Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/164 E. 2023/460 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/164 Esas
KARAR NO : 2023/460

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uluslararası taşıma hizmeti verdiğini, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan 13.09.2021 tarihli 1.509,38 TL ve 23.09.2021 tarihli 4.072,96 TL tutarlı iki faturanın bedelinin ödenmediğini, söz konusu fatura bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının yasal süresi içinde söz konusu faturaları iade etmediği gibi itiraz da etmediğini, yine işbu faturaların ödenmesi adına davalıya ihtarname çekildiğini, TTK.21/2.maddesine göre tebliğden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmeyen faturaların kabul edilmiş sayılacağını ve borç tutarının kesinleşeceğini, davalı taraf ile yapılan abone cari hesap anlaşmasının Madde II – Tarafların Hak ve Yükümlülükleri alt başlıklı maddesinde “Faturaların ödeme vadesi, fatura tarihinden başlamak üzere on beş (15) gündür. Vadesinde ödeme yapılamaz ise Müşteri ayrıca ihtar veya ihbara gerek olmaksızın aylık yüzde üç (%3) veya yasal ticari faiz oranından hangisi yüksek ise o oranda vade farkı/gecikme faizi ödeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder” hükmünün belirtildiğini, davalı tarafın 18.12.2021 tarihinde dava konusu takibe ilişkin olarak müvekkilinin hesabına 1.509,38 TL ödeme yaptığını beyanla; itirazın iptaline, davalı tarafından yapılan kısmi (1.509,38 TL) ödemenin öncelikle faiz ve ferilere sayılmak üzere kalan tutar üzerinden takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın bir taşıma işine, yurt dışından satın aldığı menkullerin tarafına ulaştırılmasına ilişkin olduğunu, davacı tarafla arasında kurulan hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunu, görevli mahkemelerin ilgili Tüketici Mahkemeleri olduğunu, uyuşmazlık konusu olan 4.072,96 TL’lik faturaların tarafına tebliğ edilmediğini, tebliğe ilişkin evrakların da dava dilekçesi ekinde sunulmadığını, yurt dışındaki firmalardan devamlı olarak ürün aldığını, aracı olarak da davacı firma ile çalıştığını, dava konusu faturalardan 13.09.2021 tarih ve 1.509,38 TL tutarlı olanın … merkezli …. Ltd. Şirketi ile yaptığı alışveriş neticesinde kesildiğini, buna ilişkin tarafına teslimat yapıldığını ve davacı firmaya ödeme yaptığını, söz konusu işlem özelinde; taşıma ücreti fiyat teklifi alabilmek adına gönderici firma tarafından kendisinden abone (davacı şirket bünyesindeki aboneliğine ilişkin) ve konşimento numaralarının istendiğini, kendisinin de verdiğini, teslimatı yapılan ürünlerin bozuk çıktığını, gönderici firmaya iade etmek istediğini, firmanın bu talebi kabul etmediğini, akabinde; bu yönde bir talebi ve talimatı olmadığı halde … menşeli firmadan, … isimli bir şahsa, … adresli … isimli bir firmaya ürün gönderildiğini, bu işlem için kendisine ait abone numarasının kullanıldığını, ne var ki davacı şirketin, kendisinden herhangi bir onay almadan taşıma işlemi yaptığını, ilgili fatura alıcı ödemeli olduğu ve kendisi alıcı olmadığı halde şahsından tahsilat yapılmaya çalışıldığını, haberi olmaksızın abonelik numarasının kullanıldığını fark eder etmez davacı firmayla iletişime geçtiğini, numarasının değiştirilmesini yahut iptal edilmesini talep ettiğini, buna rağmen davacı firmanın gönderi işlemini onayladığını ve söz konusu abonelik numarasını iptal ettiğini beyan etmiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 1509,38 TL fatura alacağı, 4072,96 TL fatura alacağı, 64,42 TL işlemiş avans faiz, 155,14 TL işlemiş avans faiz olmak üzere toplam 5801,90 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 11/08/2022 havale tarihli raporunda; davacı şirkete ait elektronik defter kayıtlarına ve belgelerine göre, davalı adına takibe konu adet fatura düzenlendiği, bu defterlerin davacı defterinde kayıtlı olduğu, 1.509,38 TL olan faturanın ödeme mahsup kaydının yapıldığı, ancak davacı vekilince, bu ödeme takip tarihinden sonra yapılmış olması nedeniyle TBK md. 100 gereğince öncelikle faiz ve ferilerden mahsup edilmesini talep ettiği, bu noktada hukuki nitelik arz eden hususta nihai takdirin Mahkemeye ait olduğundan; davacı defterlerinde 1.509,38 TL ödeme mahsup edilmiş olması sebebiyle takibin diğer fatura tutarı olan 4.072,96 TL yönünden devamı veya davacı vekilinin talebi kabul edilerek takipte iki adet fatura bedeli toplamı olan 5.582,34 TL üzerinden devamı ile 1.509,38 TL ödemenin icra müdürlüğünce dikkate alınarak dosya alacağından mahsubu hususunda nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu, davalı tarafın taşımaya ilişkin ileri sürmüş olduğu hususlarla ilgili olarak ise; davacının sunmuş olduğu üç adet kargo belgesinin yurt dışı taşımalara ilişkin olduğu ve Türkiye’ye, yada