Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1162 E. 2022/1281 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1162 Esas
KARAR NO : 2022/1281

DAVA : Alacak (Ticari Mümessillik Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/12/2022
KARAR TARİHİ : 26/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/12/2022

Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili özetle; davalının müvekkili şirketin 160.000 TL sermaye payıyla kurucu ortağı olduğunu, davalının İstanbul’da yaşaması sebebiyle işleri daha rahat yürüteceği düşünülerek şirketi münferiden temsile yetkili müdür seçildiğini, şirketin idaresine ilişkin neredeyse bütün işlemleri davalının tek başına yaptığını, yeni ortaklarında katılmasıyla şirket sermaye miktarının 16.800.000,00TL’ ye kadar yükseldiğini, ancak 2021 yılının başından itibaren davalı yan görevini kötüye kullanarak şirket faaliyetleri hakkında ortaklarına bilgi vermemeye ve yanlış bilgiler vermeye başladığını, şirket işleyişi ve faaliyetleri hakkında herhangi bir bilgi almayan ortakların şirketin gelir gider dengesizliği nedeniyle oluşan tutarsızlıklar sonucunda davalının görevine son verildiğini, sonrasında ortaklardan …, şirketi münferiden temsile yetkili müdür olarak atandığını, müdürün araştırmaları sonucunda davalı yanın; 2021 yılının başından itibaren şirketi haksız olarak borçlandırdığını, maddi fayda elde etmek amacıyla 3. Kişilerle işbirliği yaparak şirketin malvarlığını 3. Kişiler aktardığını, şirketin içini boşalttığının ortaya çıktığını, bu durum karşısında işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, davalı hakkında İstanbul Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve beraber hareket ettiği düşünülen … hakkında İznik Cumhuriyet başsavcılığı’na savcılık şikayeti yapıldığını, borçlandırılan kalemlerin gerçek bir alım satımı yansıtmayıp tamamen şirketin özsermayesi dahil olmak üzere şirketin tüm aktif ve pasifini şahsi menfaatleri doğrultusunda davalının ve birlikte hareket ettiği kişilerin kendi uhdelerine geçirme eyleminden ibaret olduğunu, davalının 2019-2020-2021 yıllarında şirketin uhdesinden kendi hesabına ve namına toplam 12.621.863,00TL para çekimi gerçekleştirdiğini, müvekkilinin davalı tarafından usulsüz bir şekilde sürekli borçlandırıldığını, davalı tarafından şirketin ne kadar zarara uğratıldığının tespiti şuana kadar yapılamadığını, bu sebeple dava süresince yapılacak tespitlerle birlikte müvekkil şirketin uğramış olduğu zarar tam olarak ortaya çıkacağından bahisle davalı tarafından şirket aleyhine yapılan şimdilik 1.000TL olarak tazminine karar verilmesini, davalı yanın malvarlığını 3. Kişilere devretmesi halinde müvekkili şirketin alacağını tahsil etmesi imkansız hale geleceğinden teminatsız olarak davalının malvarlığı ve banka hesapları için İhtiyati Tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak talebinden ibarettir.
7155 Sayılı Kanun ile 6102 TTK.’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/a maddesi uyarınca bu kanunun 4. maddesinde belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın alacak ve tazminatları hakkında dava açılmadan önce arabuluculağa başvurmuş olması dava şartıdır. Belirtilen kanunun 23. maddesi ile 6325 Sayılı Kanunun eklenen 18a/2. madde de ise arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması durumunda bir işlem yapılmaksızın usulden reddine karar verilir düzenlemesi bulunmaktadır.
Davanın 23/12/2022 tarihinde harcı ödenerek açıldığı, dava açıldığı tarih itibari ile arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu buna rağmen davacı tarafça belirtilen yükümlülüğünün yerine getirilmeden davanın açılmış olduğu anlaşılmakla açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın arabuluculuk dava şartının yokluğu nedeniyle HMK 114/2 ve 7155 sayılı Kanunun 20 ve 23.maddeleri gereğince usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere HMK. 320/1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben oy birliği ile karar verildi.26/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır