Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/193 E. 2022/395 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/193 Esas
KARAR NO : 2022/395

DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ : 15/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin, ….. Ve Eğlence Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nde …… oranında paya sahip ortaklardan biri iken Büyükçekmece …… Noterliği 26.06.2020 tarih, …… Yevmiye numaralı limited şirket pay devir sözleşmesi ile ……. payına karşılık gelen şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarını …….’a isimli kişiye devrettiğini, İşbu devir sözleşmesi uyarınca; devralan ……., devir sözleşmesini şirkete ibraz ederek genel kurulun onayını alacağını, onaydan sonra Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde ve ilgili diğer kurumlarda kayıt ve tescil işlemlerini sağlayacağını kabul ve beyan etmesine rağmen, yapılan incelemeler neticesinde, devir ve tescil işlemlerinin yapılmadığı, ortaklar genel kurulundan onay alınmadığı, Ticaret Sicil Gazetesi’nde müvekkilinin halen pay sahibi olduğunun görüldüğünü, İşbu sebeple azınlık pay sahibi müvekkili adına, ortaklar genel kurulunun ivedilikle toplantıya çağrılması amacıyla münferiden şirket müdürü olan ……. ’e Büyükçekmece …… Noterliği, 14.10.2021 tarih ve ……. yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevap verilmediğini beyan ederek TTK 412 ve ilgili maddeler uyarınca ……. Ve Eğlence Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin genel kurulunun toplantısının yapılabilmesi amacıyla kayyum ataması ve genel kurul düzenlenmesine, gündem maddeleri doğrultusunda gündemin belirlenmesi ile devir, tescil ve ilan işlemlerinin yerine getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, limited şirketin genel kurul toplantısının yapılması için kayyım atanması ve devir tescil işlemlerinin yapılması taleplerinden ibarettir.
6102 sayılı TTK’ nın 410/2 nci maddesi hükmü “Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir” şeklindedir.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-h)
Dava açmaktaki hukuki yarar için; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca, açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin, hakkına ulaşmak için, mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan sözedilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez (Pekcanıtez H., Atalay, O./Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297).
6102 sayılı TTK’nın 598/2 maddesinde ” (1)Esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulur.
(2) Başvurunun otuz gün içinde yapılmaması hâlinde, ayrılan ortak, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verir.
(3) Sicil kaydına güvenen iyiniyetli kişinin güveni korunur.” hükmüne yer verilmiştir.
Celp edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre, …… Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin ortaklarının, …. , …… olduğu, ortaklardan ….. ‘ün münferiden yetkili olduğu, şirketin son tescilini 22/06/2020 tarihinde yaptırdığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının davalı şirkette pay sahibi olduğu, davacı şirket ortağı ….. tarafından Büyükçekmece …… Noterliğinin 14/10/2021 gün ve …… yevmiye numaralı ihtarname ile, şirketin diğer ortağı ve yetkilisi olan ……. muhatap gösterilerek ihtarname keşide edildiği, ihtarnamede, genel kurulun toplantıya çağırmasının istendiği, dosya kapsamına göre ihtarnameye olumlu veya olumsuz bir cevap verilmediği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 598/2. maddesi gereğince, şirket müdürü tarafından tescil yaptırılmaması halinde ayrılan ortak adının silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Yasa’nın bu hükmüne göre, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar dava şartı olup dava şartının bulunmaması halinde davanın usülden reddine karar verileceği anlaşıldığından davanın hukuki yarara yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1 h ve 115/2 Maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114-1 h ve 115/2.maddeleri gereğince hukuki yarar şartı yokluğundan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine,
2-Karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, HMK.320/1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15/04/2022

Başkan …….
¸(e-imzalıdır)
Üye …….
¸(e-imzalıdır)
Üye ……
¸(e-imzalıdır)
Katip ….
¸(e-imzalıdır)