Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/3 E. 2023/390 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/3 Esas
KARAR NO : 2023/390

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında uzun yıllara dayanan bir ticaret geçmişi bulunduğunu, taraflar arasındaki bu ticari ilişkinin davalı … kötü niyetli tutumları sonucu sekteye uğradığını ve müvekkil, davalı … ile kurduğu satım sözleşmeleri sonucunda teslim ettiği mallara ilişkin hak ettiği bedeli alamadığını, bu durum üzerine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nde … esas sayılı dosya ile takibe geçildiğini, davalının süresi içerisinde borca ve ferilerine haksız, hukuki mesnetten yoksun bir biçimde itiraz ettiğini, bu itirazın iptali gerektiğini, haklı davanın kabulüne, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilin davacı ile bir süre ticari ve hukuki münasebeti olduğunu fakat bu ilişkinin taraflarca mutabık olanarak sona erdiğini, mutabakat ilişkisinden önce müvekkilin davacıdan mal sipariş ettiğini ancak bu malların henüz teslim edilmeden ticari ilişkinin taraflarca sona erdirildiğini, müvekkilin davacıya teslim edilmeyen emtiaya ilişkin iade fatura tanzim ettiğini, davacının önce bu iade faturaları kabul ettiğini akabinde kötü niyetle icra takibine konu ettiğini, faturanın tek başına alacağın kanıtı olmayıp , dayanağı olan temel ilişkisinin ispatı gerektiğini, ayrıca tek yanlı olarak düzenlenen faturanın , faturayı düzenleyenin kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olmasının alacağın varlığını ispatlayamayacağını, tarafların ticari defterleri ile mal ya da hizmetin verildiğinin kanıtlanmasının gerekli olduğunu, haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli açılan davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, defterler ve belgeler, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Taraflar arasında cari hesaba dayalı başlatılan Büyükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve %20 icra inkar tazminatına ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 2.656,24-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren %18,25 yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi havale tarihli raporunda; Tüm dosya kapsamı ile tarafların ticari defterleri birlikte değerlendirildiğinde; iade faturasının davacıya tebliğ edilip edilmediği, iade faturasına huzurdaki davadan önce davacı tarafça Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesi hükmü uyarınca yasal süre olan 8 gün içinde itiraz edilip edilmediğinin görülemediği, bununla birlikte ihtilafa konu “kapı fiyat farkı” iade faturasının davacı … defterinde kayıtlı olmadığı, davacı defterlerinde, ihtilafa konu iade faturasının kayıtlı olmadığı, davalı lehine bir alacak kaydı bulunmadığı, buna karşılık, davalının iade faturası defterlerinde kayıtlı ise de, bu kaydın davalı lehine delil oluşturup oluşturmayacağının mutlak takdirinin mahkemeye ait olduğu, mahkemece tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden Ba/Bs Formu Bildirimleri sorgulamalarının yapıldığı, davacının 2021 yılı mal ve/veya hizmet satışlarına ilişkin bildirim formu Form Bs ile davalı unvanına 4 adet belge karşılığında K.D.V. Hariç 36.468,00 TL bildirimde bulunduğu, karşılığında davalının, 2021 yılı mal ve/veya hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu Form Ba ile davacı unvanına 4 adet belge karşılığında K.D.V. Hariç 36.468,00 TL bildirimde bulunduğu, tarafların 2021 yılı Form Bs Form Ba Bildirimleri yönünden birbirlerini teyit ettiği tespit ettiği davacının takipte talep ettiği …K. 1530’uncu maddesine göre ticari temerrüt faizi talebi ile anılan madde düzenlenen temerrüt faizi oranının madde gerekçesinde de açıkça belirtildiği gibi mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan tedarik sözleşmelerine uygulanabileceği, dava dosyasına taraflar arasında Türk Ticaret Kanunu 1530’uncu maddesi uyarınca ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan sözleşme sunulmadığı, dosya kapsamından, taraflar arasında Türk Ticaret Kanunu 1530 maddesinin uygulanmasını gerektirir mal ve hizmet tedarik ilişkisinin bulunup bulunmadığının da anlaşılamadığı, bununla birlikte dava konusu alacağın süreklilik arz eden tedarik sözleşme ilişkisi niteliğinde olup olmadığının mahkemeye ait olduğu, davaya esas takip talebinde öngörülen faiz istemi gözetilerek, mahkemece alacağın kabulü halinde, davacının asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, ancak davacının …K. … maddesine göre ticari temerrüt faizi talebinin mahkeme takdiri içinde kaldığı, davacının icra inkâr tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, sonuç kanaatine ulaşılmıştır yönünde kanaatini bildirmiştir..
6102 sayılı TTK’da fatura tanımlanmamıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun 229. maddesinde yer alan tanımlama ise: “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesikadır.” Şeklindedir.
Ticaret Kanunu’nda ve Vergi Usul Kanunu’nda fatura ile ilgili başkaca düzenlemeler de bulunmaktadır.
Nitekim, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 232. maddesinde; fatura düzenlenmesinin hangi hallerde ve kimler için mecburi olduğu hususunda düzenleme yapılmıştır.
Diğer taraftan, 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesinin birinci fıkrasında; “Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” Denilmekte; ikinci fıkrasında da; “Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Bu yasal düzenlemelerden çıkan sonuç; fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunmasının gerekli olduğu olgusudur.
Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir ve elbette bu belgeye itiraz edilmemesinin TTK’nun 21/2. maddesi anlamında sonuç doğurması da beklenemez.
Kısacası; TTK’nun 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca gönderilen faturaya sekiz gün içinde itiraz olunmaması halinde fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılması için, faturayı düzenleyen kişinin aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ticari işletmesi icabı mal satmış, imal etmiş yada iş görmüş bir tacir olması gerekir.
TTK’nun 21. maddesinin 2. fıkrası hükmü ile, fatura özellikle tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı olarak kabul edilip; süresinde itiraz edilmemekle mündericatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenenin aleyhine, bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.
Eş söyleyişle, faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nun 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır.
Buna göre; fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin varlığı şarttır.
TTK’nun 21. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. İkinci fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura münderecatının doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir.( Bkz 27.06.2003 gün ve 2001/1 Esas, 2003/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/15-472 E.,2011/608 K sayılı kararı)
Takip dosyası, Bilirkişi Raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacı tarafça davalıya mal satımına ilişkin düzenlenen fatura alacağının tahsili talebiyle takip yapıldığı, davacının 2021 yılları ticari defterinin V.U.K ve TTK’a uygun tutulduğu, davalının 2021 yılları ticari defterinin V.U.K ve TTK ‘a uygun tutulduğu, davacının ve davalının ticari defterlerine göre takip tarihinde davacının davalıdan 2.656,32 TL tutarlı alacağı olduğu, takip konusu alacağın dayanağı olan faturaların, inceleme yapılan davacı ve davalı taraf ticari defterinde karşılıklı olarak kayıtlı olduğu ve yine tarafların, alacağın dayanağı faturaların düzenlendiği 2021 yılına ait beyannamelerinin de birbirini teyit ettiği anlaşılmış olup, davacının iddiasını ispat ettiğinden bahisle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı koşullar ile devamına,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilecek olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 181,45 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 100,75‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,4 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.306,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 2.656,24 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar e-duruşma ile bağlanan davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır