Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/97 E. 2021/411 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/97 Esas
KARAR NO : 2021/411

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 13/07/2020 tarihinde davalı … şirketine sigortalı ……. plakalı aracın yaya geçidinden geçmekte olan muris …’na çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, kazadan dolayı şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin İstanbul Sarıyer ilçesinde olduğundan müvekkili aleyhine açılacak davalarda yetki İstanbul Çağlayan Adliyesi Mahkemelerine ait olmakla müvekkili hakkında açılan davaya yetki yönünden itiraz edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı tarafından kazaya karışan karşı aracın trafik sigortası şirketi olan davalı aleyhine iş bu dava açılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nin genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” denilmektedir. Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. HMK 16. madde hükmü, HUMK.’daki düzenlemeye oranla daha genişletilmiş ve ayrıntılandırılmıştır. Ancak, HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.05.2015 tarih, ve 2013/11-2359 Esas, 2015/1443 Kararı), 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110. maddesinde “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin, veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinin birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda seçimlik hakka sahip olup, davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih 2013/9042 Esas 2013/12620 Kararı)
Somut olayda yasal hükümlere ve kanunda belirlenen yetki kurallarına göre: davalı … şirketinin HMK’nun 6. maddesi anlamında yerleşim yeri olarak İstanbul ticaret siciline kayıtlı olduğu ve yetkili mahkeme olarak İstanbul (Çağlayan) Adliyesine bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Yine 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110/2. maddesinde düzenlenen davalı tüzel kişi sigorta şirketinin yerleşim yeri yetki kuralına göre yetkili mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri, sigorta poliçesini düzenleyen acentenin bulunduğu yer adresine göre Ankara mahkemelerinin yetkili olduğu görülmektedir. 2918 sayılı KTK.nın 110. maddesi ile HMK.nın 14/1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; davanın, davalının Ankara’da bulunan şubesinin işleminden kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğu iddia ve ispat edilmediğinden, sigorta şirketinin her şubesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olarak kabul edilemez. …….. şube gerekse acenteye ilişkin hükümler TTK ve diğer özel kanunlarda açıkça düzenlenmiştir.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda seçimlik hakka sahip olup, davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih 2013/9042 Esas 2013/12620 Kararı)
Ancak 6100 Sayılı HMK’nun 16. maddesinde yer alan haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi kuralı dikkate alındığında, dosyada mevcut kaza tespit tutanağına göre trafik kazasının …… Bulvarı, ……. Caddesi, Ankara adresinde meydana geldiği anlaşılmakla, kazanın meydana geldiği yere göre yetkili mahkemenin Ankara mahkemeleri olduğu, dava dilekçesine göre davacının yerleşim yeri Keçiören/Ankara adresi olup buna göre de yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olacağı, davalının yerleşim yeri adresine göre İstanbul (Çağlayan) mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla seçimlik yetki davalıya geçmiş olup, davalının süresi içerisinde yapmış olduğu yetki itirazı yerinde görülmekle mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin yetkilili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(ç) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE;
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup,usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip …

Hakim …