Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/180 Esas
KARAR NO : 2023/41
DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin tarımsal girdi, alnında Türkiye’nin en büyük özel kuruluşu olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır kendi faaliyetleri ile iştiraklerinin faaliyetlerinde “…” ibaresi ile faaliyet gösterdiğini,30.04.1974 tarihinde tescil edilmiş olan müvekkili şirketin o tarihten itibaren aynı unvanla faaliyet gösterdiğini, bütün yatırımlarını bu adla ve markalarla gerçekleştirdiğini, … adlı web sitesini kullandığı bu web sitesi içinde müvekkilinin geçmişine yer verildiğini, odağında tarımsal faaliyetlerin yer aldığını, … Sanayi Grubunun bir parçası olduğunu müvekkilinin başta gübre üreticiliği olmak üzere limancılık faaliyetleri ile Türkiye, Ukrayna ve Rusya’da yatırımlar yaptığını, aktif 9 şubesinin bulunduğunu, 1985 tarihinden bu yana şubelerinin açıldığını, … isminin başkalarınca kullanılmasının müvekkilinin tanınmışlığına zarar vereceğini, markaların ayırt edici özelliğini ortadan kaldıracağını, sosyal sorumluluk projelerinde yaptırılan okullarda dahi … ibaresinin bulunduğunu, TPMK nezdinde tescilli pek çok (27 adet) markaları bulunduğunu, … markasının … no.su ile tanınmış marka olarak kayıtlı olduğunu, ayrıca seri marka özelliği taşıdığını, davalının tescil ettirdiği unvanın müvekkilinin marka gücünü zayıflatacağını, tüketici nezdinde ayırt edicilik işlevini kaybetmesine neden olacağını, davalının 2021 yılında unvanı tescil ettirdiğini, iltibas oluşturacak unvanın sicilden terkinin gerektiğini, davalının müvekkili ile benzer sektörlerde faaliyet gösterdiğini, davalının unvanında … ibaresinden sonra gelen ibarelerin ayırt edicilik taşımadığını, davalının kötü niyetli olduğunu, Mersin’de faaliyet gösteren davalının müvekkilinin en çok iş yaptığı yerde olduğunu, müşteriler tarafından karıştırılma ihtimali olduğunu belirterek haksız rekabetin önlenmesi ve davalının ünvanındaki “…” ibaresinin ticaret sicilinden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 02.11.2021 tarihinde kurulmuş olduğunu, … unvanının Akdeniz bölgesinin simgesi olan … Dağları nedeniyle yaygın kullanıldığını, müvekkili şirketin kurucusunun da memleketi olduğu için bu ismi kullandığını, 28913 sayılı Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ kapsamında çalışmalar yapıldığını, herhangi bir engel olmadığı için bu unvanın alındığını, mersis kayıtlarına göre … unvanlı 1823 adet şirket tespit edildiğini, bu ismin coğrafi bir yer olması sebebiyle kimseye özgülenemeyeceğini, müvekkilinin unvanda ekler taşıdığını, işletme konusunu gösteren ilk ibarenin farklı olduğunu, bu nedenle bir tecavüz veya haksız rekabet olmadığını, müvekkili şirketin İstanbul’da kurulduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, ticari ünvanın korunması kapsamında haksız rekabetin önlenmesi ve davalının ünvanındaki … ibaresinin ticaret sicilden terkini istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 10/10/2022 tarihli raporunda; davacının iştigal alanının; hayvan ve bitkisel gübreler, kimyevi maddeler, tohumculuk başta olmak üzere bitki ve hayvan esaslı endüstriyel ürünler olduğu, davalının iştigal alanının; inşaat malzemeleri, gıda, endüstriyel makinelerin tarım ve sanayi alanları olduğu, aktif faaliyet alanlarının davacı için gübre ve tarım, davalı için tarım ve endüstriyel makineler olduğu, davalının kullanmış olduğu “…” ibaresinin anlamının bulunmadığı ve ayırt edici özellik taşımadığı, davacının “…” ibaresini 1974 yılından itibaren tescilli olarak kullandığı ve “…” ibareli ticaret unvanını tescilde öncelikli hak sahibi olduğu değerlendirilerek TTK’nun 52. ve 54.maddeleri gereği davalının kullanmasına engel olabileceği, dolayısıyla davalı unvanının terkinini talep edebileceği bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı şirketin 1974 yılından itibaren ticaret ünvanında “…” ibaresini kullandığı, gübre ve tarım alanında faaliyet gösterdiği, davalı şirketin 03/11/2021 tescil tarihinden itibaren ticaret unvanında “…” ibaresini kullandığı, faaliyet alanının tarım ve endüstriyel makineler olduğu, eldeki davanın makul süre içinde 22/02/2022 tarihinde açıldığı yine davalı şirketin ticaret unvanında kullandığı “…” ibaresinin … göre herhangi bir karşılığının olmadığı ve ayırt edici özelliğinin bulunmadığı anlaşılmakla davalının ticaret unvanında yer alan “…” ibaresini kullanmasının haksız olduğunun tespiti ile davalının ticaret unvanındaki “…” ibaresinin terkinine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile davalı ticaret ünvanında “…” ibaresinin terkinine,
Karar kesinleştiğinde ticaret sicil müdürlüğüne bildirilmesine ve TTK 52/2 maddesi uyarınca masrafı davalıdan alınmak suretiyle Türkiye’de yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilan yapılmasına,
Alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.313,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/01/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır