Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/382 E. 2022/648 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/382 Esas
KARAR NO : 2022/648

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 24/07/2015
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin %49 hissedarı olduğu davalı şirketin diğer ortağının ise %51 hisse ile …….. olduğunu, toplantısında müvekkiline yapılan geçerli bir tebligatın bulunmaması ve dolayısıyla müvekkilinin toplantıya katılıp kararlara itiraz hakkının sağlanmaması nedeniyle 24.04.2015 tarihlerinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan karaların yok hükmünde olduğunu, müvekkilinin toplantıya katılamaması nedeniyle TTK’nın 420. maddesi ile tanınan finans tabloları inceleme ve buna bağlı görüşmeleri 1 ay süre ile erteleme hakkını kullanmasının engellendiğini, toplantıda alınan sermaye artırımının yasal bir dayanağının bulunmadığını, TTK’nın 457. maddesinde belirtilen şekilde yönetim kurulunca bir beyan gerekçesi sunulmadığını, oysaki %160,5 oranında sermaye artırımına gidildiğini, amacın müvekkilinin üzerine düşen hisse artırım bedelini ödemeyerek şirketteki hissesinin düşürülmesi diğer ortağın payının yükseltilmesi olduğunu, alınan kararın MK’nın 2/2. maddesindeki dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, şirketin sermaye artışına gerçekten ihtiyacı olup olmadığı hususunda TTK’nın 459/3 ve 343. maddelerinde belirtilen bilirkişi raporunun varlığından bahsedilmeden, ve tartışılmadan karar alındığını, değiştirilen esas sözleşme maddesinin davet ve toplantı tutanağında farklı düzenlendiğini, artırma bedelinin ödenmesi konusunda taahhütte bulunmayan davacının zarara uğradığını, sermaye artırım bedelinin şirket alacakların karşılanması yönünde karar alınabilmesi için müvekkilinin ya da yetkilisinin bu yönde olumlu oy vermesine bağlı olduğunu, bu surette müvekkilinin şirketten olan nakdi alacağından da mahrum kaldığını, bu konunun genel kurul toplantısında tartışılmadığını, alternatiflerin değerlendirilmediğini, şirket yönetim kurulunun genel kurul kararına aykırı karar aldığını ileri sürerek 24.04.2015 tarihli olağan genel kurul toplantısının gerçersizliği, tüm kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, iptali, ilan ve tescili, kararların yürütülmesinin tedbiren durdurularak davalı şirket hisseleri üzerine davalıdır şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili özetle, davacı vekilinin davacıyı temsil yetkisinin bulunmadığını, dava takip yetkisi olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, TTK’nın 448/3 maddesi uyarınca hukuka aykırı açılan davada amacın şirket işleyişini engellemek olduğunu, o itibarla davacıdan uygun teminat alınması gerektiğini çağrının esas sözleşmenin 11 ve TTK’nın 414. maddelerindeki usule uygun yapıldığını, kaldıki çağrıdaki usulsüzlüğün başlı başına iptal nedeni olmadığını, sermaye artırımının müvekkili şirket için zaruri olduğunu, müvekkilinin %92, 80 arasında iştiraki olan ……. Taşımacılık A.Ş’nin yaklaşık 3 senedir sıkıntılı günler geçirdiğinden sermaye artırımı yapılması gerektiğini, bununla ilgili Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün ihtarının bulunduğunu, sermaye artışı ile şirketin borcundan kurtulduğunu, konuyla alakalı yönetim kurulu kârının da mevzuata ve şirketin durumuna uygun olduğunu, davacının icranın geri bırakılması isteminin dayanaksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce verilen 29.11.2018 tarih ve ….. E. – …….. K. sayılı karar, Yargıtay …… HD’nin 22/10/2020 gün ve ……. esas …….. karar sayılı ilamıyla asıl dava yönünden bozulmasına karar verilmiş olmakla dosya mahkememize intikal etmiş olup yukarıdaki esas sayılı dosya numarasını alarak asıl dava yönünden yargılama yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının hissedarı olduğu davalı …….. A.Ş’nin 24/04/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin 22/10/2020 gün ve …… esas ……. karar sayılı ilamında, “….Somut olayda, davalı şirketin iki ortağı bulunduğu, davaya konu genel kurul toplantısına yalnızca aynı zamanda şirket yönetim kurulu başkanı olan ……..’nın katıldığı ve yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin (4) numaralı karar alınırken TTK’nın 436/(2). maddesine aykırı olarak kendi ibrasında oy kullandığı, bu oy çıkartıldığında geriye ibrayı sağlayacak hiçbir oyun kalmadığı, bu nedenle anılan kararın yoklukla malul olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, bu hususun gözden kaçırılarak anılan kararın yoklukla malul olduğuna hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
Dava konusu genel kurul toplantı tutanağının 7. maddesinde yönetim kurulu başkan ve üyelerine TTK 395 ve 396. maddelerindeki iznin verilmesine toplantıya katılan tek ortak olarak sadece davalı …….. ‘nın oyu ile karar verildiği, oysa kendisine verilen izinler yönünden yönetim kurulu başkanı olan …….. TTK’nın 436/(1). maddesi gereğince oydan yoksun olmasına rağmen, anılan kararın alınmasında oy kullandığı, bu nedenle anılan bu kararın da yoklukla malul olduğu nazara alınmaksızın hüküm tesisi doğru olmamış….” gerekçesi ile hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması karar verilmiştir.
Yokluk, bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen kurucu/şekli nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir (Mehmet Bahtiyar, Ortaklıklar Hukuku, 14. Bası, Beta, İstanbul,2020,s.198). Bu aykırılık, işlemin esaslı noktadaki kurucu unsurlarında eksikliğe yol açar ve işlemi “yokluk” ile sakat hale getirir. Yok sayılan işlem, şeklen dahi meydana gelmemiştir. Yokluk, bunu ileri sürme konusunda hukuki menfaati bulunan herkes tarafından her zaman ileri sürülebilir ve tespit ettirilebilir, hâkim tarafından da re’sen dikkate alınır. Mahkemenin vereceği tespit hükmü, bu durumu açıklayıcı niteliktedir. Yokluk ve butlan hallerinin varlığı halinde bu hususun mahkemelerce re’sen gözönünde bulundurulacağı ve herkesin bu geçersizliği, mülga 6762 sayılı TTK’nın 381. maddesinde (6102 S. TTK 445-446) düzenlenen koşullara tabi olmaksızın ileri sürebileceği Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2008 gün ve …… E., …….. K. sayılı ilamı ile de benimsenmiştir.
Anonim şirket genel kurulunda alınan en önemli kararlar arasında ‘ibra kararı’ yer almaktadır. İbra, mevzuatımızda tanımlanmış değildir. Doktrine paralel olarak Dairemiz kararlarında da ibra, yönetim ve denetim kurulunun faaliyetlerinden dolayı, genel kurulun o yıla ilişkin olarak tazminat talebi hakkı bulunmadığı yönünde menfi bir borç ikrarı olarak nitelendirilmektedir. TTK’nın 436. maddesi uyarınca, şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamazlar. Şayet oy kullanmaları vuku bulmuş ise, bu halde oyların sonuca etkisi dikkate alınmalıdır.
Öte yandan, TTK’nun 395. maddesiyle yönetim kurulu üyelerine anonim şirketle ticari işlem yapma yasağı, 396. maddesiyle de şirketin konusuna giren işlerde rekabet yapma yasağı getirilmiştir. Bu düzenlemeler, mutlak emredici nitelikte hükümler değildir. Her iki maddede getirilen yasağın genel kurul kararı ile kaldırılması mümkündür. Genel kurul, yönetim kurulu üyelerinin tamamı veya biri veyahut birkaçı için bu yasakların kaldırılmasına izin verebilir. Ancak, TTK’nın 395 ve 396. maddeleri çerçevesinde alınan kararlarda, hakkında izin verilen yönetim kurulu üyesi veya üyeleri oy kullanamazlar.
Somut olayda, davalı şirketin iki ortağı bulunduğu, davaya konu genel kurul toplantısına yalnızca aynı zamanda şirket yönetim kurulu başkanı olan ……..’nın katıldığı ve yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin (4) numaralı karar alınırken TTK’nın 436/(2). maddesine aykırı olarak kendi ibrasında oy kullandığı, bu oy çıkartıldığında geriye ibrayı sağlayacak hiçbir oyun kalmadığı, bu nedenle anılan kararın yoklukla malul olduğu, yine, dava konusu genel kurul toplantı tutanağının 7. maddesinde yönetim kurulu başkan ve üyelerine TTK 395 ve 396. maddelerindeki iznin verilmesine toplantıya katılan tek ortak olarak sadece davalı ……..’nın oyu ile karar verildiği, oysa kendisine verilen izinler yönünden yönetim kurulu başkanı olan …….. TTK’nın 436/(1). maddesi gereğince oydan yoksun olmasına rağmen, anılan kararın alınmasında oy kullandığı, bu nedenle anılan bu kararın da yoklukla malul olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 24/04/2015 tarihli olağan genel kurul kararının 4.maddesinin TTK’nun 436/2.maddesi, 7. maddesinin TTK’nun 436/1.maddesi gereğince yoklukla malul olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80.70 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile eksik 53,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 6.698,75 TL posta masrafı ile 27,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 6.726,45 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 15 günlük yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak temyiz dilekçesi ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 23/06/2022

Başkan……
¸(e-imzalıdır)
Üye ……
¸(e-imzalıdır)
Üye……..
¸(e-imzalıdır)
Katip ……..
¸(e-imzalıdır)