkında deliller sunarak gerçekleştirdikleri usûli bir faaliyettir. Delil ikame etmemenin veya delil ikame faaliyetinin başarısız kalmasının yaptırımı, bu faaliyet için zorlanmak değil, sadece ulaşılmak istenen usuli hedefe ulaşamamak ya da aleyhte sonuçlara katlanmaktır.Bu bakımdan ispat yükü ile delil gösterme yükü, aynı kavramlar değildir. Nitekim ispat yükü, olayın ispat edilmeme riskinin kime ait olduğunu belirlerken; delil gösterme, ispat yükünün yerine getirilmesinin biçimi ve yöntemi ile ilgilidir. Delil ikame yüküyle ilgili kurallar, ispatın biçimini ve yöntemini belirleyen kurallar olduğu için usul hukukuna ilişkindir ve bir vakıanın ispat edilememiş olmasının sonuçlarına yönelikken, delil ikame yükü, bir vakıa hakkında kendi iddiasının doğruluğu veya karşı tarafın iddialarının asılsızlığı hususunda hâkimde kanaat oluşmasını sağlamaya yönelik olup yargılamanın ilerleyişine ve hâkimin takdirine göre, taraf değiştirebilir.
Çoğu kez ispat yükü taşıyan taraf delil gösterme yükünü de taşır fakat bu her zaman böyle değildir. Zira ispat yükünün sabit olmasına rağmen delil ikame yükü, taraf değiştirir. Üzerinde delil ikame yükü bulunmayan taraf, karşı tarafın iddia ve savunma çıkardığı, böylece kendi defterine göre alacaklı/borçlu olmadığı; ……..Petrokimya A.Ş.nin ise davacının ipotek fekki ödemesinden dolayı 2.480.000,00.-TL davacıya borçlu olduğu; davacının da, aynı nedenle ……..Petrokimya A.Ş.den 2.480.000,00.-TL kadar alacaklı olduğu net bir şekilde tespit edildiği anlaşılmış ayrıca davalılardan ……… Dış Ticaret A.Ş. İle ……..Petrokimya A.Ş. Şirketleri arasında ipoteğin fekkine ilişkin hukuki ilişkinin olduğu, bu ilişki neticesinde davacı tarafından …….. Petrokimya A.ş. adına ipoteğin fekki amacıyla 2.480.000,00 TL yatırılmış olduğu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …….. soruşturma sayılı dosyasından alınan 14/02/2022 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, davaya konu ve istinaf kararında sözü edilen 18/09/2015 tarihli sözleşmedeki imzanın davacı şirket yetkilisi ………’ye ait olmadığı hususunun tespit edildiği, bu haliyle sözleşmenin sahteliğinin sabit olduğu, davalı … tarafından Konkordato talepli olarak açılan Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyasında verilen karar içeriğinde belirtilen Konkordato komiserinin beyanında, … kayıtlarında ……… Petrol’ün toplam adi alacak miktarının 2.480.000,00.-TL olduğunun tespit edildiği de dikkate alınarak davanın kabulü ile B.çekmece …….. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit olması karşısında ayrıca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-2.480.000,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ihtiyati haciz kararının da karar kesinleşinceye kadar devamına, davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 169.408,80 TL harçtan peşin alınan 29.952,20 TL harcın mahsubu ile eksik 139.456,60 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 633,70 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 29.985,70 TL ki toplam 30.619,40 TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 223.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır