Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1122 Esas
KARAR NO : 2023/589
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Derneği (…) üyesi olduğunu, … tarihleri arasında düzenlenmesi taahhüt edilen “… (…) Fuarı”, için davacının üyesi olduğu … ile … A.Ş. arasında 29.5.2018 tarihli “… Fuarı’nın Organizasyonuna Dair Sözleşme” ve bu Sözleşme dayanak alınarak imzalanan 20.8.2020 tarihli “… Fuarı’nın Yapımına İlişkin Ek Sözleşme”yle belirlenen fuar tarihi, fuar katılım sözleşmelerinin pandemi nedeniyle ifasının imkansızlığının tespiti ile bu sözleşmelerin Borçlar Kanunu uyarınca uyarlanması istemiyle açılan ve davalının kabulü nedeniyle konusuz kalan davalar sonunda, yine davalı tarafın tek yanlı iradesiyle belirlediği … tarihleri arasına ertelendiğini, davalı şirketin temsilcileri tarafından imzalı garanti taahhütnamesinin …’e iletilmesinin noter aracılığıyla ve ihtarnameyle talep edildiği, ihtarnameyle davalı tarafa tebliğ olunan hususların da yerine getirilmemesi üzerine bu defa … tarihleri arasında yapılması gereken fuarın süresinin kısaltılarak, hatta önceki deneyimlerle sabit olduğu üzere fuardan faydanın yoğunlukla sağlanacağı … Pazar gününün fuar süresinden çıkarılıp, fuarın … 2022 tarihlerinde gerçekleştirileceğinin duyurulduğu, … ile arasındaki sözleşmeleri sonlanan davalı tarafın bu kez de adeta basiretsiz bir tacir gibi hiçbir haklı nedeni olmaksızın, 2022 yılının Şubat ayında düzenlemesi gereken fuarı 2022 yılının sonuna ertelediğini açıkladığını, müvekkili ile davalı taraf arasındaki katılım sözleşmesinin … tarihleri arasında yapılacak fuara ait olduğunu, İstanbul …. Noterliği 21.01.2022 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle müvekkilinin fuardan çekilme hakkını kullandığını karşı tarafa duyurduğunu, ayrıca davalının fuar katılım bedeli olarak tahsil ettiği 26.645,99 TL’nın bu ihtarnamenin tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içinde davacının banka hesabına iade edilmesini, aksi takdirde bu tutarın tahsili için gerekli yasal takip yollarına başvurulacağını, haklı nedenlerle fuardan çekilme nedeniyle “Katılımcı Sözleşmesi’ne dayanılarak cezai şart veya diğer bir yükümlüğün ifasının talep edilemeyeceğini bildirdiklerini, davalı tarafından ihtara yanıt verilmediğini, davalı tarafın tahsil ettiği katılım bedelini müvekkiline iade borcu bulunduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptalini, takibin devamını, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, alacağın teminat altına alınabilmesi için ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili Mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, davacının tek başına basiretli bir tacir olup işlem ve eylemlerinden tek başına sorumlu olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşmenin sadece tarafları bağlayan bir sözleşme olduğunu, sözleşmede söz konusu derneğe ilişkin tek bir atıf dahi bulunmadığını, dava konusu fuarın ertelenmesi ile ilgili davalı şirketin, fuarın tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkı vermediğini, müvekkili şirketin, sektörden gelen talepler, organizasyon gerekleri yahut hiçbir sebep göstermeksizin fuar tarihini değiştirme hakkına sahip olduğunu, bu duruma katılımcının itiraz etme hakkı olmadığı gibi, bu durumun bir fesih sebebi de olamayacağını, davacı şirketin, Fuar Katılım Sözleşmesini feshetme ve yapmış olduğu ödemeleri talep hakkı bulunmadığını, söz konusu fuarın müvekkili tarafından iptal edilmediğini, müvekkili şirketin edimlerini yerine getireceğeni, söz konusu fuarın bildirilen tarihlerde aynı yerinde yapılacağını, … tarihi için hem sektörden gelen talepler hem de siyasi otoriteler tarafından alınan kararlar doğrultusunda erteleme sürecinin yaşandığını, müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, fuarın … tarihine ertelendiğini, ancak pandeminin belirlenen tarihte halen daha devam etmesi nedeniyle fuar bir kez daha … tarihine ertelendiğini, fuarın iptalinin kesinlikle söz konusu olmadığını, söz konusu fuarın … Tarihinde İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleştirileceğini, bu nedenle davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, fuar katılım sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 243.257,93 TL asıl alacak ile 749,77 TL noter ihtarname alacağı olmak üzere toplam 244.007,70 TL’nin tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği ve yukarıda yazılı olan esasa kaydedildiği görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Fuar Katılım Sözleşmesinin 2. maddesi; “Katılımcı, fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, katılımcının fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, ünvanı vb hususlarda, düzenleyicinin, sektörün talebi ve ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir, katılımcının ücret ödeme yükümlülüğü devam eder…” şeklindedir.
Aralık 2019 tarihinde ortaya çıkan Covid-19 salgını nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” ilan edilmiştir.
Covid-19 pandemisi, “mücbir sebep” veya borcu “imkânsız” kılan bir olgu olarak sözleşmelerin ifasını etkilemektedir. Covid-19, doğrudan bir salgın hastalık olması yanında aynı zamanda salgından korunmak için Devlet tarafından alınan önlemler sebebiyle de sözleşmeleri etkilemektedir. Birçok işyeri veya işletme kapatılmakta ya da faaliyetleri sınırlandırılmakta; toplantılar, gösteriler, uçuşlar, törenler gibi etkinlikler yasaklanmakta veya büyük ölçüde kısıtlanmakta; sokağa çıkma yasakları veya kısıtlamaları getirilmektedir. Alınan bu önlemler sözleşmelerin ifasını da doğal olarak etkilemektedir. Bu çerçevede ülkemizde de salgınla mücadelede kapsamında kısmi ve tam kapanma dönemleri yaşanmış ve sonrasında kademeli normalleşme süreci yürütülmüştür.
Davalı tarafından fuarın iptal edilmediği, ertelendiği ve davacının sebepsiz olarak bu değişikliği kabul etmediği savunulmuştur. Taraflar arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesinin ikinci maddesinde düzenleyicinin fuar tarihlerini değiştirme hakkına sahip olduğu, fuarın aynı holdinge bağlı … Fuarcılıkla birlikte düzenlenmiş olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, düzenleyicinin her fuar için genel katılım durumu, sektörün talepleri, organizasyon gerekleri ve benzeri nedenlerle farklı değerlendirmeler yapabileceği, tarafların tacir olmaları nedeniyle basiretli davranma yükümlülüklerinin bulunduğu, fuar tarihinde yapılan değişiklik ile ifa imkansızlığı durumunun yaşanmadığı, değişikliğin mail yoluyla davacı şirkete bildirildiği, sözleşmenin hukuken geçerliliğini koruduğu ve sözleşmenin bu şekilde sona ermediği anlaşılmakla sona ermeyen sözleşmeden kaynaklı ödeme geri istenemeyeceğinden davanın reddi ile davacının icra takibi yapmasında kötü niyeti bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 2.947,01 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 2.767,11 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 37.161,08 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/05/2023
Katip …
e-imzalıdır.
Hakim …
e-imzalıdır.