Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1033 E. 2023/97 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1033 Esas
KARAR NO : 2023/97

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 17/11/2022
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil … davalı kurum ile yaptığı abonelik sözleşmesi neticesi adına kayıtlı olan … Hizmet no’lu tesisatla uzun süredir enerji kullandığını, müvekkil bu güne kadar faturalarını düzenli olarak ödemiş ve davalı kurum ile her hangi bir sorun yaşamadığını, müvekkil şirkete gelen davalı kurum çalışanları müvekkilin tesisatında kaçak kullanım olduğu gerekçesiyle müvekkile 45.689,87-TL ve 20.344,79-TL Kaçak elektrik faturası yazmışlar ve hiçbir fatura da tarafımıza tebliğ edilmeden müvekkilin enerjisini kestiklerini, şirket çalışamaz durumda olduğunu, ekte yer alan kira sözleşmesinde görüleceği üzere müvekkil şirket bu adrese eylül 2022 tarihinde taşınmış olmasına rağmen resmi kayıtları dikkate almadan 1 yıl geriye gidilerek ceza yazıldığını, davalı kurumun abonelerine ne denli zulmettiği ve haksız tahakkuklar yaptığı da sayın mahkemenizde görülen yüzlerce dava dosyasında aşikar olduğunu, enerji tekelini elinde bulundurmanın verdiği rahatlığı kullanarak insanları zora sokmakta işletmeleri çalışamaz hale getirdiğini, davalı kurumun kestği fatura da yaptığı haksızlığın, resmi şekilde yönetmeliğe uygun bir kesme olmadığı halde sistemde kesme yapmış gibi gösterip bu dönemdeki kullanımı usulsüz ve kaçak gösterdiğini, Kasım 2022 dönemine aitiki kez ayrı ayrı kaçak fatura tahakkuk ettirdiğini, günlük sekiz saat çalışan iş yerini yönetmelik dşına çıkarak 21 saat çalışıyor gibi hesaplama yaptığını, son okuma tarihinden itibaren 23 günlük süre geçmesine rağmen yine yönetmelik dışına çıkarak belge bulgu yokmuş gibi 365 gün geriye gittiğini, 0.6 kulanım faktörü çarpan olarak alınmadan hesaplama yaptığını, müvekkil, davalı kurumun mevzuat hükümlerine aykırı olarak hesaplama yapması nedeniyle haksız ve mesnetsiz olarak fazla tahakkuk ettirilen ve bir kısmı fazla tahsil edilen borcu ödeme yükümü altında . müvekkilin enerjisi kesilmiştir. enerji davalı kurumun tekelindedir. müvekkilimin başka bir yerden enerji alabilmesi ve bu fahiş miktarlı faturayı ödemesi de mümkün değildir. şu anda iş yerindeki faaliyetleri durduğunu, telafisi mümkün olmayacak zararlarla karşı karşıya olduğunu, davalı kurum enerji dağıtımını tekelinde bulundurduğundan bu hususu kendisine cebri bir yaptırım olarak kullanmadığını, dava konusu alacağa dayalı olarak yapılacak elektrik kesme işleminin hmk 389.maddede yer alan şartların bulunması nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasını müvekkilin abonesi olduğu … hizmet No’lu tesisatla ilgili olarak HMK 389.Maddede yer alan şartların bulunması nedeniyle dava konusu alacağa dayalı olarak yapılacak elektrik kesme işleminin 45.689,87-TL ve 20.344,79-TL kaçak elektrik faturaları nedeniyle açacağımız menfi tespit davası sonuçlanıncaya kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 14.11.2022 tarihli 45.689,87-TL ve 20.344,79-TL’lik faturalar nedeniyle şimdilik 10.000.00-TL (Fazlaya ilişkin haklarımız saklıdır) borçlu olmadığını tespitini, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin de davalı kuruma yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava açmadan önce tüketilmesi gereken zorunlu arabuluculuk süreci işletilmemiş olup davanın usulden reddine karar verilmesini, kaçak elektirik kullanım tespiti ve tahakkuku mevzuata uygun olup Kurum işlemlerinde herhangi bir hata bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini, haksız davanın öncelikle usulden , aksi kanat halinde ve nihayetinde esastan reddi ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının abonesi olduğu … Hizmet No lu tesisatla ilgili olarak haksız yere tahakkuk ettirilen borç nedeniyle açılacak menfi tespit davası sonuçlanıncaya kadar enerjisi borç nedeniyle kesinlen davacının çalışamaz durumda olduğundan enerjisinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, 14.11.2022 tarihli 45.689,87-TL ve 20.344,79-TL’lik faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti taleplerinden ibarettir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; yapılan araştırmalar neticesinde davacının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu, incelenen beyannamelerde de davacının VUK 177.maddesinde belirtilen sınırı aşmadığı, … müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre ise gerçek kişi tacir işletme kaydının bulunmadığı, sonuç olarak davacının tacir olmadığı, davalı tarafından taahhuk edilen kaçak elektrik faturalarından da ilgili sayacın bağlı olduğu yerin ticarethane olmadığı anlaşıldığından, eldeki uyuşmazlığın yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan hususlar kapsamında nispi veya mutlak ticari uyuşmazlık olmadığı, davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3- HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
6- Tedbire itirazın Görevli Mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır