Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/946 E. 2022/776 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/946
KARAR NO : 2022/776

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında devam eden icra takibi ve davalar sebebi ile taraflar aralarında 10.12.2020 tarihinde Sulh Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşme uyarınca davalı tarafından müvekkiline iade edilmesi gereken bedelin müvekkiline iade edilmediğini, Bakırköy … İcra Müd. ….. Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, müvekkili aleyhine yetkisiz yerde ihtiyati haciz kararı aldığı için tarafınca Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. D.iş dosyasına ve yetkisine itiraz edildiğini, itirazı neticesinde yetkisizlik kararı verildiğini, tarafınca Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas dosyasında dava ikame edildiğini, iş bu dava neticesinde de Bakırköy …… İcra Müd….. Esas sayılı icra dosyası hakkında yetkisizlik kararı tesis edildiğini müvekkili hakkındaki ödeme emri iptal edildiğini, bu aşamada karşı tarafın sulh olmak istediğini ve Sulh Protokolü imza edildiğini, sulh protokolü uyarınca İcra dosyasındaki parayı çekmesine müsaade eden müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine rağmen, protokolü ihlal eden davalının sözleşme uyarınca müvekkiline ödemesi gereken 16.955 TL bedeli ödemeden imtina ettiğini, kötü niyetli davrandığını, sulh protokolü uyarınca müvekkiline ödemesi gereken bedeli ödemediği gibi müvekkilinin ticari faaliyetlerine zarar verdiğini, haksız olarak ikame ettiği icra dosyalarında taşkın haciz yaptığı gibi tüm banka hesaplarına da haciz işlemi tesis ettiğini, adeta müvekkilinin ticari faaliyetini baltalayarak ticari faaliyetini sonlandırmaya çalıştığını, bu sebeple de ayrıca kötü niyet tazminatı talebinin olduğunu, müvekkilinin alacağını alamadığı gibi birde üzerine mağdur edildiğini beyanla, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. D.iş sayılı dosyası, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. D. İş dosyalarındaki teminatların üzerine tedbir konularak davalıya ödenmesinin engellenmesini, davalı tarafından sulh protokolü uyarınca tarafına iadesi yapılmayan bedelin tahsili ile müvekkiline iadesini, müvekkilinin uğramış olduğu tüm maddi ve manevi zararların tazmini ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
Dosyanın Büyükçekmece ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/06/2021 tarih …. esas ….. karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı üzerine mahkememizin yukarıda yazılı esas sayılı sırasına kayıt olduğu anlaşılmıştır.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, alacak, (sözleşmeden kaynaklı) istemine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları içeriğine göre; eldeki dosyanın Büyükçekmece ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı ilamı ile, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kambiyo senedine dayalı takip dosyasından kaynaklı olduğu tespiti yapılarak verilen görevsizlik kararına istinaden mahkememize tevzii edildiği görülmekle, öncelikle göreve ilişkin aşağıda açıklanan hususlara değinme gereği hasıl olmuştur.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda; her ne kadar Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı ilamı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın kambiyo senedine dayalı takip dosyasından kaynaklı olduğu tespiti yapılmış ise de; dava dilekçesinde açıkça belirttiği üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı ile davalı arasında devam eden icra takibi ve davalar konusunda davalının sulh olmak istemesi üzerine tarafların arasında imzalamış olduğu 10/12/2020 tarihli ”Protokol” adı altında sulh sözleşmesi imza edildiği ve bu sözleşme kapsamında davalının, sözleşme hükmü gereğince davacıya iade edilmesi kararlaştırılan bedelin davacıya iade edilmemesinden kaynaklı alacak iddiasına dayandığı görülmektedir. Bu durumda yukarıda detaylıca açıklandığı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kambiyo takibine dayalı icra dosyasından kaynaklı olmadığı, bu takip dosyalarının akıbetiyle ilgili tarafların, tamamen bağımsız edimler yüklendiği bir sözleşmenin ifasına yönelik olduğu anlaşılmakla, görevsizlik kararı veren mahkemece yapılan uyuşmazlık tespitinin hatalı nitelendirmeye dayandığı ve davanın mutlak ticari dava olmadığı, mahkemece davalının tacir sıfatına ilişkin araştırma yapmadığı ve davanın nispi ticari dava olarak da nitelendirilmediği bu sebeple uyuşmazlığı çözmede mahkememizin görevli olmadığı dikkate alınarak, ticari olmayan davalarda, uyuşmazlığın niteliği bakımından görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen dikkate alınacak hususlardan olması sebebeiyle dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince karşı görevsizliğe dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA ;
3-6100 Sayılı HMK’nun 20.maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren olumsuz görev uyuşmazlığının halli için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarının görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır