Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/952 E. 2022/810 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/952
KARAR NO : 2022/810

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mal satış ilişkin kurulmuş ve müvekkilin davalı şirkete ürün sağladığını, davalı şirketin ödeme yapmadığını, Silivri İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini fakat davalı tarafından borca itiraz edildiğini, davalının haksız ve dayanaksız itirazlarının iptali yaptığını, davalının sözlü olarak da kabul edilen ve cari kayıtları mevcut borç miktarını ödemek iken öncesinde borcunu ödemeyip, sonrasında borcuna itiraz etmesini kabul etmediklerini, davalının amacının takibi sürüncemede bırakmak olduğunu, borcun belli olduğunu ve itirazın haksız olduğunu, davayı açmadan önce başvurdukları arabuluculuktan bir sonuç elde edemediklerini beyanda haksız itirazın iptali ile takibinin devamına, davalının asgari %20 oranında icra inkar tazminatı ödenmesine ve mahkeme masrafları ile vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı tarafın belirttiği gibi bir borcun söz konusu olmadığını ve davacı tarafa hiçbir borçlarının olmadığını, davacı tarafından iddia edilen alım satım sözleşmesinin üzerinden 10 yıl geçtiğini, 10 yıl öncesine ait davalı tarafın ticari defterlerinde kayıt bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi 01/08/2022 havale tarihli raporunda: Davacı tarafın 2016-2017-2018-2019-2020-2021-2022 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın defter inceleme günü gelmediği fakat yerinde inceleme talebinin olduğu,
davacı tarafın yerinde inceleme yol ücretini yatırmadığı, dolayısıyla davalı tarafın ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, davacı taraftan inceleme için cari hesabın başladığı 2011 yılından, takip yılı olan 2021 yılına kadar tüm ticari ticari defterlerin inceleme için talep edildiği, davacı tarafın 2011-2012-2013-2014-2015 yılları ticari defterlerini sunmadığı, 2011-2015 yılları için, ticari defterlerinin ürünü olan 2011-2012 yılı cari hesap ekstreleri ile 2012 yılı mart ayı BS FORMU ile 2011 yılı aralık ayı Bs formunu sunduğu, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu 2011-2012 yılları cari hesap ekstresinde, takibe konu olan alacağın 2011-2012 yıllarına dayandığının tespit edildiği, 06.10.2011 tarihinde taraflar arasında cari hesap ilişkisinin 8.000,00 TL tutarlı alacak dekontu açıklamalı kayıt işlemi ile başladığı, 08.06.2012 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 30.313,62 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın 2012 yılı mart ayında Bs formu ile davalı adına 1 adet KDV hariç 18.194,00 TL tutarlı, 2011 aralık ayında BS FORMU ile davalı adına 1 adet KDV hariç 14.275,00 TL tutarlı fatura beyan ettiği, davacı tarafın 2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılları ticari defterlerini incelemeye sunduğu, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu 2016-2017-2018-2019-2020-2021-2022 yılları cari hesap ekstresinde, davalı taraftan 01.01.2016-01.01.2022 tarihlerinde 120 alıcılar hesabında 14.000,00 TL, 128 şüpheli alacaklar hesabında 16.313,62 TL olmak üzere toplam 30.323,62 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın alacağına dayanak teşkil eden 2011 ve 2012 yılına ilişkin ticari defterlerini incelemeye sunmadığı ve dosya muhteviyatına fatura, dekont vs. tevsik edici belge sunmadığı, davacı tarafın alacak iddiasını geçerli/gerekçeli belge/belgelerle ispat etmesi gerektiği, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin mahkemenin takdirlerine ait olduğu, sonuç ve kanaatini bildirmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilinin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Silivri İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 30.313,62 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; eldeki davada, davacı, davalıya 2011 yılında 16.844,50 TL ve 2012 yılında 44.313,62 TL’lik mal satışı yaptığını ve ancak davalı tarafından tarafına herhangi bir ödeme yapmadığını, dava konusu icra takibine dayanak gösterdiği 08/06/2012 tarihli cari hesap ekstresindeki açığın bu iki faturadan kaynaklandığını iddia etmekle, iddiaları doğrultusunda delilleri arasında da yer aldığı üzere tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesine yönelik mahkememizce kurulan ara karar gereği olarak belirlenen gün ve saatte uyuşmazlık konusu ettiği yıllara ait ticari defter belgelerini incelemeye sunmadığı anlaşılmakla, ispat yükü üzerinde bulunan davacıya mahkememizce 20/09/2022 tarihli celsede yemin delili hatırlatılmış ve ancak davacı vekilinin yemin teklif etme hakkımızı kullanmıyoruz şeklinde beyanda bulunmuştur. Tüm bu hususlar kapsamında davacının iddialarını somutlaştıramadığı ve davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 802,31 TL harcın mahsubuyla bakiye 721,61 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 10.627,41 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır