Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1009 E. 2023/946 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1009 Esas
KARAR NO : 2023/946

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ : 02/10/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin bahse konu mutad dükkanda … Mah. …sok. No:… Dükkan :… …./istanbul adresinde Ticarethane olan elektrik sayacı bulunduğunu, Davalı … tarafından müvekkilinin kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla 45.328,89 TL olarak farklı tarihlerde kesilen faturaların bulunduğunu, ayrıca yine … tarafından müvekkiline çeşitli zamanlarda yüksek tutarda ceza kesildiğini, talep etmelerine rağmen taraflarına bilgi verilmediğini, Elektrik enerjisinin dağıtılması hizmetini bölgelerinde tekelinde tutan …’ın müvekkiline kesmiş olduğu ceza keyfi ve hukuka aykırı olup, tamamen bölgede kendisinden başka elektrik dağıtım şirketi bulunmamasının – nasıl olsa elektriği kullanmak zorundalar ve kestiğimiz her cezayı da ödemek zorundadırlar mantığı ile – verdiği rahatlıktan kaynaklandığını, Nitekim son dönemlerde davalı şirket tarafından bölgede sayısız aboneye asılsız kaçak kullanım iddiasıyla fahiş miktarda cezalar kesmekte, vatandaşı elektriği kesmekle ve icra takibi ile tehdit ettiğini, …, herkesin yüksek fatura ödemesi gerektiğini, düşük faturalı tüketicilerin kesinlikle kaçak elektrik kullandığı mantığı ile hareket ettiğini, kaldı ki müvekkilinin tüketimlerinin de ortalamanın çok üstünde olduğunu, bu durumun müvekkilinin tüketim ekstreleri incelendiğinde kolaylıkla görüldüğünü, … kaçak kullanımın tespitinde yasalara aykırı bir şekilde tek taraflı olarak düzenlenen tutanaklar sonucu müvekkiline keyfi ve yersiz olarak ceza kesme yoluna gittiğini, Nitekim davacı kurum çalışanları tek taraflı tutanaklar tutmakla birlikte tuttukları bu tutanaklarda bile usule uymadıklarını, Müvekkilinin kesilen cezadan bihaber olup, faturasını ödemeye gittiğinde söz konusu cezasının kendisine ait olduğu bildirildiğini, ancak cezaya ilişkin herhangi bir belge (kaçak tespit tutanağı vs.) verilmediğini salt ekte sundukları cari hesap belgesinin kendisine verildiğini, Ancak kesilen ceza usul ve yasaya aykırı olup, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, Ayrıca kurum yetkililerinin hiçbir araştırma yapmadan bu cezayı kestiklerini, müvekkilinin bu haksız ceza karşısında kesilen ve şuanlık 10,00 TL kısmi tutarının (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak şartı ile) ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve ödemişse iadesine , mağdur olan müvekkilinin adli yardım talebinin kabülüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu Tüketici Mahkemelerinde zorunlu arabulucuk dava şartı nedeniyle yapılmış olan ve huzurdaki Asliye Ticaret Mahkemesine dava şartı arabulucuğun yerine getirildiğini ispatlamak için dayandıkları arabuluculuk dosyası Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek dava için açılmış bir dosya olmadığından huzurdaki davada usulüne uygun bir arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, gerçekleştirilen Arabuluculuk görüşmeleri usul ve esas bakımından huzurdaki dava ile ilgili olmadığını, Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu’nun 18-A maddesi hükmü açık olup “Arabulucuya Başvurulmadan Dava Açıldığının Anlaşılması Hâlinde Herhangi Bir İşlem Yapılmaksızın Davanın, Dava Şartı Yokluğu Sebebiyle Usulden Reddine Karar Verilmesi” gerektiğini, davanın usulden reddini talep etiklerini, davacı … dava dilekçesi, dayanak belgeleri ve arabuluculuk son oturum tutanağından taleplerinin neler olduğu net bir şekilde anlaşılamadığını, davacı … hakkında başlatılan Küçükçekmece …. İcra Dairesi … Esas ve Küçükçekmece …. İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyalarına ait borcu ödediğini ödediği rakamın belli olmadığını, bu durumda davanın kısmi dava olarak açılmasının hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki davacı … arabuluculuk anlaşamama tutanağında dava değeri ve davaya konu başlatılmış icra dosyası ile ilgisi olmayan 63.571,66 TL gibi bir rakamdan bahsetmekle davacının müvekkili kurumdan talebinin açık olmadığı da izahtan vareste olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini, yetki itirazlarının bulunduğunu, alacaklı olan müvekkili şirketin ödeme zamanındaki yerleşim yeri … Mah. … Cad. No… …/İSTANBUL olduğundan ötürü, yetkili Mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, dolayısıyla yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı yan arabuluculuk başvurusunu tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin olmak üzere gerçekleştirdiğinden iddialarının kabulü halinde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, davaya konu uyuşmazlıktan kaynaklandığından haksız fiilden doğan davalarda görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, davanın açıklanan nedenlerle usulden reddine, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, Mahkeme aksi kanaate ise esastan reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, masrafları ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Küçükçekmece … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ve Küçükçekmece …. İcra Dairesi …. Esas sayılı dosyası, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle düzenlenen faturalar nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile ödenen miktarın istirdadı talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’nda ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2018/2531 K. 2018/11280 T. 19.06.2018)
Yukarıda değinilen hususlar çerçevesinde somut olaya bakıldığında;
Davaya konu edilen kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı ve buna bağlı olarak düzenlenen faturaların Vedat Karabulut adına düzenlendiği, tacir sıfatına sahip olmadığı bu sebeple TTK 4. madde uyarınca ticari dava unsurları bulunmadığı (benzer mahiyette İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 21/06/2022 tarihli 2021/1962 Esas, 2022/1904 Karar sayılı ilamı) anlaşılmakla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/10/2023

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)