Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/244 E. 2022/294 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/244 Esas
KARAR NO : 2022/294

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dilekçesinde özetle; şirket ortağı olmadığının tespiti talebiyle Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasına açtığı davada mahkemece 18/01/2022 tarihli celsenin 4 no’lu ara kararı gereği imzanın sahteliğinin tespiti amacıyla dava açmak üzere tarafına kesin süre verildiğini, hisse devrine ilişkin noterlik sözleşmesindeki imzanın sahteliğin tespitine karar verilmesini ve davanın Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, noterlik sözleşmesindeki imzanın sahteliğinin tespiti istemine ilişkindir.
Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası celbedilmiş ve dosyanın incelenmesinde, davacısının …, davalılarının …, Tasfiye Halinde …, İstanbul Sanayi ve Ticaret Odası Ticaret Sicil Müdürlüğü ve … Tasfiye Memuru’nun olduğu ve davanın, davacının şirket ortağı olmadığının tespiti talebiyle açılmış olduğu görülmüştür.
HMK.nun 166/1-4 maddesinde “aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.”düzenlenmiştir. Mahkememiz dosyası ile Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası arasında taraf birliği, hukuki sebep ve deliller yönünden bağlantı bulunduğu, delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği ve usul ekonomisi de nazara alınarak HMK.nun 166/1, 4 madde ve bendleri uyarınca mahkememiz dosyasının daha önce açıldığı anlaşılan Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ise de, birleştirilen dosyadan, dosya tefrik edilerek Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası ile davacının talebinin noterlik senedindeki imzanın sahteliğinin tespiti olduğu, sahteliğin tespiti talep edilen belgenin resmi senet niteliğinde olduğu, adi senet niteliğinde olmadığı, HMK 209/1 gereği ancak adi senetlere ilişkin incelemelerin esas mahkemesince ön sorun olarak incelenmesi gerektiği, resmi senetteki sahtelik iddiasının mahkememiz esas dosyası ile birleştirilerek görülmesini gerektirir bir zorunluluk ve gereklilik bulunmadığından bahisle dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiş ise de, gerek davacının talebinde belirttiği Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin ……. esas, ……. karar sayılı ilamı “Dairemizce daha önce verilen ……. E. – …… K. sayılı ve 20.05.2013 tarihli ilamda da ifade olunduğu üzere hisse devrinin dayanağı olan noter sözleşmesinde yer alan imzanın inkarı nedeniyle açılan dava aynı zamanda 6100 s. HMK 208/4 (HUMK’nın 314) maddesi anlamında açılmış bir sahtelik davasıdır. Öte yandan, 6100 s. HMK 204 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 82/f. III maddeleri uyarınca noterlikçe onaylanan imza sahteliği sabit oluncaya kadar geçerlidir. Böyle bir imzanın sahteliği iddiası ise sözleşmenin diğer tarafına olduğu kadar sözleşmedeki imzayı onaylayan notere karşı da ileri sürülmüş bir iddia olup sabit görülmesi halinde noterin Noterlik Kanunu’nun 162. maddesi uyarınca hukuki sorumluluğuna da yol açabileceği gibi noterin savunması bu davanın sonucunu da etkiliyebilir. Şu halde onaylı imzanın sahteliği iddiasının bu imzayı onaylayan noterin taraf olmadığı bir davada incelenip hükme bağlanması usul hukuku ilkelerine uygun düşmemektedir. 6100 s. HMK’nın 208/4. maddesi gereğince resmi bir senetteki yazı veya imzayı inkar eden tarafın bu iddiası, ancak ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açacağı ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir. Bu durumda, mahkemece ilgili noter hakkında, bu davayla birleştirme istemli olarak ayrı bir dava açmak üzere davacıya mehil verilmek ve dava açıldığı takdirde bu dava ile birleştirilerek görülmek gerekirken noterin yokluğunda noter sözleşmesinin sahteliği hakkında karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde olup, yine benzer mahiyette resmi senette sahtecilik iddiasıyla açılan davanın birleştirilerek görülmesiyle ilgili Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin …… esas, …… karar sayılı ilamı ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi’nin ……. esas, ……. karar sayılı ilamı “Karaman ……. Asliye Hukuk mahkemesinin …… E. Sayılı dosyasındaki talepler ve iddianın ileri sürülüş biçimi ve eldeki davada ki iddianın içeriği dikkate alındığında davaların içeriğinde ehliyetsizlik ve resmi senedin şekil eksikliği ve sahtecilik nedeniyle geçersiz olduğu ileri sürüldüğünden her iki davanın birbirine benzer sebeplerden doğduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK 166. Maddesine göre, “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Yukarıda belirtildiği gibi her iki davanın aynı olaya dayandığı, aralarında bağlantı mevcut olduğu anlaşıldığından, gerek yargılamanın daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve gerekse çelişkili kararlar verilmesini önlemek açısından, davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi zorunludur. O halde sözü edilen davaların birleştirilmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Doğru sonuca varmak için bu davaların birlikte görülmesi gerektiği nazara alınarak …” şeklindeki kararlarda da bu davaların birleştirilerek görülmesine hükmedilmiş olup, mahkememizce verilen birleştirme kararı yerinde olduğundan, kaldı ki, HMK 166/1.maddesi son cümlesinde birleştirme kararının diğer mahkemeyi bağladığı hükmü karşısında birleştirme kararının ancak esas hükümle birlikte istinaf yolunun açık olduğunun ve HMK 167.maddesi gereğince tefrik kararı verildiğinde dahi davaya birleştirilen mahkemece bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın mahkememize gönderme kararı veren …… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dosyanın, mahkememize gönderme kararı veren Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Harç ve yargılama giderlerinin mahkemesince değerlendirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olarak karar verilmiştir. 22/03/2022
Katip …

Hakim …