Türkiye’den yurt dışına yapılmış bir taşıma olmadığı, keza iki adet fatura içeriğine göre, her ne kadar davacı tarafça 3 adet kargo taşıma belgesi ibraz edilmişse de, faturaların sadece … Ltd. (…) yada yurtdışı alıcı olan … taşımalarına ilişkin olduğunun görüldüğü, bu taşımaların davalı talebi ile yapıldığını gösteren bir belge olmadığı gibi, davacının söz konusu gönderici yada alıcı ile bir iş(pazarlama) ortaklığı ve benzeri bir münasebetin olduğunu gösteren belgenin ibraz edilmediği, Uluslararası bu tür faaliyetlerde abone hesaplarının hackerlar tarafından çalınması ve çalınan aboneliklerle ilgili işlemlerin yapılmakta olduğunun bilinen bir gerçek olduğu, davalının da beyanının hesabının kullanıldığı, taşımaların tarafına ait olmadığı beyanlarının bu minvalde kabulünün hukuki nitelik arz etmesi sebebiyle Mahkemeye ait bulunduğu, bu çerçevede taşıma işinin davalı için görülmesi bakımından; davacının düzenlediği 4.072,96 TL fatura yönünden, davalı ile irtibatını ortaya koyması gerektiği, aksi takdirde sırf fatura tanzimi ve davalının hesap numarası kullanımının davacıyı fatura alacaklısı yapmayacağı, bu noktada Mahkemece yapılacak hukuki değerlendirmede, davalının talimatının olmadığı ve iradesi dışında bu taşımaların gerçekleştiğinin ve davalı ile ilgisinin olmadığının kabul edilmesi durumunda bu taşıma bedellerinin davalıdan talep edilemeyeceği sonucuna varılabileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde 1.509,38 TL’lik faturaya dayalı hizmeti aldığını kabul etmiş ve takipten sonra dava açılmasından önce bu miktarı ödediğini belirtmiş, takibe konu edilen 4.072,96 TL’lik faturayı ise kabul etmediğini, kendisine böyle bir faturanın tebliğ edilmediğini, davacı şirketin hatasından dolayı borçlu çıkartıldığını savunmuştur.
Davacı taraf 4.072,96 TL’lik faturaya konu hizmeti verdiğini dosya kapsamındaki delilleri ile ispatlayamadığından yemin delili hatırlatılmış, davalı 18/01/2023 tarihli celsede; “takip konusu borç ile ilgili olarak söz konusu faturaların davacı ile aramızdaki sözleşmeye aykırı tanzim edildiğine, e-posta yazışmaları ile işin bedeli konusunda anlaşmazlık konusu olan 23/09/2021 tarihli 4.072,96-TL tutarlı faturanın … yada …. taşımalarına ilişkin olmadığına, kendi talebim ile yurt dışından numune getirmediğime, herhangi bir şahıs veya şirkete gönderici-alıcı hesap bilgilerimi bile isteye … ‘deki iş yaptığım firma ile paylaşmadığıma, davacı ile mutabakatımızın olmadığına, aramızdaki anlaşmaya aykırı olarak davacının hesabını kullanarak başka bir ülkeye taşıma işi yaptırmadığıma ve başkaca borcumun bulunmadığına namusum, vicdanım ve kutsal saydığım tüm değerler üzerine yemin ederim.” şeklinde yemini eda etmiştir.
Davalının icra takibinden sonra ancak dava açılmadan önce yaptığı ödemeler TBK 100. Md uyarınca ferilerden düşeceğinden dosya dava tarihi itibariyle asıl alacak ve ferilerin hesaplanması için icra bilirkişisine gönderilmiştir.
Bilirkişi 17/03/2023 havale tarihli raporunda; takip alacak kalemlerinden 1.509,38 TL miktarlı fatura bedelinin takipten sonra 18/12/2021 tarihinde ödenmiş olup takip tarihinin ise 17/12/2021 olduğunu, takip dosyası alacak kalemlerinden 4.072,96 TL ve faizi 155,14 TL dışlandığı halde takip miktarı bilgisinin 1.509,38 TL + 64,42 TL = 1.573,80 TL olup TBK 100.md.’si dahilinde kısmi ödemeler takip faizi ve ferilerine mahsup edileceğinden 18/12/2021 tarihi için kümülatif toplam alacağın 2.485,90 TL ve
1.509,38 TL mahsubuyla bakiyesi 976,52 TL olduğunu, 976,52 TL bakiye alacak miktarının 904,91 TL’lik kısmının “Asıl Alacak” kalanı ve 71,61 TL’lik kısmının ise (% 2,27 ve 4,55 ) takip “Tahsil Harcı” olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları, yemin beyanına göre; takibe konu faturalardan 4.072,96 TL’lik fatura için alacak iddiasının ispatlanamadığı, davalı tarafından kabul edilen ve ödeme yapılan 1.509,38 TL’lik faturaya ilişkin TBK 100. md. uyarınca davacının dava tarihi itibariyle 904,91 TL asıl alacak ve 71,61 TL tahsil harcı borcunun kaldığı, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği bu nedenle icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı, anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile 904,91 TL asıl alacak ve 71,61 TL tahsil harcı olmak üzere davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin kabul edilen alacak yönünden aynı koşullarla devamına;
Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddine,
Alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.276,00-TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 510,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 904,91 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul red oranına göre 205,83 TL’sinin davalıdan, 1.114,17 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır