Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/264 E. 2022/811 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/264
KARAR NO : 2022/811

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının çocuğunun müvekkili şirkete ait eğitim kurumlarından “…… Anaokulları”nda öğrenim gördüğünü, davalının müvekkiline ait eğitim kurumunda yaşanan bir hadise üzerine, “….. a” kullanıcı adı ile 14.11.2021 tarihinde saat 00:47’de sikayetvar.com isimli sitede müvekkili şirket nezdindeki “…… Anaokulları” aleyhine yorum yaptığını aynı zamanda yaşanan bu olayı …… Anahaber Bülteni’nin ……. tarihli yayınına da taşıdığını, davalının ….. isimli sosyal medya sitesinde “…… Anaokulu Gerçek Yüzü” başlığı ile habere ilişkin görüntüleri paylaştığını, yoruma konu olayın şüphelinin ifade ettiği doğrultuda gerçekleşmediği gibi 03.11.2021 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle müvekkili şirket yetkili ve çalışanlarının üzerlerine düşeni hakkıyla yaptığını ve şüpheliye yardımcı olmak için gayret gösterdiğini, 03.11.2021 tarihinde şüphelinin kızı olan öğrencinin, öğretmenine: “Buram acıyor öğretmenim.” şeklinde söylemleri üzerine öğretmeninin derhal kontrolü esnasında öğrencinin gösterdiği yerde meydana gelen bir değişiklik olmadığının görüldüğünü, öğrencinin 2. defa aynı söylemde bulunması üzerine öğrencinin burnunda hafif bir kızarıklık ve şişlik olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine derhal ilk müdahalede bulunulduğunu ve devamında annesi gelene kadar çocuğun gözlem altında tutulduğunu, öğrencinin daha sonraki beyanlarında bir arkadaşının onu ittiğini ve bu sebeple kapıya çarptığını belirttiğini, ancak olayda adı geçen diğer öğrenciyle de görüşme sağlandığında arkadaşını kasten itmediğini, istemeden çarpmış olduğunu belirttiğini, olayın bu şekilde vuku bulması üzerine müvekkili şirket ve çalışanları tarafından gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını, yorum sahibine her konuda yardımcı olunduğunu, çocuğun ve velinin en hızlı sürede bahse konu olayı aydınlatması için süreçte iş birliği yürütüldüğünü, davalının olay nedeniyle çocuğunun okula devam etmesini istemediğini belirttiği bunun üzerine uygulamanın aksine müvekkilinin olaydan kaynaklı bir mağduriyet yaşanmasını istememesi ve velilerle iyi ilişki kurmanın önemine inandığı için davalının bu talebini olumlu karşıladığını, ödeme iadesi gerçekleştirdiğini, ancak davalının müvekkilinin iyi niyetli bu çabasının davalı tarafından çocuğunun okuldan atıldığı şeklinde lanse edildiğini, okulda eğitimine devam eden diğer çocukların velilerinin bulunduğu ……. isimli mesaj uygulamasında da davalının, müvekkili şirket aleyhine gerçeğe aykırı beyanlarının devam ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, davacı lehine 250.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin alacaklarının karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … ‘ün mağdur kızı……. ‘ün olay tarihinde Ataköy 3-4-11 Mahallesindeki …… Anakolunda eğitim almakta olduğunu, 03/11/2021 tarihinde ilgili …… Anaokulundan müvekkilini arayan kurum yetkilisinin mağdur küçüğün ayağının kaydığı için kafasını kapıya çarptığı ancak endişelenecek bir mesele olmadığı, durumunun iyi olduğunu söylediğini, müvekkilinin aldığı haber üzerine ilgili eğitim kurumuna gittiğini ve yetkililerden bu duruma karşılık açıklama beklediğini, anaokulu yetkililerinin ise işlemiş oldukları suçun vermiş olduğu psikoloji ile olayı basitleştirmeye ve masumlaştırmaya çalıştıklarını, ilgili kişilerin olayın sınıf arkadaşı ……. isimli çocuğun mağdur çocuk …… ‘yı sert bir şekilde itmesi ve bu itme sonucunda mağdurun kafasının ön kısmını kapıya çarparak yaralandığını itiraf ettiklerini, müvekkilinin meydana gelmiş olan bu durumu, mağdurun çocuğunun okula gitme isteksizliği, kıyafetlerinin yırtık olarak eve gelmesi, küpe, toka, bilekliklerinin koparılmış olarak eve dönmesi üzerine önceden tahmin ettiği ve sorumlu yetkililere durumu izah ederek tedbir almalarını istediğini, ilgili kurumun ise, durumla ilgili olarak hiçbir önlem almayarak özen, dikkat ve gözetim yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkilinin olay ile ilgili olarak kamera görüntülerini görmek istediği fakat bu isteğinin yetkililer tarafından çeşitli bahaneler ile ertelendiği ve yerine getirilmediğini, ardından müvekkilinin mağdur çocuğunun okuldan kovulur şekilde kaydının silindiğini ve okul ile ilişkisinin kesildiğini, ilgili kurumun müvekkilini zor duruma düşürmek amacıyla kötüniyetli olarak davayı açtığını belirterek davanın reddine, masraf, harç ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. TTK’nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; 7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak hüküm altına alınmış olup bu davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, TTK’nın 4. Maddesi gereğince, Arabuluculuğa tabi davalar arasında yer aldığı, davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığı ve hatta duruşmada tarafa sorulmakla ”arabuluculuk görüşmesi yapmadık ve arabuluculuğa ilişkin herhangi bir başvurumuz da bulunmamaktadır” şeklindeki beyanı üzerine, davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usülden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak hüküm altına alınmış olup bu davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, TTK’nın 4. Maddesi gereğince, Arabuluculuğa tabi davalar arasında yer aldığı, davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 4.269,38 TL harcın mahsubuyla bakiye 4.188,68 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır