Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/285 E. 2023/481 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/285 Esas
KARAR NO : 2023/481

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2022
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan anlaşmayla davalı şirkete 14 adet araç kiralandığını, bir süre sonra davalı şirketin yapılan ödemelerde aksaklıklar yaşanmaya başlandığını, bunun yanında davalı şirkete tahsis edilen araçlara davacı şirketçe kasko poliçelerinin yapılmış olmasına rağmen araçları kullanan davalı şirket personellerinin sık sık kaza yapmaları ve kaza tespit tutanağı düzenlemeyi ihmal etmeleri nedeniyle davacı şirket araçlarda oluşan maddi hasarları karşılayabilmek için sigorta şirketine başvuramadığından maddi zarara da uğramaya başladığını, bu nedenle 10.09.2021 tarihinde 13 adet aracını, 30.12.2021 tarihinde de 1 adet aracını teslim tutanakları ile davalı şirketten teslim aldığını, verilen hizmetin karşılığı davalı şirkete kesilen faturalardan ödenmeyen bakiye 68.668,60 TL alacağın ödenmesi için defalarca davalı şirkete başvurulduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenlerle bakiye fatura alacağının davalıdan ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının ödemesi gereken her türlü kiralama bedelini, trafik cezalarını, HGS ödemelerini, kaza sonucu oluşan onarım bedelleri ve bu anlama gelecek her türlü ödemeyi yaparak borcunu ifa ettiğini, personeller kiralanan araçları yüksek dikkat ve tedbirlere uygun olarak kullandığını, herhangi bir kazaya karışılmadığını, davacı tarafından talep edilen tutar fazla talep edilen tutar olduğunu, kaza yapıldığı iddiasıyla düzenlenen onarım ve sair faturalara ve diğer tüm alacak taleplerine karşı davalı şirket tarafından iade fatura düzenlediğini ve davacı şirketin her türlü alacak talepleri reddedildiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER : Bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, araç kiralama hizmetinden kaynaklanan fatura alacağı istemine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; dava, davanın dayanağı olan icra takibinin dayanağı taraflar arasındaki araç kiralama ilişkisinden kaynaklı olarak davalı tarafından ödenmeyen kiralama bedellerine yönelik kesilen faturaların olduğu davacının beyanı ile sabit olup her ne kadar faturaya dayalı yapılan takibe istinaden ticaret mahkemesinde iş bu dava açılmış ise de, faturanın araç kiralama alacağına yönelik kesildiği sabit olup uyuşmazlığın özünde taraflar arasındaki ilişkinin de kiralama ilişkine dayandığı anlaşılmakla, yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere ticari davanın tanımı kanun gereği açıklanmakla eldeki dava, tarafların tacir olup ticari işletmeleriyle ilgili bir uyuşmazlığa dayanmadığı gibi kanunda sayılı ticari dava tanımına da uymamaktadır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir.
Bu doğrultuda yapılan incelemede, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde düzenlenen “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.” hükmü uyarınca, taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklandığına ve dava da 21/01/2022 tarihinde 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olup, (Yargıtay 6.HD 2015/10428E. 2016/5617K. Sayılı kararı) Sulh Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Emsal karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi Dosya No : 2022/3921 Karar No: 2023/284)
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzende açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2023

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)