Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/154 E. 2023/122 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/154 Esas
KARAR NO : 2023/122

DAVA : Menfi Tespit (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın Türkiye çapında ve yurt dışı şehirler de dahil olmak üzere yolcu taşımacılığı işiyle iştigal olduğunu, yolcu taşıma işinde kendine ait otobüs ve nakil araçları olduğu gibi aynı zamanda üçüncü şahıslara ait taşıma işinde kendine ait otobüs ve nakil araçları olduğu gibi aynı zamanda üçün şahıslara ait olan ve yine bu işlerle iştigal eden kişilerin araçlarının kiralanması yoluyla da aynı işi yürüttüğünü, müvekkili firma ile davalı arasında da aynı iş ilişkisinin mevcut olduğunu, taraflar arasında yapılan otobüs kiralanması yoluyla yolcu taşımacılığı anlaşmasına göre bu kesilen biletlerin bedelinin %20’sinin müvekkili firmaya ait olup kalan payın davalıya ait olduğunu, bu şekilde 2020-2021 yıllarında yolcu taşıma işinin yapıldığını, davalının yolcu taşımacılığı yaparken bazı lokasyonlardaki ofislerden yolcu almadığı halde almış ve taşımış gibi müvekkili firmadan ücret talebinde bulunduğunu, bu iddiaya istinaden 04.10.2021 tarihli 10.000,00 TL tutarlı faturayı müvekkili firmaya gönderdiğini, bu faturaya mesnet herhangi bir yolcu taşımacılığı işi olmadığının tespiti üzerine 06.10.2021 tarihli 10.000,00 TL tutarlı İade Faturasının davalıya gönderildiğini, bu şekilde taraflar arasında nizalaşmalar olduğunu ve sonunda taraflar arasındaki kiralama karşılığı yolcu taşıma işine son verildiğini, buna rağmen davalı tarafından müvekkili firma aleyhine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinde 4.750,00 TL’lik borcun sebebi olarak “cari hesap” diye bir ibare bulunduğunu, ne bir cari hesap dökümü ne de bir fatura bilgisinin dosyaya sunulduğunu, müvekkili firmanın icra ödeme emrine süresi içinde itiraz edemediğini ve 15 aracı üzerine haciz konduğunu beyanla; müvekkili firmanın taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklı herhangi bir borcu olmadığının tespitine, davanın mesnedi olan icra takibine konu borcun ödenmesini engeller mahiyette ve icra takibinin durdurulması amacıyla teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dava sonuna kadar teminat karşılığında icra veznesine yatırılan paranın davalıya ödenmemesine, icra dosyasıyla araçlar üzerine konan hacizlerin kaldırılmasına, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu takip dosyasındaki 4.750,00 TL alacağın müvekkili tarafından davacı taraf adına düzenlenmiş 04.10.2021 tarihli 10.000,00 TL tutarlı fatura neticesinde meydana gelen cari alacaktan kaynaklandığını, davacı tarafın, müvekkili yönünden yolcu taşımacılığı yapmış gibi bir ücret talebi yoluna gidildiği ve bu nedenle taraflar arasındaki taşımacılık ilişkisine son verildiği iddiasının doğru olmadığını, taraflar arasında bu yönde bir iletişim gerçekleşmediğini, kaldı ki davacı tarafa ödenecek komisyon, vergiler gibi giderler bir arada değerlendirildiğinde müvekkilinin böyle bir usulsüzlükle bir kazanç elde edemeyeceğini, söz konusu iddianın ispatı bulunmadığını, davacı tarafın icra takibine itiraz etmemiş olmasının müvekkilini haklı çıkardığını, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davalının cari hesap alacağının tahsili talebiyle Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla başlatmış olduğu takipten dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 12/09/2022 havale tarihli raporunda; davalı tarafından davacı şirket adına 4.10.2021 tarihli … no.lu 10.000,00 TL tutarlı şehirler arası yolcu taşıma hizmetine ilişkin fatura düzenlendiği, bu faturanın her iki tarafın ticari defterinde kayıtlı olduğu gibi her iki tarafça Form Ba-Bs bildiriminin yapıldığı ancak davacının anılan faturanın iadesine ilişkin olarak düzenlemiş olduğu 6.10.2021 tarih …. no.lu 10.000,00 TL tutarlı iade faturasının hem davacı hem davalı Form Ba-Bs’inde yer almadığının görüldüğü, taraflar arasındaki, davalının yolcu taşıma hizmetini verip vermediği hususu ihtilafın özünü teşkil ettiğinden ve bu konudaki ihtilafın ticari defterlerden hareketle çözümlenmesi imkan dahilinde görülmediğinden, davalının yolcu taşıma hizmetini yerine getirip getirmediğinin destekleyici delillerle incelenmesi gerektiğinin düşünüldüğü, bu minvalde de; öncelikle davalının yolcu taşımasını gerçekleştirdiği güzergahları, bildirilen güzergahlar üzerinde giriş-çıkış yaparak yolcu aldığı yazıhaneleri, taşımasını yapmış olduğu yolcuların bilet bilgilerini bildirmesinde yarar görüldüğü, davalı tarafça bu bilgi ve belgelerin sunulması akabinde, güzergah üzerinde olan özellikle giriş ve çıkışı kontrollü olan terminal kayıtlarından, davalıya ait otobüs plakasının giriş – çıkış kayıtları sorularak tespit yapılmasının mümkün olabileceğinin düşünüldüğü ayrıca … ‘a müzekkere yazılarak, davalıya ait otobüs için bildirilecek plakaya ilişkin olarak 2021 yılındaki güzergah bilgilerine ilişkin kayıt var ise ibraz edilmesinin istenebileceği, bu noktada, davacı tarafça davalı aleyhinde düzenlenen iade faturasının Bs bildiriminin yapılmamış olması nedeniyle, iade hususunun gerçekleşmediği kabul edilmesi durumunda ise, davacı iadesi ortadan kalkmış olacağından, bu durumda davacının davalı faturası yönünden borçlu olmadığını ileri süremeyeceği bildirilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6 m.).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; ispat yükü üzerinde olan davalı, taraflar arasında uygulandığı iddia edilen taşımacılık ilişkisini ve bu ilişkiden doğan alacağın varlığını ispata elverişli delil sunamadığından, davanın kabulü ile davalının kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davacının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 324,47 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 81,12 TL harcın mahsubuyla bakiye 243,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 81,12 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,82‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 80,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 4.750,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır