Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/187 E. 2023/149 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/187 Esas
KARAR NO : 2023/149

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait, … Mah. … Sokak, … Sitesi … Giriş, Bina No:… D:… … /İstanbul adresinde bulunan ve … İli … İlçesi, … Mah. … Ada, … Pafta, … parsel … bağımsız bölüm no ile tapuya kayıtlı bağımsız bölüme ilişkin yenilenen … Poliçe no ile aracı şirket … SİGORTA A.Ş.’ye Zorunlu Deprem Sigortası (ZDZ) yaptırıldığını, müvekkiline ait konut 26.09.2019 tarihinde Marmara Denizi’nde … İli … ilçesinin 28,68 km açıklarında meydana gelen 5.8 Mw büyüklüğündeki depremde ağır hasar gördüğünü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının (Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Müdürlüğü) 13/12/2019 tarihli ve … Sayılı oluruna istinaden anılan deprem sonrasında yapılan afet etkisi belirleme çalışmaları neticesinde AFAD tarafından ağır hasarlı olarak tespit edilen yapılar listesinde yer alan … Mah. … Sokak, … Sitesi … Giriş, Bina No:… , D:… … /İstanbul adresinde bulunan ve … İli … İlçesi, … Mah, … Ada, … Pafta, … parsel … bağımsız bölüm no ile tapuya kayıtlı müvekkile ait taşınmazın bulunduğu bina için 6306 Sayılı Kanunun 6/A maddesi kapsamında riskli yapı tespit işlemi İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğünce lisanslandırılmış, kuruluşa yaptırılmış ve bina riskli bulunduğu, 26.09.2019 tarihinde meydana gelen Silivri Depreminde müvekkile ait taşınmaz ağır hasar görüp 6306 sayılı AFET riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun uyarınca yıkılmasına karar verilerek taşınmazın bulunduğu bina 25/06/2021 tarihli Yapı Yıkma İzni alındıktan sonra yıktırıldığını, müvekkilinin davalı kurum nezdinde yenilenen … Poliçe nolu Dask ZDS poliçesi yaptırdığını, poliçenin düzenlendiği/yenilendiği tarihte müvekkilinin taşınmazında bir hasar olmadığı halde 26/09/2019 tarihinde meydana gelen Silivri merkezli depremde ağır hasar gördüğünü, hasar bedelinin ödenmesi için davalı kuruma yaptığı başvuru kabul edilmeyerek ödeme yapılmadığını, hasar bedelinin tazmini için arabuluculuğa başvurulmuş ise de anlaşma sağlanamadığını, bu husus Bakırköy Arabuluculuk Bürosunun … arabuluculuk dosya no, … Büro Dosya No’lu arabuluculuk son tutanağında kayıt altına alındığını, müvekkilinin ZDS sigortalı taşınmazının depremde ağır hasar görüp Kentsel Dönüşüm Mevzuatı çerçevesinde yıktırılması nedeniyle oluşan zararının tazmini gerekmektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak ve sonradan arttırılmak kaydıyla müvekkilin gerçek zararının tespiti ile şimdilik 40.000,00 TL hasar bedelinin 26.09.2019 hasar tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde özetle; Meydana gelen zararın 30.10.2020 tarihinde meydana gelen deprem hadisesi neticesi olduğu ve meydana gelen zararın sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğuna Sayın Mahkemece hükmedilmesi durumunda; 2020 yılı yapım maliyeti 119.625,00 TL olacağı hesaplanmış ise de Dava konusu poliçede Bina bedelinin poliçe teminat miktarı 113.400,00 TL olduğu %2 muafiyet tutarının 2.268,00 TL olduğunu, ödenebilir tazminat tutarının poliçe teminat kapsamında azami 111.132,00 TL olarak hesaplandığı,” tespitleri yapıldığını, tarafımızca bu tespitler davacı lehine görüldüğünden rapora itiraz edilmediğini, ancak raporun değerlendirme kısmı ile sonuç kısmı arasında bir kısım çelişkiler görülmekte ve yine davalı taraf cevap dilekçesinde de kabul edildiği üzere davacıya 530,90-TL ödeme yapıldığını, davacıya yapılan bu ödeme bilirkişi raporunda poliçe teminat kapsamında davacıya ödenebileceği belirtilen 111.132,00 TL hasar bedelinden mahsup edilmediğini, yine sigorta uzmanı bilirkişi … , raporda “Heyetimizin diğer üyeleri tarafından Deprem sonrası her hangi bir hasar aldığının belgelememesi nedeniyle DASK Sigorta Poliçesi kapsamında değerlendirilemeyeceği hasarın sigorta teminat kapsamı dışında kaldığı yönündeki görüşlerine yukarıda açıkladığım sebeplerden dolayı katılamıyorum.” şeklinde görüş belirttiğini, bilirkişiler arasındaki bu görüş farklılığının da giderilmesi gerektiğini, talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tanzim edilmiş … nolu DASK poliçesine istinaden deprem sonucunda sigortalının konutunda meydana gelen hasarın tespiti amacıyla müvekkili kuruma yapılan hasar ihbarı neticesinde … numaralı hasar dosyası oluşturulmuş olup sigortalının konutundaki hasarın miktar ve niteliğini tespit etmek amacıyla konusunda uzman bağımsız eksper atandığı, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarında yer alan B.2- Hasarın Tespiti başlığı altında,” Bu sözleşme ile sigorta edilmiş binalarda meydana gelen zararın nedeni, niteliği ve miktarı DASK’ın veya yetkili kıldığı kimselerin belirlemelerine göre taraflar arasında yapılacak anlaşmayla tespit edilir.” düzenlemesi bulunduğunu, kanun ve yönetmeliklere uygun olarak söz konusu hasar dosyası için meydana gelen hasarlar ruhsat sahibi yetkili eksper tarafından tespit edildiğini, atanan eksper davacının konutunda meydana gelen hasarın tespiti için gerekli incelemeleri yapmış ve inceleme sonucunda ekspertiz raporu düzenlenmiş olduğunu, 23.05.2021 tarihli ekspertiz raporunda; “Sigortali daire zemin ve ustu 4 kattan oluşan binanin 3. Katinda olduğunu, daire 3+1 şeklinde olduğunu, binanın bitişik nizamda olduğunu, daire içi dekoratif hasar olmadığını, binanın bodrum ve zemin katta korozyon etkisinin güçlü olduğunu sigortalı binada karot alındığını, müteahhit ile anlaşılmış olduğunu, zemin katta ve bodrum katta duvar ve kolonlar projesiz sıvandığı görüldüğünü, dış cephe sıva çatlakları tespit edildiğini, kolon kabuk dikey catlakta deprem etkisi olduğu düşünüldüğünü, 2019 Silivri deprem etkisi var olan catlaklara katki sağladığını güçlendirme hesaplaması yapıldığını, sigortalı bitişik bina numarası 2/1 ve 2 girişli olduğu” ifadesine yer verildiğini, Muafiyet tutarı düşüldükten sonra 530,90-TL ödeme yapıldığını, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartlarında yer alan A.6-Muafiyet başlığı altında “Her bir hasarda, sigorta bedelinin %2’si oranında tenzili muafiyet uygulandığını, DASK hasarın bu şekilde bulunan muafiyet miktarını aşan kısmından sorumlu olduğunu, muafiyet uygulaması açısından, her bir 72 saatlik dönemde meydana gelen bütün hasarlar bir hasar sayılır.” Düzenlemesine istinaden 113.400,00-TL sigorta bedelli poliçenin muafiyet tutarı 2.268,00-TL olarak hesaplandığını, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı A.3.6 maddesi “Belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararlar”ın teminat dışında kalacağı hükmüne havi olduğunu, Bu çerçeve kabul anlamına gelmemekle birlikte; sigorta poliçesindeki deprem rizikosunun amacı riziko yani deprem nedeniyle oluşan gerçek zararın giderilmesi olup rizikonun, yapının yapım eksikliği nedeniyle mi yoksa deprem nedeniyle mi meydana geldiği, zararın Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında bulunup bulunmadığının tespiti gerekmekte olduğunu, meydana gelen deprem neticesinde oluştuğu iddia edilen hasarların deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşması hususu göz ardı edilmemesi gerektiğini, teminat dışı hasarların müvekkili kuruma yüklenmesi hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülmüş olan ve iddia niteliğindeki alacak kalemlerine ilişkin olarak işbu hüküm uyarınca zamanaşımına uğradığını, belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, davacıya ait taşınmazın 26/09/2019 tarihinde Silivri’de meydana gelen depremde ağır hasar görmesi sonucu hasar bedelinin davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 24/10/2022 havale tarihli raporunda; Dava dosyasında yer alan dilekçede binanın 2019 yılında gerçekleşen Silivri Depremi nedeni ile ağır hasar aldığı beyan edilmiş olsa da Sigorta Şirketine yapılan bildirimde 30.10.2020 tarihinde yaşanan Seferihisar merkezli 6.6 büyüklüğündeki deprem sonucu sigortalı konutta ve konutun bulunduğu binanın hasarlı ve oturulamaz olduğu bildirilmiş olduğu dosyada sunulan poliçenin de 22.05.2020-22.05.2021 vadeli … numaralı Dask poliçe vadesinde ve teminat kapsamında olduğu tespit edilmiştir. Meydana gelen zararın 30.10.2020 tarihinde meydana gelen deprem hadisesi neticesi olduğu ve meydana gelen zararın sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğuna Sayın Mahkemece hükmedilmesi durumunda; 2020 yılı yapım maliyeti 119.625,00 TL olacağı hesaplanmış ise de Dava konusu poliçede Bina bedelinin poliçe teminat miktarı 113.400,00 TL olduğu 62 muafiyet tutarının 2.268,00 TL olduğu, ödenebilir tazminat tutarının poliçe teminat kapsamında azami 1İ 1.132,00 TL olarak hesaplandığı, Faiz ve sair talepler sayın mahkemenin takdirinde olacağından tarafımızdan değerlendirme yapılmadığı, Tespitleri yapılarak nihai takdirin mahkemeye bırakıldığı belirtilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, müzekkere cevapları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekili dava dilekçesinde davacıya ait konutun 26/09/2019 tarihinde meydana gelen Silivri depreminde ağır hasar gördüğünü ve deprem sonrasında yapılan tespitler neticesinde … Mah. … Sokak, … Sitesi … Giriş, Bina No… D:… …/İstanbul adresinde bulunan ve … İli … İlçesi, … Mah, … Ada, … Pafta, … parsel … bağımsız bölüm no ile tapuya kayıtlı taşınmazın bulunduğu bina için 6306 Sayılı Kanunun 6/A maddesi kapsamında riskli yapı tespit işlemi ile ağır hasar gördüğünden 6306 sayılı AFET riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun uyarınca yıkılmasına karar verildiğini ve taşınmazın bulunduğu binanın 25/06/2021 tarihli Yapı Yıkma İzni alındıktan sonra yıktırıldığını, buna dayalı davacının davalı kurum nezdinde yenilenen … Poliçe nolu Dask ZDS poliçesi kapsamında hasar bedelinin ödenmesi için davalı kuruma başvuru yaptığını ancak talebin kabul edilmeyerek ödeme yapılmadığını iddia ederek hasar bedelinin 26/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tazminini talep etmiş ve yine davacı vekili ıslah dilekçesi ile her ne kadar, davacının konutunda meydana gelen zararın, dava açarken elinde hasara ilişkin kayıt bulunmaması sebebiyle sehven Silivri (26/09/2019) depremi sebebiyle meydana geldiğini iddia etmiş ise de, asıl zararın 30.10.2020 tarihindeki deprem hadisesi neticesi olduğunu ve bilirkişi raporuna göre belirlenen bedel yönüyle davayı ıslah ettiklerini belirtmiş olup, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile, her ne kadar, davaya konu ettiği deprem olayını dava dilekçesi beyanında sehven 26/09/2019 olarak yazıldığını belirtmiş ise de, ıslah dilekçesinde bu dayanılan iddia ve vakıanın 30/10/2020 tarihli deprem olarak ıslah edildiğine dair açık beyanının bulunmadığı ve ıslahın dava değerini arttırmaya yönelik yapıldığı hususu göz önüne alınarak, yine davacının dayanmış olduğu ve dosyada sunulan poliçenin de 22.05.2020-22.05.2021 vadeli … numaralı Dask poliçesi olduğu, davacının sigorta poliçe tarihleri arasında bulunmayan 26/09/2019 tarihli deprem hadisesini dava konusu talebin dayanağı olarak gösterdiği ve yine davalı kuruma da bu taleple başvuruda bulunduğu anlaşılmış olup, açıklanan sebeplerle dava konusu talebin dayanağı vakıanın 26/09/2019 tarihinde meydana gelen deprem olduğu ve ancak davalı kurumun … numaralı poliçesinin anılan tarih için olmadığı ve davacı vekili tarafından yapılan ıslahın bu kapsamda olmadığı ve ıslahın davada HMK m.176/2 gereği bir kez yapılabileceği hususları bir arada değerlendirilerek davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 683,10 TL harcın mahsubuyla fazla yatan 503,2- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının davası reddedildiğinden yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır