Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/196 E. 2022/351 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/196 Esas
KARAR NO : 2022/351

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden gerçek kişi olanlar ……. Plastik San ve Tic A.Ş.’nin hem hisse sahipleri ve hem yönetim kurulu üyeleri, hem de … …….’ın mirascıları olup bu sahte imza içeren evraklar dolayısıyla menfaatleri doğrudan etkilendiğinden dava açma hakları bulunduğunu, davalının müvekkili ……. Plastik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Aleyhine Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı kendisi ile müteveffa … ……. arasında imzalandığını ileri sürdüğü ve âdi şekilde düzenlenen 10/12/2018 tarih ve 04/01/2019 tarihli hisse devirlerinin şirket pay defterine işlenmesi için dava açtığını, bu sözleşmelerdeki … …….’ın imzalarının sahte olduğunu, dava dilekçesinde 10/12/2018 tarihli hisse devri sözleşmesinde … ……. tarafından davalıya devredilen hisse adedi 1755, bedeli 3.510.000 TL; 04/01/2019 tarihli tarihli hisse devri sözleşmesinde … ……. tarafından davalıya devredilen hisse adedi 2060, bedeli 4.120.000 TL olarak bildirildiğini, HMK 208/3 uyarınca ayrı dava açma hakları olduğunu, bu dava dosyası ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi ….. esas sayılı dosyası ile birleştirme talebi olmadığını, davalı tarafın Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi ….. esas sayılı dosyaya sunmuş olduğu 10/12/2018 tarihli hisse devri sözleşmesinde … …….’ın imzasının üzerinden geçildiği, imzanın … …….’a ait olmadığı çıplak gözle bakıldığında anlaşıldığını, söz konusu imzanın … …….’ın daha önce attığı imzalara benzetilmeye çalışıldığını, mahkeme nezdinde işbu dosya üzerinden hem 10/12/2018 tarihli hem de 04/01/2019 tarihli hisse devir sözleşmelerine yönelik imza inkarı ve sahtelik iddiası olduğundan davalı vekili Av. ……’dan “aslı gibidir şerhi” düştüğü 10/12/2018 tarihli hisse devri sözleşmesinin aslının; Davalı ……’den ve davalı vekili Av ……’dan dava ve delil dilekçesinde var olduğunu ileri sürdükleri 04/01/2019 tarihli hisse devirleri sözleşmelerini HMK 216-219 ve 220 uyarınca kesin süre verilerek 220/3 fıkrası da şerh yazılarak Davalı …… ile … ……. arasında 10.12.2018 tarihinde yapıldığı iddia olunan ve sahtelik iddiası ile … …….’ın imzasını açıkça inkar ettiğimiz Hisse devir sözleşmelerinin getirtilmesini talep ettiklerini, davalı ve/veya vekili kesin sürede … …….’la yaptıklarını iddia ettikleri 10/12/2018 ve 04/01/2019 tarihli hisse devirleri sözleşmelerinin sunulması halinde grafoloji uzmanları veya adli tıp kurumunca imza incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, inceleme sonucunda: imzalara yönelik sahtelik iddialarımızın kabulü ile … ……. tarafından davalı ……’e ……. Plastik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 10/12/2018 ve 04/01/2019 tarihli hisse devirleri sözleşmelerinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile sözleşmelerin ayrı ayrı iptallerine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek davanın kabulü ile davalı …… ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi …… esas sayılı dosyasındaki vekili Av ……’dan … ……. ile …… arasındaki ……. Plastik San ve Tic A.Ş.’nin 10/12/2018 ve 04/01/2019 tarihli hisse devirleri sözleşmelerinin asılları HMK 220/3 şerhi koyulup kesin süre verilip getirtilerek imzaların sahtelikleri yönünden ayrı ayrı inceleme yaptırılmasını, yargılama sonunda sahtelik iddiamızın kabulü ile … ……. ile davalı ……’e ……. Plastik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin 10/12/2018 ve 04/01/2019 tarihli hisse devirleri sözleşmelerinin yok hükmünde olduğunun tespitine; sözleşmelerin ayrı ayrı iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin, dava konusu hisseleri, aynı zamanda babası olan …….’tan taraflar arasında akdedilen devir sözleşmesi ve banka havalesi yoluyla satın aldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Anonim şirketin 10/12/2018 tarihli ve 04/01/2019 tarihli hisselerinin devrine dair sözleşmelerdeki sahtelik iddiası, sözleşmelerin yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptali istemine ilişkindir.
Dosyaya sunulan 10/12/2018 tarihli hisse devri sözleşmesi örneğinin incelenmesinde, devir edenin Dursuk ……., devir alanın ……, devir bedelinin 3.510.000 TL olduğu, devrin karşılıklı taahhütlerin kabul edilerek taraflarca imzalandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin ….. esas sayılı dosyasında, …… tarafından işbu dosyada davacılar aleyhine dava açıldığı, dava konusunun davacının hissedar olduğunun tespiti ile hissedar olduğunun pay defterine işlenmesi talebine ilişkin olduğu, dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, mahkememizin …… esas sayılı dosyası ve içeriği ile tüm dosya kapsamına binaen; davalı taraf ile muris …… arasında 2 adet hisse devir sözleşmesi yapıldığı, davacıların işbu davayı hisse devir sözleşmelerinin iptali istemiyle açtığı anlaşılmıştır. Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya içerisindeki belgeler nazara alındığında taraflar arasında şirket içi bir ihtilaf bulunmaktadır. Davacılar dava değeri göstererek elde ki işbu davayı açmış olup belgenin hükümsüzlüğü ileri sürüldüğünden nispi harca tabii bir davadır. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesine göre “davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartıdır. İşbu davanın, davalı ……’in Mahkememizin …… esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine açtığı ve derdest bulunan hissedarlığın tespiti ve pay defterine işlenmesi talepli davadan sonra açıldığı anlaşılmıştır. Davacılar tarafından Hisse devri sözleşmesinin hükümsüzlüğünün mevcut davada ileri sürüldüğü, cevap dilekçesi ile bu yönde bir savunmada bulundukları anlaşılmakla ….. esas sayılı davada öncelikle olarak sahtecilik iddiası ön sorun olarak incelenecek olup işbu davanın açılmasında davacıların hukuki yararının bulunmadığı kanaatine varılarak davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2517 esas 2020/20 karar)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/1-h ve HMK 115/1-2.maddeleri gereğince hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 130.301,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 130.220,63 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacılara iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacılara iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı asiller ve vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
31/03/2022

Başkan …..
¸(e-imzalıdır)
Üye ……
¸(e-imzalıdır)
Üye ……
¸(e-imzalıdır)
Katip …….
¸(e-imzalıdır)