Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1027 E. 2022/1163 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1027 Esas
KARAR NO : 2022/1163

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 8 dairesinin satımı konusunda anlaşma yapıldığı ve satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, davacının sözleşmelere uygun olarak taksitleri zamanında ödediğini, dava konusu dairelerin devrinin 31/03/2016 tarihinde gerçekleşmesi gerekirken davalının edimini yerine getirmediğini, bunun üzerine davacının taksitleri ödemeden imtina ettiği, davalı tarafından davacı müvekkili hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğnün …. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğunu, sözleşmeye göre ilk edim yükümlülüğünün davalıya ait olduğu ancak davalının edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin Türkçe bilmediği ve imzalanan senetlerin Türkçe hazırlandığını, icra takibi yapıldığı sırada da çeviri yapılmadığı, davacının imzaladığı belgenin senet olduğunu bilmediğini, hukuki sonuçlarından haberdar olmadığını belirterek; davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitin, yargılama sırasında icra bedelinin alacaklıya ödenmesi durumunda davanın istirdat davası olarak devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin feshedilmediği ve halen yürürlükte olduğu, dava konusu dairelerin 05/12/2016 tarihli tutanak ile davacıya teslim edildiği, davacının senetleri ödemediği için hakkında icra takibi başlatıldığı, davacının sözleşmeye aykırı olarak kötü niyetle sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek ödememezlik definde bulunmasının kötü niyetli olduğunu belirterek; davanın reddini, davacı hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
DELİLLER : Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası, ticari defterler ve belgeler, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu bonolardan kaynaklı olarak davalıya İİK 72. Maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı şirketin davalı aleyhinde dayanak 351.300,00-TL asıl alacak, 47.074,20-TL işlemiş faiz, 1.053,90-TL komisyon olmak üzere toplam 399.428,10-TL ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %3 faizi ile birlikte tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibine geçildiği tespit olundu.
Mahkememizden verilen 08/03/2022 tarih ve … Esas … sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi… Hukuk Dairesi’nin 08/11/2022 tarih ve …. esas … Karar sayılı ilamıyla takibe konu bonoların bahsi geçen alım satım sözleşmesine istinaden düzenlenip sebebe bağlı hale geldiği, kambiyo senedi vasfını kaybettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temel ilişki olan alım satım sözleşmesine göre çözüme kavuşturulması gerekliliği karşısında, davacısı tacir olmayan ve 6102 sayılı TTK’nun 4-5 maddelerinde mutlak ve nispi ticari dava olarak sayılmayan uyuşmazlığın genel görevli asliye hukuk mahkemeleri nezdinde görüşüp çözüme kavuşturulması gerekirken görevsiz mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu bu itibarla; kamu düzenine ilişkin olan ve yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken görev kuralı gereği davalının istinaf istemi incelenmeksizin, HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, dosyanın talep halinde Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için karar verilen mahkemeye iadesine karar verilerek mahkememizin kararı kaldırılarak dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı tespit olundu.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2018/2531 K. 2018/11280 T. 19.06.2018)
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; davanın mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır